WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacı gerçek kişilerin davasının feragat nedeniyle, şirket hakkındaki davanın ise borca batıklığın kanıtlanamadığı, alacakların tahsili halinde aktifin pasifi karşılayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 24.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    belirlendiği üzere 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı Bakanlıktan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalı Bakanlık yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlendiği üzere 300,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı Bakanlığa verilmesine, Taraf olmaktan çıkartılan (davalı) gerçek kişiler yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlendiği üzere 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile taraf olmaktan çıkartılan gerçek kişilere verilmesine, Davacı tarafından bu dava için yapılan toplam 1.132,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red olunan nispetlerine göre belirlendiği üzere; 1.111,86 TL'sinin davalı Bakanlıktan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalık Bakanlık tarafından bu dava için yapılan...

    Mahkemece hükmedilen fark alacakların 24/10/2019- 19/08/2021 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu ve dava ile ıslah tarihleri nazara alındığında alacakların zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu alacakların hak ediş tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği, ıslahın 30/06/2022 tarihinde gerçekleştiği, mahkemece ücret farkı, fark ikramiye, fark fazla mesai alacaklarına dava ve ıslah tarihi gözetilerek mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek, fark ilave tediye alacağına ise dava ve ıslah tarihleri gözetilerek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmakla davalının hükmedilen alacaklar için belirlenen faiz türü ve faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğuna yönelik istinaf gerekçesi yerinde değildir....

    Mahkemece hükmedilen fark alacakların 24/10/2019- 28/09/2021 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu ve dava ile ıslah tarihleri nazara alındığında alacakların zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu alacakların hak ediş tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği, ıslahın 30/06/2022 tarihinde gerçekleştiği, mahkemece ücret farkı, fark ikramiye, fark fazla mesai alacaklarına dava ve ıslah tarihi gözetilerek mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek, fark ilave tediye alacağına ise dava ve ıslah tarihleri gözetilerek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmakla davalının hükmedilen alacaklar için belirlenen faiz türü ve faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğuna yönelik istinaf gerekçesi yerinde değildir....

    Mahkemece hükmedilen fark alacakların 24/10/2019- 30/09/2021 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu ve dava ile ıslah tarihleri nazara alındığında alacakların zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu alacakların hak ediş tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği, ıslahın 30/06/2022 tarihinde gerçekleştiği, mahkemece ücret farkı, fark ikramiye, fark fazla mesai alacaklarına dava ve ıslah tarihi gözetilerek mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek, fark ilave tediye alacağına ise dava ve ıslah tarihleri gözetilerek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmakla davalının hükmedilen alacaklar için belirlenen faiz türü ve faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğuna yönelik istinaf gerekçesi yerinde değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde; davalının, icra takibine konu sitenin ortak gideri olarak belirlenen 879,00 TL Şubat 2011 avansı, 1.224,00 TL belediye ve ... borçlarına karşılık, 60,00 TL Şubat ayı bakiye aidatı, 634,00 TL elektrik faturası, 279,00 TL site genel kurulunca kararlaştırılan %10 gecikme cezası ile birlikte toplam 3.076,70 TL alacakların tahsili için davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2011/207 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğu, itirazın iptali, takibin devamı, davalı aleyhine % 40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ......

      Davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, bakiye süre ücreti, uzun vadeli teşvik primi, geçmiş yıllara ilişkin prim alacakların davalıdan tahsili için açtığı dava sonucunda yerek mahkemece yıllık izin alacağı ile kar azaltımı nedeniyle kısa vadeli prim alacağının tahsiline diğer alacakların reddine karar verilmiş kararın taraflarca temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 03.02.2015 Gün, 2014/20902 Esas, 2015/886 Karar sayılı kararıyla davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı temyizi açısından prim tutarlarının hesaplamasının tamamen tahmine dayandığı varsayımsal olduğundan bu talebin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur....

        Finansal Kiralama A.Ş. vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 13.09.2011 tarih, 2011/845 E. 254 K. sayılı ilamıyla, davacının 2.570.319,70 TL şüpheli ticari alacağının bulunduğu, hükme esas alınan son bilirkişi raporu ve dosya kapsamından sözü edilen şüpheli ticari alacakların niteliğinin ne olduğu, hangi hukuki ilişkiden kaynaklandığı, bu alacakların takip veya dava konusu yapılıp yapılmadığı, takip veya dava konusu yapılmışsa sonucunun ne olduğunun anlaşılamadığı, şüpheli alacak olarak belirtilen alacak miktarının bilançoda yazılı olması nedeniyle hiçbir denetime tabi tutulmaksızın bilançonun aktifinde yer almış olduğu gözetilerek Hesap yapılmasına dayalı hüküm tesisinin doğru olmadığı ve iyileştirme projesi dosyaya konmadan bu konuda denetim yapılmasına olanak sağlanmadığı gerekçeleriyle bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

          Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalı şirketin, müvekkili belediyeye ait işyerinde ihale ile temizlik işini yüklenen şirket olduğunu, dava dışı Cüneyit Becet isimli yüklenici firma işçisinin bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediği iddiası ile açtığı alacak davası neticesinde, davanın kısmen kabulüyle ilamda yazılı alacakların tahsiline karar verildiğini, müvekkili idare aleyhine ilama dayalı alacakların tahsili istemiyle başlatılan icra takip dosyasına, müvekkilince 13.906,31 TL ödendiğini, müvekkili idare ile davalı şirket arasındaki ihale sözleşmesi ve eki şartnameler hükümlerine göre, ödeme yapılan tutardan davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek, söz konusu tutarın hüküm altına alınması talep edilmiştir....

            den temlik alındığını, bu alacakların tahsili için 6183 sayılı Kanun'a göre takip başlatıldığını, aynı alacakların müflis şirket iflas masasına 3. sırada kabulü için başvurduklarını ancak alacaklarının hatalı olarak 4. sıraya kabul edildiğini ileri sürerek, alacaklarının 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesi ve Bankacılık Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince 3. sıraya kaydına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Bir kısım şikayet olunan vekilleri şikayetin reddini savunmuşlardır. Mahkemece iddia, savunma uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı, TMSF alacaklarının, şikayetçi tarafından "Takip ve Tahsiline İlişkin esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesi" gereğince işlem yapıldığından 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre şikayetçi TMSF'ni..... 11....

              UYAP Entegrasyonu