Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kadar bakma sözleşmesi olduğunu, burada amaç bağış sözleşmesi olmadığından, iş bu sözleşmenin, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlenmediğini, iş bu durumda davalı tanıklarından, murisin diğer oğlu davacıların kendisine bakmadığından, taşınmazları davalıya verdiğini kendisine ifade ettiğini, bizzat mahkemeye beyan ettiğini, tanık ifadesinden de anlaşılacağı üzere tarafların gerçek iradesinin ölünceye kadar bakma sözleşmesi olduğunu, literatürde her mirastan mal kaçırmak isteyenin muvazaalı ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapma yolunu tercih ettiği gibi yaygın bir kanının bulunduğunu, oysa her ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yapılmadığını, böyle düşünülecek olursa, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muhteviyatında hukuki bir çöküntüye sebebiyet verileceğini, uygulamanın, muvazaanın ispatını ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ispatına nazaran daha kolay bulunduğundan, hemen daha kolay olan muvazaanın ispatına yöneldiğini, bu durumda hem ölünceye...

Somut olaya gelince, 1911 doğumlu ve çocuksuz olan mirasbırakanın dava konusu 27.10.2009 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı tarihte 98 yaşında olup 104 yaşında öldüğü, anılan sözleşme uyarınca davalının bakım görevini yerine getirdiği ve aksinin ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Mirasbırakan yaşadığı sürece bakılmadığı iddiası ile bir dava da açmadığına göre artık mirasbırakana davalı tarafından bakıldığının kabulü zorunludur. Temlik ölünceye kadar bakma akdiyle yapıldığına ve davalı da bakım borcunu yerine getirdiğine göre mirasbırakanın mal kaçırmayı amaçladığından, bir başka ifadeyle temlikin muvazaalı olduğundan söz edilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

    Mahkemece satış hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gibi, davacı tarafın iddia ettiği gibi usulüne uygun olarak yapılmış ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, böyle bir sözleşme varsa tarafların bu sözleşme gereğini yerine getirip getirmedikleri de araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için taraflardan iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delilleri sorulup celbedilmeli, varsa ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ibrazı istenip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif icra edilmelidir....

      Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan Kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Asıl dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil karşı dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince dava konusu parsellerde muris ........... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalılar ..., ..., ..., ... murisin bakıma ihtiyacı olmadığını savunmuş, karşı davalarında ise murisin davacıdan başka çocukları bulunmakla tüm malvarlığının davacıya verilmesinin mirasçılardan mal kaçırmak amacına yönelik olduğunu, sözleşmenin iptalini aksi taktirde kendileri lehine tenkis hükümlerinin uygulanmasını istemişlerdir. Davalı ..., davayı kabul etmiştir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, ölünceye kadar bakma aktinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının (((dava, ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Somut olaya gelince; miras bırakan, ölünceye kadar bakım akdiyle davaya konu Zonguldak ili, Alaplı İlçesi, Gökhasan Köyü, Düz Mevkii, 127 Ada 17 parsel numaralı fındık tarlası niteliğindeki taşınmazı davacı kızına ölünceye kadar kendisine bakıp korumak ve gözetmek şartıyla devretmiştir. Miras bırakan sağlığında akde aykırılık nedeniyle, başka bir ifadeyle bakılmadığı iddiasıyla dava açmamıştır....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişmeli taşınmaz bakımından miras bırakan tarafından davalı lehine ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme uyarınca davalı adına ölünceye kadar bakma akti ile kayıt oluştuğu anılan sözleşmenin ivazlı akitlerden olup, bakım borcunun yerine getirildiği böylece işlemin muvazaalı olmadığı belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı davada ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğin tespiti, birleştirilen davada ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26/02/2019 gün 2018/5168 Esas, 2019/1663 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır....

                -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temlikin ölünceye kadar bakma akdi ile yapıldığı, muvazaalı olduğu hususunun kanıtlanamadığı, temlik muvazaalı olmadığına göre ölünceye kadar bakma akdi ivazlı akitlerden olduğundan tenkis hükümlerinin de uygulanamayacağı gözetilerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu