Davacılar ... ve ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescili ve çekişmeli taşınmazın devamı niteliğinde olan ve tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, aynı iddiaya dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır....
Ancak; 1)Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın 1.466,35 m2'lik kısmı için daha önce Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/279 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli dava açıldığı ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır....
Yönetimine husumet yönelterek açtığı davada; 11.12.2013 havale tarihli dilekçesi ile; Ula Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tapusuz taşınmazın tescili istemli davasına konu yerin idare tarafından re'sen 09.08.2012 tarihinde orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiği, usûl kuralları gereği her davanın açıldığı tarihteki durumunun değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmazın bilirkişi raporlarına göre orman olmadığını bildirerek, tescil davasının açıldığı tarihte "Hazine boşluğu” niteliğinde olduğunu bildirmiş, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescilini ve dosyaların birleştirilmesini talep etmiştir. Mahkemece; birleştirilen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sonucu; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından lehlerine vekalet ücreti takdir edilmediği gerekçesi ile; davacı tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde, davacı ... vekili tarafından temyiz, davacılar ... ve ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz talebinde bulunulmuştur. 2. Temyiz Nedenleri 2.1. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadastro sırasında dava konusu taşınmazın müvekkili köyde bulunmadığı için ... adına tespit ve tescil edildiğini oysa ki bu taşınmazın eşit paylarla müvekkili ile diğer davacılara ait olduğunu, eldeki davanın, müvekkili ve diğer davacılar tarafından taşınmazın eşit paylarla adlarına tescili iddiasıyla açıldığını, iddianın ileri sürülüş şekline göre, eldeki davayı açmalarında hukuki bir engel bulunmadığını beyan ederek, hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir. 2.2....
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, üzerinde bulunan ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davacı idare vekilinin temyiz istemine gelince; Yapılan incelemede; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 18.505,05 m2'lik kısmına ilişkin olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/434 E.-2013/544 K.sayılı dosyası ile açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli davada arta kalan 2.291,94 m²'lik kısım için % 40 değer azalışı uygulandığı, eldeki davanın konusunun arta kalan bu kısım içindeki 773,98 m²'lik bölüm olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla; ilk kamulaştırma kapsamında arta kalan kısma verilen değer azalış bedeli dikkate alınmadan hesaplama yapılmak suretiyle fazla bedel tespiti, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip dayanağı ilamda; depo niteliğindeki yapının davacıya ait olduğunun tespiti tapuya tescili ile muhdesatı haksız işgali nedeniyle beş yıllık ecrimisil bedeli 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsilinin talep edildiği, Mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dayanak ilamda, taşınmazın aynıyla ilgili olmayan ve taşınmazın üzerinde bulunan, muhdesat yapana yönelik uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu konuya ilişkin ilamlar kesinleşmeden takip konusu yapılabileceğinden buna bağlı olarak eklentilerin de aynı şekilde takibe konu edilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Tescil istemli bu tür davalarda, dava konusu taşınmazların tüm tapu maliklerinin davalı olarak davada yer almaları gerekmektedir. Somut olaya gelince, dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarına göre dava konusu 271 parsel sayılı taşınmazın paydaşı ... ile 597 parsel sayılı taşınmazın paydaşı ...'in davalı olarak davada yer almadıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava konusu 271 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden .... ile 597 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden ....'e karşı husumet yönetilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
İlçesi,...Köyü, 116 ada 3 parsel sayılı 1.625 m2 taşınmazın 5.4.2004 tarihli ihtiyar heyeti kararınca 32.616.TL bedelle kendisine satılmasına karar verildiği, bedelini köy muhtarı olan davalıya ödediğini ve bu hususun köy karar defterine işlendiğini, ne var ki taşınmazın tescilinin yapılmadığı gibi ödediği bedelin de davalının uhdesinde kalarak sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu ileri sürerek ödenen bedelin davalıdan yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" TARİHİ : 16/10/2012 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne, birleştirilen davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın tavzihine ilişkin davacı idare isteminin reddine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare (karşı davalı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, birleştirilen...