WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Davada; davacı için, ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak, tedbir nafakası istenmektedir. Buna göre, davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve “ayrı yaşamada haklılık” olgusunun kanıtlanması gerekir. Davalı, tarafından açılan Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin 2012/242 esas, 2014/234 karar sayılı boşanma davası "şiddetli geçimsizlik olgusunun ve ortak hayatın sürdürülmesinin kendilerinden beklenilmeyecek şekilde temelinden sarsılmış olduğunun ispat edilemediği ve davalı kadının subut bulan herhangi bir kusurunun bulunmadığı..." gerekçesi ile reddedildiği ve 14.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı koca tarafından, boşanma davası açılmakla, davacı kadın ayrı yaşama hakkını kazanır....

    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır....

      Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında, eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda; davacı, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı olarak tedbir nafakası istemektedir. Davacı ev hanımı, davalı yurtdışında yeni mezun, giderleri düşüldükten sonra aylık net:2.318,43 TL geliri olan bir işte çalışmakta olup, üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkul de bulunmamaktadır. Öyle ise, mahkemece, yukarıdaki yasal düzenlemeler çerçevesinde, tarafların halen ayrı yaşadıkları gözetilerek, davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK.'...

        Mahkemece; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı eş için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, müşterek çocuklar Kasım ve Cem'in davacı annelerinin yanında kalmayıp, davalı babalarının yanında kalmaları ve ihtiyaçlarının davalı babaları tarafından karşılanması nedeniyle müşterek çocuklar yönünden talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından hükmedilen nafakanın düşük olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

          Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4)....

            Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Buna göre, davacının ayrı yaşamada haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Mahkemece davacının ayrı yaşamakta haklı olup olmadığı hususunda tanık beyanları değerlendirilmek ile bu yöne ilişen sair deliller değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              (Aile) Mahkemesinin 2012/525 Esas sayılı dosyası ile davacı ... tarafından eşi ... aleyhine boşanma davası açıldığı, mahkemece 02.....2012 tarihli duruşmada ... için 250,00 TL, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 150,00'şer TL iştirak nafakası takdir edildiği ve bu durumun da tarafların kabulünde olduğu; hükmedilen nafakanın tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında mahkememizce yeterli bulunduğu anlaşılmıştır, gerekçesiyle" davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 186/....maddesinde; "eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı" ifade edilmiş, 197/....maddesinde de; "Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır." hükmü getirilmiş bulunmaktadır. ....

                TMK 197/2 maddesine göre de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyor ise hakim eşlerden birinin istemi üzerine diğerinin yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malları yönetimine ilişkin önlemler alır. O halde mahkemece, davalının geliri tam ve sağlıklı olarak saptanarak, belirtilen ilkelerin ışığında ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilen davacı kadının geçimi için gerekli, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Önlem nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.186/son maddesi gereği davacı (kadın)ın belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin davacı kocadan fazla bile olması davalı kocaya ortak giderlere (elektrik, su, telefon, yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz....

                    Somut olayda şikayetçi olan borçlunun gerçek kişi değil, tüzel kişiliğe haiz bir limited şirket olduğu, yaptığı işin kişisel çalışmasını ve faaliyetini ön plana çıkartamayacağı, dolayısıyla borçlu şirketin, gerçek kişi gibi bir meslek sahibi olamayacağı gibi, yine gerçek kişilerin sahip olabileceği şekilde meslek ve sanatı için lüzumlu olan eşyasından da bahsedilemeyeceği açık olup, İİK. 82/4. maddesinde bahse konu haczedilemezlik şikayet hakkından borçlu şirketin yararlanması mümkün değildir. O halde, mahkemece; şikayetin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu