Bu sebeple; davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle anılan Şirketin tüm işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile tespit edilmeli ve fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının otuzun altında olması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Davalı işveren işyerinde çalışan işçi sayısı tespit edilmeden işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerinde otuz ve ya daha fazla işçi çalıştığının tespiti halinde ise; davalı işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığı kanıtlanmadığından, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu sebeple; davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle anılan Şirketin tüm işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile tespit edilmeli ve fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının otuzun altında olması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Davalı işveren işyerinde çalışan işçi sayısı tespit edilmeden işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerinde otuz ve ya daha fazla işçi çalıştığının tespiti halinde ise; davalı işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığı kanıtlanmadığından, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu sebeple; davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle anılan Şirketin tüm işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile tespit edilmeli ve fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının otuzun altında olması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Davalı işveren işyerinde çalışan işçi sayısı tespit edilmeden işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerinde otuz ve ya daha fazla işçi çalıştığının tespiti halinde ise; davalı işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığı kanıtlanmadığından, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu sebeple; davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle anılan Şirketin tüm işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile tespit edilmeli ve fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının otuzun altında olması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Davalı işveren işyerinde çalışan işçi sayısı tespit edilmeden işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Fesih tarihi itibariyle davalı alt işveren işyerinde otuz ve ya daha fazla işçi çalıştığının tespiti halinde ise; davalı işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığı kanıtlanmadığından, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı, hizmet ilişkisinden kaynaklanan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Dava (işverence işçi aleyhine açılan alacak istemli) alacak davası olup, ilk dereceli mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeni ile karar, davalı işveren şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk dereceli mahkeme dosya incelendiğinde; Bakırköy 12. İş Mahkemesi'nin, ilk önce, 13/11/2019 tarih ve 2018/408 Esas -2019/703 Karar sayılı ilamı ile "davanın kısmen kabulüne" kararı verdiği, kararın davalı istinaf başvurusu ile Dairemizce 29/12/2020 tarihli 2020/373 Esas 2020/1984 Karar sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdiği, davalının temyizi üzerine, Yargıtay 9....
İşçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, bazı iş kollarında işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığı uygulama ile anlaşılmaktadır. Kuşkusuz bu durumun ispatlanması halinde bu şekilde alınan senet, teminat senedi niteliğinde sayılmalıdır. Diğer taraftan, İş Hukuku; işçi ve işveren ilişkisinde, işverenin sosyal ve ekonomik bakımından güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri dikkate alınarak, sözleşme hukuku alanında ayrılmış ve farklı kurallar getirerek gelişmiştir. Bu nedenle iş hukukunda, düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi yoluna gidilmektedir. İşçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin borcu, işverene verdiği zarar veya yedindeki nakit miktarı ile sınırlıdır. Zararı ve davacı işçiden alacağı olduğunu işveren ispatlamalıdır. Teminat niteliğinde alınan bu senetler işverenin zararını veya alacağını kanıtlamadığı sürece geçersiz sayılmalıdır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2020/63 2021/246 DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı belediye vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili idare aleyhine karşı açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının, müvekkili belediyenin personeli olmadığını ve aralarında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığını, anahtar teslimi ihale yöntemiyle yaptırılan işlerde alt-asıl işveren ilişkisinin bulunmadığını, 4857 Sayılı Kanunun 36....
Emsal dosyalarda dinlenilen davacı tanıklarının anlatımları ile; işçinin yeni görev yerinde prim geliri elde etmesinin işverence belirlenen daha yüksek miktardaki hedefi gerçekleştirmeye bağlı olması nedeni ile daha zor gerçekleştiği, bu şekilde çalışma koşullarının işçi aleyhine değiştirildiği sabittir. İşçi çalışma koşullarının değiştirilmesini 6 iş günlük süre içerisinde kabul etmemiştir. İşveren tarafından çalışma koşullarında değişikliğin geçerli bir nedene dayandığı veya fesih için başka bir nedenin bulunduğu ispatlanamamıştır....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, kararda belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince özetle, işveren feshinin haklı nedene dayandığı ispat edilmediği halde mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, işverenin fesih nedeni yaptığı iddiaların haksız olduğunu, işe iade davasında fesih nedeninin tartışılmış olmasının alacak davasında tartışılmayacağı anlamına gelemeyeceğini ileri sürmüştür. İstinaf incelemesi HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....