Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK'nin 53/1 maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının sadece kasten işlenen suçlardan dolayı verilen hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 2 ay 15 gün süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmüne TCK'nin 53/1-2. maddesinin tatbik edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi uyarınca hükümden hak yoksunluklarına ilişkin 2 nolu bendin çıkarılması diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık sürücünün sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahalde iki yönlü yolda seyir halindeyken istikametine göre sol taraftan koşarak yola girerek karşıdan karşıya geçmek isteyen 10 yaşındaki yaya ...’e çarpması sonucu yayanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, hükme esas alınan Ankara Trafik İhtisas Dairesinin 14.01.2016 tarihli raporuna göre, aldığı fren tedbirinden başkaca alabileceği önlem olmadığından, sonuçta atfı kabil kusuru olmadığının belirlendiği olayda, Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz eden katılan...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 5237 sayılı TCK'nin 53/1 maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 2 ay 15 ... süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmüne de 5237 sayılı TCK'nin 53/1 ve 58. maddelerin tatbik edilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının ''5237 sayılı TCK'nin 53/1 ve 58.maddelerinin sanık hakkında uygulanmasına” dair kısımlarının hüküm fıkrasından çıkarılması...

        İlke Kararının "Nitelikli Doğal Koruma Alanları" başlıklı B bölümünün (f) bendindeki "alanın özelliğinden kaynaklanan faaliyetlerin sürdürülebileceğine" ifadesinde, "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları" başlıklı C bölümünde yer alan "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı" tanımı ile bu tanım içerisinde yer alan "düşük yoğunluklu faaliyetler" ifadesinde ve aynı bölümün 2. maddesinin (b) bendinde dayanağı üst hukuk normları ile koruma ilke ve esaslarına aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle, Dava konusu 05/01/2017 tarih ve 99 sayılı İlke Kararının, "Nitelikli Doğal Koruma Alanları" başlıklı B bölümünün (f) bendindeki "alanın özelliğinden kaynaklanan faaliyetlerin sürdürülebileceğine" ifadesi, "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları" başlıklı C bölümünde yer alan "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" tanımı ile bu tanım içerisinde yer alan "düşük yoğunluklu faaliyetler" ifadesi ve aynı bölümün 2. maddesinin (b) bendi yönünden davanın...

          Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2017/361 değişik iş sayılı içtima kararı ile verilen 2 yıl 20 ay 37 gün hapis cezasının geçici 6. maddede belirtilen istisna suçlardan olmadığından cezalarının infazı sırasında en fazla 2 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği, dosya arasında mevcut Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 26/12/2017 tarihli ve 2017/923 NKL sayılı yazısına göre hükümlünün daha önceden 182 gün denetimli serbestlik tedbirinden faydalandığının anlaşılması karşısında, bu sürenin de hükümlünün faydalanması gereken denetimli serbestlik süresinin hesabında nazara alınması gerektiği, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 05/09/2018 tarihli ve 2017/2-1865 ilâmat sayılı talebi üzerine 06/09/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak sureti ile infazına karar verilmesi gerektiği halde kararda denetimli serbestlik başlangıç tarihinin belirtilmemesi suretiyle...

            Ceza Dairesinin 20/01/2014 tarihli ve 2013/12914 esas, 2014/467 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince hükümlünün cezasının infazı sırasında en fazla 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği, ... 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2013 tarihli ve 2011/643 esas, 2013/149 sayılı Kararıyla 7 ay 15 gün hapis cezasının infazı sırasında 02/10/2013-09/02/2014 tarihleri arasında denetimli serbestlik tedbirinden faydalanan hükümlünün, daha sonra kesinleşerek infaza verilen 5 ay hapis, 6 ay 7 gün hapis, 3 ay 3 gün hapis cezası ile infaz edilmekte olan 7 ay 15 cezasının içtima edilmesi üzerine, ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın kanuni temsilcisinin (velinin) aile hukukundan kaynaklanan velayet hakkı olması ve mağdurenin kovuşturma evresinde Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon merkezinde kaldığının dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, hakkında koruma kararı alınıp alınmadığı ve alınmışsa suç tarihinde devam edip etmediği araştırılarak varsa, kararın aslı veya onaylı örneğinin temin edilmesi ve koruma kararı olduğu takdirde gerekçeli kararın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına tebliğiyle tebellüğ belgesinin eklenip hükmün ayrıca temyiz edilmesi halinde bununla ilgili ek tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahkemesine gönderilmesi...

                Ancak; 1-TCK'nin 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 'belirli bir süre eğitim kurumuna devam etme' tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmüne de 53/1-2. maddesinin tatbik edilmesi, 2-Sanığın CMK'nin 231. maddesinin uygulanmasına engel olarak gösterilen sabıkasının sonradan kabahate dönüştürülmüş suça ilişkin olmasına göre, maddede öngörülen diğer şartlar açısından da bir değerlendirme yapıldıktan sonra, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda bir karar verilmesi gerekirken, “sabıkalı olduğu” şeklindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; 1- TCK'nin 50/1.f maddesinde öngörülen "kamuya yararlı bir işte çalıştırma" seçenek yaptırımının "gönüllü" olmak koşuluyla uygulanabileceği gözetilmeksizin, sanığın bu husustaki "gönüllülük" beyanının duruşma sırasında tutanağa geçirilmemesi suretiyle CMK'nin 221/1.c maddesine muhalefet edilmesi, Kabule göre de; 2- TCK'nin 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 4 ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmüne de 53/1-2. maddesinin tatbik edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Ancak; 1-TCK 50/1.f maddesinde öngörülen 'kamuya yararlı bir işte çalıştırma' seçenek yaptırımının 'gönüllü' olmak koşuluyla uygulanabileceği gözetilmeksizin, sanığın bu husustaki 'gönüllülük' beyanının duruşma sırasında tutanağa geçirilmemesi suretiyle CMK 221/1.c maddesine muhalefet edilmesi, Kabule göre de; 2-TCK 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 4 ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmüne de 53/1-2. maddesinin tatbik edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu