"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı borçlu ...'nun amme alacağının tahsilini karşılıksız hale getirmek amacayla Muğla, ..., ... mahallesi, 386 ada, 5 parsel; ... Mahallesi, 100 Ada, 82-83 parsel; ... mahallesi, 115 ada, 2-3-5 parsel; 800 ada, 12 parsel nolu taşınmazlarını 21.05.2002 tarihinde annesi davalı ...'na sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ..., 31.08.2002 tarihinden öncesine ait vergi borcu bulunmadığından tasarrufun borçtan önce yapıldığını, borcu karşılayacak taşınmazları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı hazine vekili, davalı borçlu ...'in amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazını davalı akrabası ...'e sattığını, belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., tasarrufun borcun doğumundan önce olduğunu, takip konusu borca itiraz edildiğini, haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., borçlunun dava konusu taşınmazı satışa çıkarınca aldığını, mali durumu hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtmiştir....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı şirketin prim borçları nedeniyle davacı kurum tarafından başlatılan takipte davalının, davaya konu taşınmazlarını diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, davacı ... tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, davalı ...’in annesi olan borçlunun amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 S.K m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 524,60 TL kalan harcın temyiz eden davalı ...'den alınmasına 6.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında, özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vade günü olduğu belirlenmiştir. Yine 6183 sayılı Yasa'nın 27.maddesinde amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar hükümsüzdür....
Fıkralarının Anayasa Mahkemesinin 19/3/2015 tarih 2014/144 esas 2015/29 karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği, limited şirket temsilcisinin amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumluluğu olmadığı, dosyanın incelenmesinde davaya konu vergi borçları ile ilgili Vergi Mahkemesinde açılan bir kısım davaların kesinleşmediği anlaşılmakla, davacının tedbir talebinin reddi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı ... İnş. Tic. San. Ltd. Şirketi ortaklarından borçlu...'ın amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 25.11.1998 tarihinde eski eşi davalı ...'a,onun da 16.1.2007 tarihinde davalı ...'e sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satışlar nedeniyle dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile borçlu... adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; 9.6.2011 tarihli dilekçesi ile davalı ... ile ... arasındaki satışın muvazaalı olması nedeniyle davayı bedele dönüştürdüğünü beyan etmiştir....
Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; davacının takibi için kusurunun aranmasını gerektiren bir hükmün 213 sayılı Vergi Usul Kanununda bulunmadığı, devredilen taşınmazla ilgili tasarrufun 6183 sayılı AATUHK .nun 28 madde bağışlama sayılan işlemlerden olmasından dolayı iptalinin dava edilmesinin hukuka uygun olduğu, bu nedenle davanın kabulü yerine reddinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulu Hakkında ki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davaların amacı amme borçlusunun bu Kanunun 27, 28, 29 ve 30.maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamaktır....
Mahkemece, taşınmazların satış bedeli ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğu ve satışların yakın akrabalar arasında gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...’nın, borçlular ...’nin kardeşlerinin karısı ve davalı ...’in de borçlular ...’nin kardeşlerinin oğlu olmasından dolayı borçluların amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle hareket ettiğini bilmesi lazımgelen kimselerden olmaları nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 s.K m. 30) ve Davanın 6183 s.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olmasından dolayı Kanun’un 75. maddesine göre yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlunun aciz halinde...
"İçtihat Metni"Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1996 Karar No : 4585 Esas Yılı : 1996 Esas No : 586 Karar Tarihi : 19/11/996 AMME ALACAĞI İÇİN HACZEDİLEN BİR MAL PARAYA ÇEVRİLMEDEN O MAL ÜZERİNE ÜÇÜNCÜ ŞAHIS TARAFINDAN DA HACİZ KONULMUŞSA SATIŞ BEDELİNİN GARAMETEN TAHSİLİNE OLANAK BULUNMADIĞI, ÖNCE AMME ALACAĞININ ÖDENMESİ GEREKTİĞİ HK. ... Dericilik San. ve Tic. A.Ş.'...