WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK m. 186/son). İki dava arasında, birlikte tahkikat yapılmasını ve tek bir hüküm verilmesini haklı gösterecek derecede yakın ve hak benzerliği bulunması halinde HUMK'nın 45/3. maddesi anlamında davalar arasında bağlantı var demektir. Bu davaların aynı sebepten doğması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması gerekir. Her iki davada tarafların aynı kişiler olması, maddi ve hukuki bağlantı olmadıkça birleştirmeyi gerektirmez. Ayrıca birleştirilen dava dosyalarının birinin diğerinin sonucuna etki yapması da olayda söz konusu değildir....

    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." hükmünü içermektedir....

    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim , eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıyı, konut ve ev eşyasından yararlanma ve eşlerine mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır" denilmektedir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacının tasarımcı olduğu 500-600 TL SSK maaş ve bir evinin olduğu başka bir gelirinin bulunmadığı davalının ise milletvekili olduğu, şirketleri ve taşınmazları araçları bulunduğu anlaşılmaktadır. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği eşler birliğin giderlerine güçleri oranında ve mal varlığı ile katılmak zorunluluğu vardır (TMK.186/3) . Davacı eşin gelirinin bulunması davalı kocayı nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınır. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükelri hayat seviyesinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....

      TMK'nun 197/2.maddesine göre birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir nedene dayanıyor ise, hakim eşlerden birinin istemi üzerine, birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemleri alır. Evlilik birliği devam ederken ayrı yaşam halinde istenen tedbir nafakasında davacının nafakaya hak kazanabilmesi için ayrı, yaşamada haklı olduğunun kanıtlanması gerekir....

        Dava;davacı ve müşterek çocuk Taha lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.186/son) Davacı (kadının) belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin davalı kocadan fazla bile olması davalı kocayı ortak giderlere (elektrik, su, telefon, yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Kadının gelirinin bulunması nafaka takdirine engel değildir....

          Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Somut olayda, davalının davacıya karşı açtığı boşanma davasında ‘…davalının geçimsizliğe neden kusurlu bir davranışının ispatlanmadığını; aksine davacının kusurlu olup, evlilik birliği devam ederken resmi nikâh olmaksızın Gülten isimli kişiyle evlendiği, Gülten’in vefatından sonra yeniden ikinci kişiyle de resmi nikâh olmaksızın birlikte yaşadıkları, bu haliyle de davalı kadının evi terk etme nedeninin haklı nedene dayandığı…’ gerekçesi ile reddedildiği ve 29.06.2011tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

            ./05/2015 tarihinden başlamak üzere davacı yararına T.M.K. 195-197. maddesi hükümleri nazara alınarak aylık 200TL, tarafların müşterek çocukları ... .... yararına aylık 200 TL tedbir nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 186/....maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/....maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

              Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Somut olayda, davacı (kadın), ayrı yaşamada haklı olduğu iddiasıyla , tedbir nafakası istemektedir. Davalı eş ve çocuklarını yanına alarak ...'a gitmediği gibi; bir süre sonra da gelip ailesini yanına alma gayreti içine girmemiş; bu süre içerisinde eşi ve çoçuklarıyla iletişime geçmemiş; eş ve çoçuklarına maddi-manevi herhangi bir katkıda bulunmamıştır. Evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmeyen birlikte yaşamaktan kaçınan davalının kusurlu olduğu ve davacının haklı nedenlerle nafaka talep edebileceği nazara alınarak; lehe nafaka takdiri gerekirken davanın reddi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.186/son) davacı (kadının) belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin davacı kocadan fazla bile olması davalı kocaya ortak giderlere (elektrik,su,telefon, yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Kadının gelirinin bulunması nafaka takdirine engel değildir. TMK.nun 327/1. maddesine göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri ana ve baba tarafından sağlanır....

                  Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Buna göre, davacının ayrı yaşamada haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda;davacı, davalı eşinin kendisine şiddet uyguladığını ve en son 2014 yılı Ocak ayında kendisini müşterek haneden kovduğunu,bu nedenle de davalıdan ayrı yaşadığını iddia etmektedir.Her ne kadar, mahkemece; dinlenen davacı tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı,soyut nitelikte olduğundan bahisle davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de;dosya kapsamında bilgisine başvurulan davacı tanığı ...’un alınan beyanında ‘’davacının kendisini arayarak davalının kendisini dövdüğünü ve bu nedenle jandarmaya gelerek şikayetçi olduğunu kendisine söylediği,kendisinin de ......

                    UYAP Entegrasyonu