Dava, 6183 sayılı Kanun'un 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda dava konusu araçların satış tarihlerindeki vergi borcunun tespiti için bilirkişiden rapor alınmış ve rapor doğrultusunda karar verilmiş isede varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır. 6183 sayılı Yasa'nın 37. maddesinde amme alacaklarının hususi kanunlarda belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Bakanlığınca belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vade günü olduğu, aynı yasanın 55 maddesinde amme alacağını vadesinde ödemeyenlere ödeme emri gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, dava konusu araçlar borçlu tarafından 03.07.2012 ve 05.07.2012 tarihlerinde üçüncü kişilere satılmıştır....
Cevap dilekçesinde; kendisi ve diğer davalı aleyhine başlatılmış ... takibi bulunmadığını, davanın yasal koşullarının oluşmadığını, taşınmazın muvazaalı olarak satın alınmadığını, ödemesi nakit yapılarak üzerindeki ipotek ile birlikte satın alındığını, huzurdaki davanın tasarrufun iptali davası olmadığını tapu iptal tescil ile tasarrufun iptali davalarının usulünün birbirinden farklı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı kurumun tapu iptaline yönelik talebinin reddine, tasarrufun iptaline yönelik talebin kabulü ile, ..., Merkez ... parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 02.11.2012 tarihinde diğer davalı ...'a satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davacı ......
Mahkemece, taşınmazın satışının kardeşler arasında gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...’nin borçlu Nami’nin kardeşi olmasına 6183 s.K’nın 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, buna ilaveten davalı ...’nin, kardeşi olan borçlu Nami’nin amme alacağının tahsiline engel olmak kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 m. 30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Davanın kabulüne karar verildiği halde tasarruf tarihinde doğmuş bulunan amme alacağının miktar olarak belirlenmemesi suretiyle yazılı olduğu gibi infazda tereddüt yaratacak şekilde sadece tasarrufların...
iptali davası açıldığını, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24,, 27 ve 28....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Kütahya İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı şirketin borçları nedeniyle davacı tarafından başlatılan takipte hesapların blokeli olması nedeniyle haciz işlemi yapılamaması ve davalının davaya konu taşınmazını diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı SGK tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
ın amme alacağının tahsiline engel olmak kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde takip konusu alacak ile tasarrufa konu şeyin bedelinden hangisi az ise o değer üzerinden harç alınması gerekir. Bu durumda mahkemece keşif yapılarak bilirkişiden tasarrufa konu taşınmazların tasarruf tarihindeki değerleri konusunda rapor alınıp, alacak miktarı ile karşılaştırılmadan, vergi alacağı üzerinden harç alınması hatalı olmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/03/2015 NUMARASI : 2014/3-2015/75 Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu M.. C..'ın amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 23.1.2009 tarihinde babası davalı A.. C..'a, onun da 29.5.2013 tarihinde davalı A.. Y..'e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı borçlu M.. C.. savunma yapmamıştır. Davalı A.. C.. vekili, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce ve bedelle yapıldığını, aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı A.. Y.. vekili, dava konusu taşınmazı iyinetle ve borçtan önce 95.000 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini istemiştir....
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılamanın tüm aşamalarında taleplerinin 6183 sayılı Kanunun 24 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali olduğunu beyan etmiştir. Yerel mahkemece 07.02.2017 tarihli duruşma zaptında “HMK 320/2 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 6383 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu görülmüştür.” şeklindeki tespite rağmen 2 numaralı ara kararda “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, "Mirasın hükmen reddinin iptali" davası olduğunun tespitine, HMK 140/3 maddesi uyarınca tahkikatın bu tutanak esas alınarak yürütülmesine” denilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalılardan ...'ın vergi borçlarından dolayı ½ hissesine sahip olduğu dava konusu taşınmazı 03.08.2012 tarihinde kardeşi olan diğer davalı ...'a satış yaptığını, vergi borcunun kesinleştiğini, amme borçlusu olan davalı ... tarafından yapılan tasarrufun amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla yapıldığını, davalı ...'in borçlu davalı ...'ın kardeşi olup 6183 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca aralarında yapılmış olan tasarrufun bağışlama hükmünde olduğundan hükümsüz olduğunu belirterek davanın kabulü ile ......
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların amca yeğen olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satışına ilişkin 28.10.2009 tarihli tasarrufun iptaline, davacının dava konusu taşınmazın borçlu adına tesciline ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri de iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Eldeki dava davalı borçlunun ........Vergi Dairesine olan borcu nedeniyle açılmıştır....