Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yakacık yolu 111 pafta, 1982 ada ve 307 parselde kayıtlı taşınmazda ortak inşaat yapmak için anlaştıklarını, müvekkilinin kendi hissesine isabet eden kısmı ikmal ettiğini, davalının hissesine isabet eden daireler ve ortak yerlerin tamamlanması için harcamada bulunduğunu, davalı lehine yaptığı masrafların davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediğini, müvekkilinin davalının yapması gereken işlem ve masraflar için davalı hesabına 20.000,00- TL ödeme yaptığını belirterek, 20.000,00- TL'nin talep tarihinden itibaren faiz, masraf ve ücreti vekaletle davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; "...1- Açılan Davanın Kısmen kabul kısmen reddi ile, 11.605,66 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak , davacıya verilmesine,.." karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya ilk olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4....

Aile Mahkemesince ise, davacı vekili davalı eşi ile ortak gayrimenkul aldıklarını, aralarında yaptıkları sözleşme gereği davalının hissesine düşen tadilat masraflarını ödeme borcu altına girdiğini, davacının hissesine düşen ve ödeme taahhüdü altına girdiği 96.242,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, talebin bu hali ile eşler arasındaki alacak borç ilişkisine dayanmakta olup genel hükümlere tabi olduğu, davacı vekilinin mal rejiminin tasfiyesi, değer artış payı, katılım alacağı, katkı payı alacağı vs talebinde bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanuna 5133 sayılı Kanun ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile...

    Hukuk Dairesinin 24.12.2019 tarih, 2018/1422 Esas 2019/12403 Karar sayılı ilamı ile, davacı 3. kişi ve borçlu arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 30.04.2001 tarihinde tapuya şerh edildiği, davalı alacaklının haczinin ise 04.07.2005 tarihinde tapuya işlendiği, taşınmaz üzerindeki elbirliği ile mülkiyetin, mahkeme kararı ile 11.11.2004 tarihinde paylı mülkiyete çevrildiği ve kararın 17.02.2005 tarihinde kesinleşerek, borçlu hissesine düşen 8.986,99 TL' nin davalı idareye ödendiği, davacının dayandığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin, şahsi hak doğuran bir sözleşme olmakla birlikte, tapuya şerh verilmesi halinde kuvvetlendirlmiş şahsi hak niteliğini kazandığı ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülme hakkını sahibine verdiği, davalı idarenin haciz şerhi konulurken bu hakkın varlığından haberdar olduğu, dava konusu taşınmaz satılmamış olsa bile, davacı alacaklının hakkı önce doğduğundan bu hakka dayalı olarak açacağı istihkak davası ile haczin kaldırılmasını sağlayabileceği...

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/28 Esas, 2007/987 Karar sayılı dosyasında bağımsız bölüm no 2 olan yer için 2005 ve 2006 yıllarına ait davacının 1/4 hissesine isabet eden kira alacağının tespiti için açılan dava sonucunda, mahkemece 4.200,00.TL alacağın tahsiline karar verildiği, bu kararın da kesinleştiği anlaşılmıştır.O halde mahkemece öncelikle taraflardan emsal istenmeli, yoksa bilirkişiler tarafından re'sen bulunacak emsal ya da emsallerde karşılaştırma yapılmalı, 2 no'lu bağımsız bölüm için takdir edilen kira bedeli de gözetilerek, rayiç tespit edilebildiği takdirde günün rayicine uygun ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2012...

        nin hissesine düşen katılım oranı 241/60 ( % 40) olduğunu, tüm bunlara istinaden ...'nin hissesine düşen katılım payının 40.834.-TL'yi ödemesi hukukî zorunluluk arz ettiğini, ...'...

          İcra Müdürlüğünün 2011/6230 Esas sayılı dosyası ile kiracılardan tahsil edildiğini, tahsil edilen kira bedelinin ½'sinin kendi hissesine düşmekte olduğunu, bu miktarın ödenmesi için davalı aleyhine ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2014/4979 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının borca itiraz ederek takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, borçlu itirazının iptali ile takibin devamına karar verilerek, % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davaya konu tahsilatın yapıldığı ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2011/6230 Esas sayılı dosyasının kambiyo senedine dayalı bir alacak olduğunu, senet alacaklısının kendisi olduğunu, takipte davacının alacaklı ve taraf olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davalının ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/4979 E....

            O halde, mahkemece, borçlununun fırıncı dükkanı işlettiği “Bereket Fırın “ isimli yerin belediyeden ruhsatının kimin adına kayıtlı olduğu, Vergi Dairesinde kaydının bulunup bulunmadığı araştırılarak (asıl uğraşının) ziraat ve çiftçilik dışında fırıncılık mesleği ile uğraşıp uğraşmadığı kesin olarak saptandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan; ......

              Köyü 132 Ada 49 Parselde kayıtlı bulunan ve içinde evinin bulunduğu taşınmazın tapu kaydına 24.09.2019 tarihinde haciz konulduğunu, bu haczin alacaklı vekilinin kendisini arayarak "köydeki evinize haciz koydum ve kıymet taktiri yaptırdım" demesi üzerine öğrendiğini, haciz konulan bu taşınmazın ailesi ile birlikte ikame ettiği ev olduğunu, başkaca taşınmazı bulunmadığını ileri sürerek Alaşehir ili, ... mahallesi, 132 ada, 49 parsel sayılı taşınmazda şikayetçi hissesine konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

                Somut olayda, davacı taraf icra dosyasının tarafı olmayıp, borçlunun murisinden intikal edecek taşınmaz hissesine konulan hacze ilişkin olarak taşınmazda ölünceye kadar bakma akti ile malik olduğunu ileri sürerek, borçlunun miras hissesine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmazda borçluya muristen intikal edecek hisse üzerine icra müdürlüğünce 07/08/2020 tarihinde haciz konulmuş olup, haciz konulduğu tarihte taşınmaz tam hisse ile muris Abbas Kaynak adına kayıtlıdır. Haciz konulduktan sonra 10/11/2020 tarihinde ölünceye kadar bakma akti gereği taşınmazın tamamı davacı adına tescil edilmiştir. Dolayısıyla, taşınmazın davacı adına tescili haciz tarihinden sonraki bir tarihte gerçekleştiğinden, davacının taşınmazı hacizle yükümlü olarak devraldığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, şikayetin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355....

                in miras hissesine düşen 562,5 ...'in 562,5 olmak üzere toplam 1.125,00TL cenaze ve defin giderinin 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacılara verilmesine, davacı ... yönünden miras hissesine düşen miktarda talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, davacı ... kaza tarihinde muris ... tarafından sevk ve idare edilen aracın işleteni olduğundan, bu davacının maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin (3) nolu, davalı vekilinin ise (2)nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu