Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A A) DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ Davacı vekili; davalıya ait işyerinde davalı tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiği 2019 yılı Mart ayına kadar aralıksız olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca gerçekte çok daha fazla ücret aldığını ancak resmi kayıtlarda kazancının daha düşük gösterildiğini, davacının, davalıya ait işyerinde şoför olarak hizmet verdiğini, gece-gündüz çalıştığını, tatil günlerinde de çalıştığını, üzerine düşen sorumluluklarının eksiksiz olarak yaptığını, davalı tarafça iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, davacıya ait alacakların ödenmediğini, söz konusu alacakların ödenmesi için Yatağan Noterliği'nin 07/07/2020 tarih ve 7358 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı işverene alacaklarını ödemesi aksi takdirde alacakların tahsili yoluna gidileceğinin ihtar edildiğini ancak alacakların ödenmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla...

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna, 2004/504 Esas, 2009/404 Karar sayılı dosyası ile...3.İcra ve İflas Müdürlüğü'nün 2009/10941 sayılı dosyası doğrultusunda; her ne kadar davacı tarafça davalının...3.İcra Müdürlüğü'nün 2009/10941 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi talep edilmişse de; davalı tarafın süresinde yaptığı zamanaşımı itirazları doğrultusunda davacının talep ettiği alacakların 5 yıl geçtikten sonra icra takibine konu yapıldığı, oysa zamanaşımına uğrayan alacakların talep edilemeyeceği, davalı tarafın zamanaşımı itirazları dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Karar, davacı tarafından temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Uşak İş Mahkemesi’nin 2004/504 E 2009/404 K sayılı asıl dosyasında davacının davası kabul edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmuştur....

    II- Kabule göre de; 1-Davacı vekili tarafından kıdem tazminatı dışındaki alacakların yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş mahkemece de, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacağının yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Ancak yasa gereği bu alacakların faiz türü, en yüksek banka mevduat faizidir. Bu alacakların taleple bağlı kalınarak en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken doğrudan yasal faize karar verilmesi hatalıdır. 2-Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve fazla çalışma alacağı yönünden talebin tamamen reddine karar verilmiştir. Yargılama giderlerinin aleyhine hüküm kurulan taraftan alınacağı, her iki tarafında kısmen haklı çıkmaları durumunda yargılama giderlerinin mahkemece haklılık oranında taraflar arasında bölüştürüleceği HMK’un 326.maddesinde düzenlenmiştir. Yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu ise aynı yasanın 323.maddesinde sayılıdır....

      Somut olayda, davacı işçi, davalı işverene 27.07.2010 tarihinde noterden gönderdiği ihtarnamede, dava konusu alacakların iki gün içerisinde ödenmesi hususunda talepte bulunmuştur. Söz konusu ihtarname, 12.08.2010 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Her ne kadar ihtarnamede, dava konusu alacakların miktarı belirtilmemişse de, davalı işveren anılan alacakların ne miktarda olduğunu bilecek konumda olduğundan, temerrüde düşmüştür. Davacı, dava ve ıslah dilekçelerinde, dava konusu alacaklar için ihtarname tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Bu durumda, kıdem tazminatı dışındaki dava konusu alacakların tümüne temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken; dava, ıslah ve birleşen dava tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır....

        Şubesine ait tarımsal kredilerden kaynaklanan borçların tahsili amacı ile icra takipleri başlattığını ve dosya borçluları hakkında borç ödemeden aciz vesikaları alındığını, ......

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iş akdine işin sona ermesi nedeniyle son verilerek davacıya tüm alacaklarının ödendiğini ve davacının ibraname ile davalıyı ibra etmesine rağmen alacakların kabulüne karar verildiğini, davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığından davacı tarafından ihtirazi kayıt sunulmadan imzalanan "Tazminat Hesaplama Raporu" içeriğinde hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatının dava konusu alacaklardan mahsubu ve davacı isticvap edilerek ibranamenin kendisine sorulması gerektiğini, fazla çalışma ve genel tatil çalışması yapılması halinde bordrolara yansıtılarak banka kanalıyla ödeme yapıldığını, bu alacakların alınan ücrete dahil, tanıkların husumetli ve davacıyla aynı dönem çalışması bulunmayan tanıklar olduğunu, alacakların ibraname nedeniyle talep edilemeyeceğini ileri sürmüştür....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Malazgirt-Bulanık Sulama Birliği'nin birlik başkanlığını davalı T3 yaptığını, mezkur Birliğin mevcut yapısını 6172 sayılı Kanuna uygun hale getirmediğinden Muş Valiliğince oluşturan Komisyon tarafından 20/11/2012 tarihinde tasfiye edildiği, mezkur Alacakların Tahsili başlıklı 13....

          Davalı vekili alacakların zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş ise de fesih tarihi itibariyle dava konusu edilen alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti fesih ile muaccel hale geldiğinden, muaccelliyet tarihi, dava ve ıslah tarihleri dikkate alındığında bu kalem alacakların zamanaşımına uğramadığı açıktır. Asgari geçim indirimi alacağının da 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, hesaplama dönemi dikkate alındığında zamanaşımına uğrayan alacağın bulunmadığı anlaşılmakla itiraz yerinde değildir. Açıklanan gerekçelerle İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıda gösterildiği şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir....

          Mahkeme, İncelenen tüm dosya kapsamı, SGK kayıtları, tanık beyanları toplu iş sözleşmeleri ve bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde: Davacı vekili davacının davalı İdare bünyesinde çalıştığını, davacının Yol-İş sendikası üyesi olarak çalıştığını, davacının daimi işçi statüsüne geçtiğini, geçiş esnasında davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemin dikkate alınmadığını beyan ederek davacının intibakının geçici işçi statüsünde çalıştığı sürelerin de dikkate alınarak derece ve kademesinin tespit edilerek yanlış intibak nedeniyle ödenmeyen alacakların tahsili talep etmiştir. Davalı vekili ise davacının yeni derece ve kademelerinin belirlenerek intibakının yapıldığını, tüm ücretlerin ödendiğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkememizce SGK İl Müdürlüğünde davacı işçinin sigorta sicil dosyası celp edilmiş, davacıya ait işyeri özlük dosyası, sendika üye kayıt fişleri dosyamız arasına alınmıştır....

          Öte yandan, kabul şekli bakımından, 01.01.2013-04.03.2014 tarih aralığındaki fazla mesai ücreti 255,94 TL olduğu halde, toplama hatası yapılarak 378,20 TL olarak belirlenmesi ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının değerlendirilmemesi hatalı olmuştur. 4-Davacı vekilince alacakların dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili talep edildiği halde, kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından talep aşılarak temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmesi hatalı olduğu gibi; davacı vekilinin kıdem tazminatı dışındaki alacakların yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmesi nedeni ile fazla mesai, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, doğrudan en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....

            UYAP Entegrasyonu