TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2022 NUMARASI : 2021/689 ESAS - 2022/366 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 12/04/2022 tarihli, 2021/689 Esas, 2022/366 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Bu hükümlere göre, yukarıda yazılı amacı gerçekleştirmek üzere kurulan birimde yer alan koruma ve güvenlik görevlilerinin çalışma süre ve saatlerinin farklı olacağı ve buna göre düzenleme yapılabileceği, dolayısıyla koruma ve güvenlik görevlilerinin nöbetlerinin normal çalışma saatleri dışına rastlasa bile bunun fazla çalışma olarak kabulünün mümkün olmadığı, ancak normal çalışma sürelerini aşan çalışmalar nedeniyle fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, TKİ Kurumu …Bölge Müdürlüğünde sözleşmeli personel statüsünde koruma ve güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, resmi tatil olan ulusal ve dini bayram günlerinde fazla çalışma ücreti ödenmeksizin çalıştırılmasına dair uygulama işleminin iptali ve anılan günlerdeki çalışmalarından kaynaklanan 56.160.000....
dair …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının üzerine, davanın " Dava konusu taşınmazın Mutlak Koruma Havzasında kalan kısmı için yapılaşma izni verilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı, zira taşınmazın Mutlak Koruma Havzasında kalanı kısmının baştan beri 1. derece doğal sit alanında kalması nedeniyle zaten konumu gereği kısıtlı olduğu, kamulaştırmasız el atma davalarının, üzerinde yapılaşma imkanı bulunan taşınmazların sonradan kamu hizmetine ayrılması sonucunda taşınmazda meydana gelen hukuki kısıtlamalar nedeniyle açılabileceği, buna karşın, bulunduğu alan veya bölge gereği doğal olarak kısıtlılık halini bünyesinde barındıran dava konusu taşınmazın kısıtlılığının esasen 1....
Şeklinde düzenlenmiştir.Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez....
Buna göre; İhtiyati tedbir geçici hukuki koruma sağlamakta olup, belirsiz alacak davası açılması hâlinde, alacaklı, tüm miktarı belirtmese dahi, davanın başında hukukî ilişkiyi somut olarak belirtmek ve tespit edebildiği ölçüde de asgarî miktarı göstermek durumunda olduğundan bu talep değerlendirilirken harcı yatırılarak talep edilen miktarın da dikkate alınması gerekir.(Yargıtay 8.HD 2021/1976 esas, 2021/5201 karar ve 17.06.2021 tarihli kararı) Davanın kısmi ya da belirsiz alacak davası olarak açılması bu sonucu değiştirmez. Orantılılık esastır. Geçici hukuki koruma, bir tarafın bütün malvarlığı üzerindeki haklarını ve anayasal mülkiyet hakkını tümden kısıtlar şekilde uygulanamaz....
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve dolayısıyla anılan yasanın satış ve dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 8/i-2 maddesi hükmü uygulanamayacağından ilk derece mahkemesince davanın reddine dair yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır..." biçimindeki gerekçesiyle, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf başvuru dilekçesindeki sebepler ile hüküm temyiz edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 30.04.2014 tarihli ve 6537 ... Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla, 5403 ......
I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp, ... II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 30/06/2006 tarih ve 418 sayılı kararı ile 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen taşınmazın, 14/09/2009 tarihinde sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından satın alındığı, adı geçen Koruma Bölge Kurulu'nun 04/02/2010 tarih ve 3227 sayılı kararı ile suça konu taşınmaza ait rölöve ve restitüsyon projeleri onaylandığı gibi, ......
No:47/4 Fatih/Fındıkzade adresindeki konutun tarafına görev tahsisli olarak tahsis edildiğini, bahsi geçen konutta 24 yıl ikamet ettiğini, konutta ikamet ettiği süre içinde davalı kurumun " mantolama, bir çatı ve su borusu tamiri" dışında söz konusu " kamu konutu" ile alakalı başkaca hiçbir tamir, bakım , onarım, koruma yenileme vesaire yapmadığını, davalı kurumun yapması gereken tamir, bakım, onarım, koruma, iyileştirme tarafından yerine getirildiğini, konutun ikamet ettiği süre içinde gereği gibi korunduğunu ve iyileştirildiğini, tarafınca kamu konutuna yapılan masraf ve giderlerin davalı kurumdan şifahi ve yazılı olarak talep edilmişse de bir sonuç alınmadığını belirterek işbu davanın kabulü ile davalı kurumun bila tarih 2021/4938 sayılı hukuki ve yasal dayanaktan yoksun itirazının iptali ile kaldırılmasını, takibin devamına karar verilmesini, tüm yargılama giderlerinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olmakla davacının davalı iş yerinde çalışırken kaza geçirdiği ve yaralandığı, UYAP kayıtlarında davacının iş kazası nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, adli soruşturma başlatıldığı, Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından iş kazasına ilişkin iş kazası tespit işlemlerine başlanıldığı, haksız fiile dayalı bir zararın meydana geldiğinin açık olduğu, tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibarı ile muaccel hale geldiği, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizdeki yakın ispat koşulunun gerçekleştiği, İİK 'nun 257/1 maddesi gereğince davalı adına trafik tescile kayıtlı taşıtlar üzerine alacakla orantılı ve ölçülü şekilde tedbir mahiyetinde 3. kişilere devrinin önlenmesi için kayıtlara şerh verilmek üzere ihtiyati haciz kararı verilmesinin isabetli olduğu anlaşıldığından ve İİK'nın 257. maddesindeki şartların gerçekleşmesi karşısında davalı vekilinin istinaf talebinin...
olduğu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....