Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde "(1) Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir mal varlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. (2) Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır." hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda davacı ile davalılar arasında TBK'nun 611. maddesine uygun şekilde ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşme gereğince dava konusu taşınmazları davalılara devreden davacının, sözleşmedeki bakım alacaklısı olduğunda hiçbir kuşku yoktur....

    Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır. ” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu tür sözleşmeler taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Sözleşme gereği bakım borçlusu, bakım alacaklısını kendi aile ortamına alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer. Somut olayda dinlenen tanıklar davalının başka yerde yaşadığını ifade etmiş olup bu durumda davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirdiğini söyleyebilme olanağı yoktur....

      Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.10.2021 gün ve 2021/479 Esas, 2021/1702 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 1 ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazın aynına ilişkin davalarda görevli mahkeme taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, dava değeri 2.000.00.-YTL. olarak gösterilip 18.10.2004 tarihinde dava açılmışsa da, yerinde yapılan keşifte taşınmaz ve eklerinin 37.445.70.-YTL. olduğunun belirlendiği anlaşılmakla, H.Y.U.Y.'nın 8. maddesinde 21.07.2004 gün ve 5219 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilerek dava değeri 5.000.- YTL.'yi geçen görülmekte olan davada uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu, 10649 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını eski eşi davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, ancak davalıdan boşanması ve yeni evlendiği kişi ile birlikte yaşaması nedeniyle tapudaki temlike esas olan ölünceye kadar bakıp gözetme şartının ortadan kalktığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Davalı, kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Uçkan tarafından düzenlenen 15.02.2002 tarihli senetle ölünceye kadar bakma şartıyla ...'a verilen yer olduğu belirlenmiştir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısına ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmelerdir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz (BK. 612 Mad.). O halde, MK.'nun 545. maddesinde düzenlenen miras sözleşmesi için öngörülen şekil şartları, ölünceye kadar bakma sözleşmesi için de uygulanacaktır. Ölünceye kadar bakım sözleşmesini düzenlemeye yetkili resmî memurlar; noter, sulh hâkimi ve tapu memurlarıdır.  Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, iki tarafa borç yükleyen ve niteliği gereği resmî vasiyatname şeklinde sulh hâkimi, noter veya tapu memuru tarafından yapılan sözleşmelerdir. Şekil şartlarına uyulmaması halinde, sözleşme geçerli sayılmaz....

              "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesi'ne dayanan tapu iptali ve tescil, karşılık dava olarak ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali olmazsa tenkis ve tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Karşı dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali olmazsa tenkis ve tazminat istemine ilişkindir....

                nin kayden maliki olduğu 151 ada 41 parsel sayılı taşınmazdaki 3/4 payını ölünceye kadar bakma akti ile davalıların mirasbırakanı ...'e temlik ettiğini, mirasbırakanları ... tarafından bakım borçlusunun (davalıların mirasbırakanı) ölümü nedeniyle mirasçıları aleyhine açılan davada ölünceye kadar bakma aktinin feshine karar verildiğini, böylelikle ... adına yapılan tescilin dayanaksız kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, tescilin dayanağı olan ölünceye kadar bakma aktinin kesinleşmiş mahkeme kararı ile iptal edildiği ve yolsuz hale geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; “...Somut olayda; ......

                  un maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümünü ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya devrettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalının yurtdışında yaşadığını, murisin bakımı ile hiç ilgilenmediğini, öte yandan murisin bakıma muhtaç da olmadığını, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdi ve tapu tescil işlemlerinin yapıldığı sırada 83 yaşında olup bilinen fiziki bir rahatsızlığının bulunmadığını, davalı ile akdettiği ölünceye kadar bakma sözleşmesinden önce yine tüm mirasçılarını mirasından ıskat eden bir vasiyetname yaptığını, ıskatın iptaline ilişkin davanın derdest olduğunu, murisin yaşının ilerlemiş olması sebebi ile kolay aldatılabilecek ve ikna edilebilecek durumda olduğunu, akli melekelerinin işlem yapıldığı sırada karışık olduğunu ileri sürerek, ... 11....

                    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; işbu davaya konu olan dosyada uyuşmazlığa konu hukuki ihtilaf, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin var olup, olmadığı, yine varsa hukuken geçerli olup olmadığının olduğunu, mahkeme gerekçesinin aksine ve aslında yargılama aşamasında toplanan delillerden de anlaşılacağı üzere ortada geçerli bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin olmadığını, hatta sözleşme taraflarının hiçbir zaman böyle bir sözleşmeyi yapma iradesi de olmadığını, davaya konu olayda, ölünceye kadar bakma sözleşmesi şeklen düzenlendiğini, arkasından mirasçılardan mal kaçırma kastı ile hareket edilen bir bağış olduğunun açık olduğunu, Yargıtay’ın kökleşmiş kararlarında diğer mirasçılar tarafından ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle yapılan temliklerin de muris muvazaası nedeniyle geçersiz olduğunun ileri sürülebileceğinin kabul edildiğini, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılırken sadece murisin fiil ehliyeti olup olmadığına bakılmayacağını, daha detaylı bir araştırma yapılarak...

                    UYAP Entegrasyonu