Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2011 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil, birleştirilen davada ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali olmazsa tenkis istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 13.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil, birleştirilen dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasbırakan ...’in müvekkilinin dedesi olduğunu, ... 2. Noterliğinin 29.09.2011 tarih 08394 sayılı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile kendisine bırakılan ... İli, ......
Somut olaya gelince, 1911 doğumlu ve çocuksuz olan mirasbırakanın dava konusu 27.10.2009 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı tarihte 98 yaşında olup 104 yaşında öldüğü, anılan sözleşme uyarınca davalının bakım görevini yerine getirdiği ve aksinin ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Mirasbırakan yaşadığı sürece bakılmadığı iddiası ile bir dava da açmadığına göre artık mirasbırakana davalı tarafından bakıldığının kabulü zorunludur. Temlik ölünceye kadar bakma akdiyle yapıldığına ve davalı da bakım borcunu yerine getirdiğine göre mirasbırakanın mal kaçırmayı amaçladığından, bir başka ifadeyle temlikin muvazaalı olduğundan söz edilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan Kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....
Mahkemece satış hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gibi, davacı tarafın iddia ettiği gibi usulüne uygun olarak yapılmış ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, böyle bir sözleşme varsa tarafların bu sözleşme gereğini yerine getirip getirmedikleri de araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için taraflardan iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delilleri sorulup celbedilmeli, varsa ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ibrazı istenip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif icra edilmelidir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Asıl dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil karşı dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince dava konusu parsellerde muris ........... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalılar ..., ..., ..., ... murisin bakıma ihtiyacı olmadığını savunmuş, karşı davalarında ise murisin davacıdan başka çocukları bulunmakla tüm malvarlığının davacıya verilmesinin mirasçılardan mal kaçırmak amacına yönelik olduğunu, sözleşmenin iptalini aksi taktirde kendileri lehine tenkis hükümlerinin uygulanmasını istemişlerdir. Davalı ..., davayı kabul etmiştir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
Somut olayda; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının (((dava, ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Somut olaya gelince; miras bırakan, ölünceye kadar bakım akdiyle davaya konu Zonguldak ili, Alaplı İlçesi, Gökhasan Köyü, Düz Mevkii, 127 Ada 17 parsel numaralı fındık tarlası niteliğindeki taşınmazı davacı kızına ölünceye kadar kendisine bakıp korumak ve gözetmek şartıyla devretmiştir. Miras bırakan sağlığında akde aykırılık nedeniyle, başka bir ifadeyle bakılmadığı iddiasıyla dava açmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, ölünceye kadar bakma aktinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Somut olaya gelince; davalının murisi (babası) ile davacı arasında imzalanan Sivas 2.Noterliğinin 22.11.2006 tarih ve 24832 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile murisin bakım karşılığında Sivas İli Merkez İlçesi Altuntabak mahallesi 861 ada 191 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 3 nolu bağımsız bölümün tamamını davacıya bıraktığı anlaşılmaktadır. Murisin ölünceye kadar bakma akdinin yapıldığı tarihte 80 yaşında olduğu, eşinin kendisinden 12 yıl önce vefat ettiği ve yalnız olduğu, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmadan önce noter tarafından murisin akıl sağlığının yerinde olup olmadığı hususunda Sivas Sultan İzzettin Keykavus Devlet Hastanesinden heyet raporu alındığı, heyette psikiyatrı ve nöroloji uzmanının bulunduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ölünceye kadar bakma akdi ile ortak miras bırakanları olan anneleri Safiye tarafından kendisine temlik edilen 1591 ada 3 parselde bulunan 130/690 paya karşılık gelen 7 nolu daireyi, 172/690 oranında paydaş olan kardeşi davalının oturmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı,çekişmeli dairenin bulunduğu taşınmaza hissedar olduğunu,daireyi 2007 yılının ocak ayından itibaren kullandığını,binanın kendisiyle birlikte diğer kardeşi ... tarafından yapıldığını,ölünceye kadar bakma akdinin iptaline yönelik dava açtığını belirtip davanın reddini savunmuştur....
Davacı ... ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu 177 ada 33 ve 192 ada 57 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 177 ada 33 ve 192 ada 57 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davacı ... ile kendisine ölünceye kadar bakma akdi ile bağışta bulunan ....in zilyetliğinin bulunmadığı, .......in sağlığında dava konusu taşınmazların ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesi ile davacıya bağışlanmasına rağmen zilyetliğinin davacıya teslim edilmemesi nedeniyle mülkiyetinin geçmediği ve bu nedenle bağışın hukuken geçerli olmadığı, davalı tarafın dava konusu taşınmazlara zilyet olduğu, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve kararda gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...'...