Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtilmelidir ki; dava açıldığı tarihte, iptal edilen imar düzenlemesinden sonra yapılmış yeni bir imar uygulaması mevcut olup, bu uygulama idari yargı yerinde iptal edilmediği sürece tapu iptal ve tescil davasının dinlenilme olanağı bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle; 01.02.2002 tescil tarihli imar uygulaması idari yargı yerinde iptal edilmişse de, bundan sonra yapılan ve 05.12.2003 tarihinde tescil edilen imar uygulaması dava tarihi itibariyle hukuki geçerliliğini korumakta olup, bu uygulamayla oluşan sicil kaydının illetten yoksun hale geldiği söylenemeyeceğinden tapu kayıtlarının eski hale iadesine (ihyaya) yönelik talepte bulunulamayacağı açıktır. Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir....

    Şöyle ki; çekişme konusu 260 ada 8 parsel sayılı taşınmaz bakımından mirasbırakan .... intikâl eden 171/192 pay bakımından davacıların miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken anılan taşınmazın tamamının tapusunun iptal edilerek miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteklerinin kabulüne karar verildiği ,ayrıca 260 ada 14 parsel sayılı taşınmaz hakkında da bozma ilamında gösterildiği şekilde hüküm kurulması gerekirken hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır....

      Bu durumda, davacının miras paylı gözetilerek iptal tescile karar verilmesi gerekirken daha az pay üzerinden iptal tescil hükmü kurulması doğru olmadığı gibi davacının miras payı oranında iptal tescile karar verilmesi gerekirken istek aşılarak tüm mirasçılar adına tescil kararı verilmesi de isabetsizdir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Yapılan yargılama sonucunda, tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin davacının dayandığı sözleşmenin tarafı olan yüklenici ... yönünden kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm Dairemizin 04.12.2008 günlü kararı ile de onanmıştır. Davalının karar düzeltme isteğine gelince; Davacı, yükleniciden temlik aldığı hakka dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, davalı ...'yı muvazaalı olarak yaratılan borç ililşkisi sonucu yapılan icra takibi ve cebri ihale nedeniyle malik olduğunu ileri sürerek gerek tapu iptal tescil ve gerekse tazminata ilişkin isteminde davalı olarak göstermiş ise de eldeki davada davacı tapu iptali ve tescil davasının reddi halinde tazminata hükmedilmesi isteğinde de bulunmuş olduğundan terditli dava söz konusudur. Nitekim mahkemece de tapu iptali ve tescil davası reddedilerek kademeli istem hüküm altına alınmış, bu davada davalı ...'...

          ın iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken tazminata hükmedilmesi hatalıdır" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne diğer taleplerin reddine dair verilen karar Dairece, " kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından vekalet ücretine hasren, davalı ... vekili tarafından esasa ilişkin nedenlerle süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacılar ve davalı ...'...

            Mahkemece, ... parsel sayılı taşınmazın davacı, ... parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, ... ile ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ..., ... ile ... parsel sayılı taşınmazlar bakımından ise temliklerin muvazaalı olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle iptal-tescile karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, mülkiyet hakkına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlamaktan ibarettir....

              II. ve III etap uygulamaların dava konusu parseli kapsamadığı, 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi ve 2981 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan imar şuyulandırma işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edilmedikçe imarla alınan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği gibi bu konuda açılan tapu iptali ve tescil davalarının dinlenme imkanı bulunmadığı, her ne kadar .. Büyükşehir Belediyesinin yaptığı imar uygulaması idari yargıda iptal edilmişse de . Belediyesinin çekişme konusu taşınmazla ilgili yaptığı imar işleminin iptal edilmediği ve halen ayakta olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve uygulamanın hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemeyeceği gibi, yapılan değerlendirme ve irdeleme de isabetsizdir. Bilindiği üzere; imar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı ... köyü tüzel kişiliğince davalılar ... ve diğerlerine karşı açılan davada suya Elatmanın önlenmesi istenilmiş, davacı Hazine tarafından davalılar ... aleyhine açılan birleşen davada davalı adına kayıtlı olan 109 Ada 311 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tescili talep ve dava edilmiştir. Mahkemece birleşen tapu iptal tescil davasının reddine, suya el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince tapu iptal tescil ve suya elatmanın önlenmesi yönünden temyiz edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan aynı yerlere ilişkin tapu iptal tescil ve suya el atmanın önlenmesine ilişkin Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/59 E.- 1999/109 K.sayılı ilamın temyiz incemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesince yapılmış olup, uyuşmazlığın bu hali ile temyiz incelemesi ile görevli daire Yargıtay 8.Hukuk Dairesidir....

                  Hukuk Dairesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ : Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal tescil istemi ile açılmış olup yargılama sırasında davacı erkek tarafından verilen 31.5.2016 tarihli dilekçeyle, mal rejiminin tasfiyesi ve tapu iptal tescil istemiyle dava ıslah edilmiştir. Mahkemece 19.9.2018 tarihli celsede tapu iptal tescil davasının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davadan tefriki ile mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, incleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarihli 2020/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir....

                    Mahkemece, dava konusu 660 ada 68 sayılı parselin fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümün davacıya ait bulunduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de kabul dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ... 14.09.2011 tarihinde davalı aleyhine meni müdahale ve kal davası olarak açtığı davasını 03.07.2013 tarihinde tamamen ıslah ederek dava konusu 660 ada 68 sayılı parselin kısmen tapu kaydının iptali ile adına tescil isteyerek el atmanın önlenmesi davasını tapu iptal ve tescil davası olarak değiştirilmiştir. HMK'nın 2 ve 4. maddesi gereğince ıslah tarihinde tapu iptal ve tescil davasına bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Mahkemenin görevi kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen nazara alınması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu