ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2020 NUMARASI : 2019/72 ESAS 2020/371 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının maliki olduğu İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Hadımköy Mahallesi, Sıvat Hüseyin Çeşme Mevkii, 623 Parsel sayılı 1794,38 m2 yüz ölçümlü taşınmazın 123,21 m2'lik kısmı üzerinde acele kamulaştırma sebebiyle acele el koyma kararı verilmesi isteminde bulunulduğunu, Gaziosmanpaşa 4....
, Davacının kendi rızası ile hayvanlarını kolluk personeline teslim etmesi, işlemi CMK’nın 127. ve devamı maddelerinde yer alan el koyma mahiyetinde olmaktan çıkartmayacaktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK’nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiğinin anlaşılması karşısında davacının zararının el koyma tarihi olan 27.03.20009 ile iade yazısının tarihi olan 16.10.2009 tarihi arasındaki süreyi kapsayabileceği belirlenerek, el koymaya konu olan aracın fiilen kime ait olduğu, davacı tarafından kullanıp kullanılmadığı belirlenip, şayet davacıya ait ise davacının bu aracı ticari faaliyette kullanıp kullanmadığı, nakliyecilik yapıp yapmadığı, ticaret sicil kayıtlarının ve vergi beyannamelerinin bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra davacının aracı kullandığı işe göre günlük gelirinin tesbitinden sonra maddi zararı konusunda karar verilmesi yerine yazılı şekilde maddi tazminatın hesaplanmış olması, 3- Davacının aracına el koyma tarihi olan 27.03.2009 ile iade yazısı tarihi olan 16.10.2009 tarihi arasındaki 203 günlük süre içerisinde el konulduğu gözetilmeden, dosyaya sunulan tarihsiz yedidiemin parkı ... çıkış fişi üzerindeki 293 günlük hesaplama sonucu belirlenen miktarın, aracın teslim edildiği...
Bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sonra açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bedele 10.08.2012 tarihinden, acele el koyma bedelinin bloke tarihi olan 21.08.2013 gününe kadar, bakiye bedele 10.08.2012 tarihinden karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken bu usule uyulmadan faize hükmedilmesi, 6)Dava konusu taşınmazın tek olması nedeniyle kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Hüküm : Davanın Reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; mahkemece el koyma işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı yön bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle...
, el koyma kararı ve aracın davacıya iade edilmesine ilişkin mahkemece yazılan müzekkere ile yediemin ve otopark ücretinin davacı tarafından ödendiğine ilişkin makbuz, fatura ya da tutanağın onaylı örnekleri de dosya içine alınarak, dava dilekçesinde, el konulan aracın yaklaşık 5 yılı aşkın süre boyunca otoparkta bekletilmesi nedeniyle araçta sorunlar meydana geldiğinin iddia edildiği, ayrıca 8.384 TL yediemin otopark ücretinin ödendiğini belirttiği gözetilerek, araca el konulması nedeniyle davacı tarafından yediemin otopark ücreti ödenip ödenmediği araştırılıp ödendiğinin tespiti halinde bu bedel ile aracın otoparkta bekletilmesi nedeniyle bakımının yapılamadığı ve aracın zarar görmesi sebebiyle, davacı tarafça kanıtlanabilen masrafların maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, 2-Gerekçeli karar başlığında "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" olan dava konusunun, "Tazminat" olarak yazılması,...
El koyma ve müsaderenin muhakkak uygulanması gerektiği kabul edildiği takdirde özellikle iyiniyetli üçüncü kişiler yönünden eşyanın belirli koşullar dahilinde iadesi veya bu mümkün olamıyorsa eşya sahibinin zararının tazmini gerektiği hususu da kararlarda sıkça zikredilmektedir. Müsadere veya geçici el koyma yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerin bireyin menfaatleri ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengeyi bozmaması için öncelikle suça konu eşyanın malikinin davranışı ile suç arasında uygun bir illiyet bağının olması, iyi niyetli eşya malikine eşyanın iade edilmesi veya iyi niyetli malikin bu nedenle oluşan zararının tazmin edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçu kapsamında el konulan kamyon iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki davacı şirkete ait olduğu anlaşıldıktan sonra da el koyma tedbirinin fiili olarak uygulanmasına devam edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2023 NUMARASI : 2023/38 Esas - 2023/49 Karar DAVA KONUSU : amulaştırmasız el at KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Çatalca İlçesi, İzzettin Mahallesi, 129 ada 126 ve 131 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmazlar bedelinin davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve idare adına tescil kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1008 Esas sayılı dosyasında 07.08.2009 tarihinde hesap üzerindeki blokenin kaldırıldığını, müvekkilinin 02.04.2009 – 07.08.2009 tarihleri arasında hesabı üzerinde haksız el koyma kararı nedeniyle hiçbir işlem yapamadığını, el koyma tarihi itibariyle müvekkilinin menkul kıymetlerinin toplam değerinin 7.969.330,81 TL iken, el koyma kararının kaldırıldığı 07.08.2009 tarihinde müvekkilinin sahibi olduğu hisse senetlerinin toplam değerinin 3.554.820,34 TL’ye düştüğünü, bu nedenle müvekkilinin 4.414.510 TL zarara uğradığını, bu nedenle müvekkilinin uğradığı maddi zarar toplamı olan 4.414.510 TL’nin 02.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir....