Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesinin 06.01.2009 tarih ve 2007/539 Esas-2009/8 sayılı kararı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının infazı sırasında 06.11.2013-06.11.2014 tarihleri arasında 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinden faydalanan hükümlünün, daha sonra kesinleşerek infaza verilen ...Asliye Ceza Mahkemesinin 28.01.2013 tarih ve 2012/292 Esas, 2013/26 sayılı kararı ile hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının infazı sırasında yeniden denetimli serbestlik tedbirinden faydalanamayacağı gözetilmeksizin itirazın bu nedenle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ......

    Kanun'un 20. maddesine ve hukuka aykırı bir husus bulunmadığı, Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin incelenmesinden: Dava konusu işlemle, 29/01/2016 tarihinde toplanan İl Koruma Komisyonunda davacı hakkında uygulanan yakın koruma kararının çağrı üzerine koruma kararına dönüştürüldüğü hususunun davacıya bildirildiği, davacı tarafından anılan karara karşı 21/03/2016 tarihinde Merkez Koruma Kuruluna itirazda bulunulduğu, ancak kendisine bir cevap verilmediği, Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğünün davacı hakkında alınacak koruma kararına esas olmak üzere yaptığı yazışmalarda, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından, yapılan operasyonlar sırasında ele geçirilen dokümanlar arasında davacının isminin geçtiğine ve tehdit edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından, davacı hakkında UYAP ve KİHBİ sisteminde kayıt olmadığı, İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından ise, terör örgütlerinin hedefi...

      B.4.Davacının güvenlik kartına el konulması ve çalışma izninin iptal edilmesinden dolayı çalışamamasından kaynaklı zararların giderilmesi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden; 5271 sayılı Kanun'un 141 inci maddesine göre ''suç soruşturması veya kovuşturması sırasında'' uygulanan koruma tedbirlerine karşı devlet aleyhine tazminat davasının açılabileceği belirtilmiş olup, gözaltı tarihinde özel güvenlik görevlisi olan davacının gözaltı koruma tedbirinden sonra İzmir Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün 16.11.2016 tarihli kararı ile davacının özel güvenlik görevlisi çalışma izni ve kimlik kartının iptal edilmesine dair karar verildiği, bu işlemin idari işlem niteliğinde olduğu ve koruma tedbirinden kaynaklanmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir....

        Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur hakkında yapılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan cezanın TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. TCK'nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda sanık ...'ın işlediği iddia edilen 29.08.2012 tarihli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları nedeniyle 31.08.2012 tarihinde yakalandığında alınan ifadesinde, kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, mahalleden arkadaşı olan mağdur ...'...

          Ceza Dairesinin 20/01/2014 tarihli ve 2013/12914 esas, 2014/467 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince hükümlünün cezasının infazı sırasında en fazla 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği, ......

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/475 ESAS DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Alacak-Geçici hukuki Koruma Tedbirinden Kaynaklanan....

            Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi manevi tazminat (para alacağına) isteğine ilişkin olup; davacı tarafın geçici hukuki koruma isteği ihtiyati haciz olduğu halde ; ilk derece mahkemesince (5) numaralı tensip ara kararında " ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile 34 XX 149 ve 34 XX 992 plaka sayılı aracın davalı adına kayıtlı olması halinde araç üzerine İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİ KONULMASINA .." denilerek her iki geçici hukuki koruma tedbirinden birden bahsedilmesi hukuka aykırı olmuştur. Ayrıca, 2004 Sayılı İİK un 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

              G E R E K Ç E Uyuşmazlık, mükerrer ödeme yapıldığından bahisle sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan dava ile birlikte istenilen geçici hukuki koruma tedbirinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla, talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır....

              Ceza Dairesinin 20/01/2014 tarihli ve 2013/12914 esas, 2014/467 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi gereğince hükümlünün cezasının infazı sırasında en fazla 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği, ......

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma Hüküm : TCK'nın 268/1 maddesi delaleti ile 267/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması ve sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur ... hakkında başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan cezanın TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamışıtr....

                  UYAP Entegrasyonu