Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

faydalanabileceği ve daha öncesinde denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymamakta ısrar etmesinin sonraki cezaları açısından iyi halini ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki öncesinde denetimli serbestlik tedbirinden faydalanan hükümlünün ikinci kez denetimli serbestlik tedbirinden faydalanamayacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı, burada önemli olan hususun koşullu salıverilme tarihine 2 yıl veya daha az süre kalması ve bu sürenin önceki denetimli serbestlik tedbirinden faydalandığı sürelerle birlikte aşılmaması olduğu, bu haliyle hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilen cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmesi ve 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinde belirtilen şartları taşıması nedeniyle denetimli serbestlik tedbirinden yeniden faydalanabileceği değerlendirildiğinden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309....

    reddine, ancak; Tazminat istemine ilişkin CMK'nın 141. maddesinde suç soruşturması ve kovuşturması sırasında gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği belirtilerek tazminat istenebilecek hallerin tahdidi şekilde sıralandığı, davacının, naklinin yapıldığı ......

      Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/8-2019/40 sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 07.12.2016-28.02.2017 tarihleri arasında 83 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine hükmedildiği, hükmün 01.02.2019 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır. 1.Davacının kamu görevinden çıkarılmasının koruma tedbirinden kaynaklanmayıp idari işlem niteliğinde olduğu anlaşıldığından mahrum kalınan kazanç kaybının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasına konu edilemeyeği anlaşıldığından mahrum kalınan kazanç kaybının maddi tazminat kapsamında ödenmesi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yerinde görülmemiştir. 2....

        G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat isteğine yönelik açılan asıl davada istenilen geçici hukuki koruma tedbirinden kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle,davacının geçici hukuki koruma isteminin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi suretiyle, teminat karşılığı kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davalı şirket vekili esastan, davacılar vekili katılma yoluyla teminat bakımından istinaf isteminde bulunmuştur. Davanın devamı sırasında davalının davaya karşı savunmalarını yaptığı aşamada yüzüne karşı verilen ihtiyati haciz kararı bakımından 6100 sayılı HMK'nun7251 sayılı yasanın 34. maddesi ile değişen 341/1- b bendi uyarınca istinaf kanun yolu imkanı bulunduğundan öncelikle davalı istinaf itirazlarının incelenmesi gerekmiştir....

        faydalanabileceği ve daha öncesinde denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymamakta ısrar etmesinin sonraki cezaları açısından iyi halini ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki öncesinde denetimli serbestlik tedbirinden faydalanan hükümlünün ikinci kez denetimli serbestlik tedbirinden faydalanamayacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı, burada önemli olan hususun koşullu salıverilme tarihine 2 yıl veya daha az süre kalması ve bu sürenin önceki denetimli serbestlik tedbirinden faydalandığı sürelerle birlikte aşılmaması olduğu, bu haliyle hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilen cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmesi ve 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinde belirtilen şartları taşıması nedeniyle denetimli serbestlik tedbirinden yeniden faydalanabileceği değerlendirildiğinden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi...

          durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2- Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin uyuşturucu kullanma suçundan verilen denetimli serbestlik tedbirinden ibaret olup tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            nun 50/5 maddesi uyarınca "uygulamada asıl mahkumiyetin bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbir" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde "2 ay süreyle belli yerlere gitmekten yasaklanması" seçenek tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması, 2-6352 sayılı Kanunun 100.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 324/4.maddesi gereğince terkin tutarı altında kalan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürülüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53.maddesindeki bazı ibarelereni iptal edilmesi nedeni ile 5237 sayılı TCK'nin 53.maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Parada sahtecilik HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanmak istediğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün (ONANMASINA), 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                ın gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/2. maddesine muhalefet edilmesi, b) İddianamede talep edilmemesine rağmen, adlî sicil kaydı da yüzüne karşı okunmayan sanığa CMK'nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan, hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, c) Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesinde öngörülen temel adlî para cezasının 5252 sayılı Kanunun 5/2. maddesi uyarınca 450 TL olduğu gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca gün para cezası belirlenip sonuç olarak 800 TL adli para cezasına hükmolunması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, d) Kabul ve uygulamaya göre de; Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur ... (...) ... hakkında başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yakalandıktan sonra serbest bırakılması, bilahare yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat...

                  "İçtihat Metni"Denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma istemi üzerine yapılan yargılama sırasında; ... İnfaz Hakimliğiyle ... İnfaz Hakimliği arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; ... İnfaz Hakimliğince verilen yetkisizlik kararının hükümlüye tebliğ edilerek kesinleşmesi sağlanmadan Yargıtay'a gönderildiği, bu haliyle henüz yetki ihtilafı oluşmadığı anlaşılmakla, incelenmeyen dosyanın gereği için mahalline iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu