HUMK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, B-Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dosyaya getirtilen ilgili belediye başkanlıkları ve tapu müdürlüğü cevap yazılarından bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilen ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Çukurca Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/60 Esas – 2010/18 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, kaçakçılık suçundan davacıya ait 9.000 adet şerit metreye 24.11.2005 – 06.02.2006 tarihleri arasında 2 ay 13 gün el konulduğu, yapılan yargılama sonunda davacının beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 14.03.2012 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 26.000 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, davacıya ait malların tamamının...
Köyü 2836 ada 7 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 31.03.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahkemesine geri çevrilmiş bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 130.000 TL maddi, tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 50.979,85 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; El koymaya konu çayların el konulduğu tarihteki piyasa koşullarına göre belirlenen fiyatı üzerinden maddi tazminatın belirlenmesi gerekirken...
Yapılan incelemede; Dava konusu ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalı adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15701-2011/19200 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalılar adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15700-2011/19197 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalılar adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15698-2011/19198 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalılar adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15697-2011/19199 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
miktara, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, el koyma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 2. bendinde yer alan “ el koyma tarihi olan 05.04.2012” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 04/03/2013” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişiden Borçlar Kanunundaki sorumluluk kuralları çerçevesinde talep edebileceği gözetilerek davanın 5271 sayılı CMK'nın 223/7 maddesi gereğince reddi yerine soruşturma aşamasında el koyma şartlarının oluşması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekçesi itibariyle hatalı sonucu itibariyle doğru kabul edilmiş; 28.02.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına 12.03.2013 olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir....