WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz ile ilgili acele el koyma davası Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi 10/06/2011 tarih, 2011/138 Esas, 2011/211 Karar sayılı ilamı ile karara bağlanarak taşınmaza el atılmıştır....

Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gözönüne alınarak somut olay değerlendirildiğinde; takibe konu el koyma nedeniyle tazminat ilamının karar tarihi 20.04.2011 olup, 30.06.2010 tarihinden sonraki bir tarih ise de idarenin taşınmaza fiilen el koyma tarihinin 1987 olduğu idarenin kabulünde olup, 5999 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddenin haciz yasağı ile ilgili 10. fıkrasının el koyma tarihinin 1983 sonrasına ait olması nedeniyle somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinin birinci fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6 ncı maddesi hükmü, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır.” hükmü düzenlenmiş ve somut olayda idarenin fiilen el koyma tarihi 1987 olup anılan maddenin kapsamına...

    Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1078 - 2013/760 sayılı ceza dava dosyası kapsamında 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan davacılara ait 2 adet tanka, pompalarına ve içerisindeki 15.480 litre (13.160 kg) akaryakıta marker sonucunun geçersiz çıkması nedeniyle kaçak olduğundan bahisle 03.08.2012 tarihinde el konulduğu ve davacıların aynı gün gözaltına alınarak serbest bırakıldıkları, yapılan yargılama sonunda söz konusu akaryakıtın menşeinin belli olduğu ve faturalı olduğu tespitle CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatlerine, el konulan eşyaların ise iadesine karar verildiği,hükmün 15.09.2014 tarihinde kesinleştiği, 21.08.2014 tarihinde akaryakıtın 5607 sayılı Kanunun 16/A-3. maddesi gereğince en yakın rafinericiye satışı sağlanarak tasfiye edilmesi nedeniyle firesi ve su tahliyesi sonucu kalan 13.076 kg’si için 21.024,50 TL tasfiye bedelinin aynı maddenin 4. fıkrası gereğince 13.05.2015 tarihinde davacılara ödendiği, davanın el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Mahkemenin görevsizliğine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın, idarenin işleminden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 16.05.1956 gün 1-6 esas ve karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, kamulaştırmasız olarak taşınmazına el konulan şahıs, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el koymanın önlenmesi davası açabileceği gibi bu eylemli duruma razı olduğu takdirde taşınmazın değerinin tahsili davası da açabilir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: idarenin işleminden kaynaklandığından bahisle görevsizliğine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

            İş sayılı dosyasında yapılan keşif sırasında dinlenen bilirkişinin tanık olarak beyanı alınarak belirlenen eşya niteliklerine göre, tüm araştırmalara rağmen giyim eşyalarının niteliklerinin belirlenememesi durumunda ise davacı vekilinin 12/02/2019 tarihli dilekçesinde belirttiği giyim eşyası çeşitleri esas alınarak, giyim eşyalarının el koyma tarihindeki değeri Van Ticaret ve Sanayi Odasından sorulup gerekirse piyasa araştırması da yapılıp belirlenerek, giyim eşyalarının zayi olduğunun tespit edilmesi halinde el koyma tarihindeki toplam değerinin maddi tazminat olarak el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıya ödenmesine, giyim eşyalarının mevcut olduğunun tespit edilmesi halinde ise giyim eşyalarının el koyma tarihindeki toplam değerinin el koyma tarihi ile dava tarihi arasındaki süreye ilişkin olarak hesaplanacak yasal faiz miktarının ayrıca faiz işletilmeden maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi ve bu olasılıklara göre davacı tarafın talep...

              Ancak; Acele el koyma dosyasında yapılar bedelinin 309.587,48-TL olarak belirlendiği, işbu dosyamızda ise yapılar bedelinin 319.355,00-TL olarak kabul edildiği gözetilerek, yapılara yönelik olarak belirlenen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında yapı bedeli olarak bloke edilen bedel çıkarıldıktan sonra bankaya yatırılmış olan 9.767,52 TL lik yapı bedeli ile acele el koyma dava dosyasında belirlenmiş olan yapı bedelinin davalılara ödenmemiş olması halinde ihtilaf nedeniyle üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. ve 4. bentlerinin tamamen çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen 2.066.548,75.-TL.den ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/293 esas sayılı dosyasında acele el koyma bedeli olarak belirlenip ödenen 1.427.791,48....

                kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 3.Davacıya ait olan altın ve para niteliğindeki malvarlığı değerlerine tefecilik yapmak suçundan 03.04.2007 tarihinde el konulup, 20.06.2007 tarihinde iadesine karar verildiği, ancak zabıt katibinin zimmetine geçirmesi nedeniyle iadesinin yapılamadığı, iade edilemeyen malvarlığı değerlerinin el koyma anındaki piyasa koşullarına uygun fiyatı esas alınarak, tespit edilen miktarın talep uyarınca el koyma anından itibaren yasal faizi ile birlikte hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, ve aynı hususa ilişkin olarak mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 11.04.2022 tarihli bozma ilamının gereği de yerine getirilmeden, davacını talep ettiği tazminat miktarının el koyma tarihinden faizi ile hesap edilen 22.11.2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca yazılı şekilde hüküm tesisi, hukuka aykırı bulunmuş ve bu nedenle tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir....

                  Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/573 Esas – 2011/397 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıya ait 14.500 kg sarımsağa transit rejimi kurallarına aykırılık suçundan 26.08.2005 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 09.07.2013 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 33.520 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, el konulan sarımsakların 08.09.2005 tarihinde davacı şirket yetkilisine yediemin olarak tam ve eksiksiz olarak iade edilmesine rağmen gerekli özen ve tedbirin gösterilmemesi sonucu el konulan sarımsakların çürümesi nedeniyle 07.02.2006 tarihinde imha edildiği gerekçesi ile davacının el konulan sarımsakların çürümesinde kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu