Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu bononun taraflar arasındaki işyeri devir sözleşmesinden kaynaklı borcun teminatı olarak düzenlendiği, devir sözleşmesinin fesh edildiği, davacılar tarafından devredilen işyerinin kullanılan dönem için karşılığının 30.000,00 TL olarak davalıya ödendiği, demirbaşların da davalı tarafından sökülüp götürüldüğünden devir sözleşmesinde belirtilen bakiye borcun bulunmadığı, dolayısıyla bononun bedelsiz kaldığı, davacıların icra dosyasındaki borcu kabul beyanlarına icra tehdidi yoluyla alındığından itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne bonoya dayalı icra takibinden dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    a ödenip ödenmediğine ilişkin olarak da üçüncü kişi defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, üçüncü kişi ve borçlunun ticaret sicil kayıtları üzerinde adres değişiklikleri, tarihleri, ortakları, şube ve merkez adresleri, hisse devir tarihleri incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle, araştırmaya yönelik bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesi tarafından, her ne kadar davacı işçinin önceki iş sözleşmesi henüz sona ermeden yeni iş sözleşmesi yapılarak aynı işyerinde kesintisiz şekilde çalışmasının devam ettiği gerekçesi ile davalılar arasında işyeri devri bulunduğu kabul edilerek sonuca gidilmişse de, bu tespit işyeri devri bulunduğunun kabulü için tek başına yeterli değildir. Mahkemece devir olgusunun mevcut olup olmadığının usulünce belirlenebilmesi için yukarıda kavram olarak sayılan kriterler ayrı ayrı değerlendirilmelidir....

      müvekkili tarafından devralınmasının akıl ve mantık ile izahının bulunmadığını, mahkemenin tüm bu verilere rağmen sözleşmeyi işletme devir sözleşmesi olarak kabul edip buna göre karar vermesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin daha önce işyerinde çalışan işçilere iş teklifinde bulunmadığını, işyeri kapandığı için ortada kalan işçilerin müvekkilinden iş istemesi üzerine yanında iş verdiğinin tanık beyanları ile sabit olduğunu bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir....

      Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır....

        İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır....

        İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır....

        Davalı vekili, işçiler tarafından açılan tazminat davasında her bir işveren açısından ayrı ayrı tazminata hükmedildiğini, müvekkilinin kendi aleyhinde hükmedilen kısım bakımından ödeme yaptığını, işyeri devir sözleşmesinde devir tarihi itibari ile işten çıkarılma hallerinin hüküm altına alındığını, müvekkilinin işçileri devir tarihinde işten çıkarmadığını ve bu haliyle başkaca borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ... ile davalı ... arasında 12.11.2008 tarihinde iş yeri devir sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmede 01.01.2006 tarihinden beri iş yerinde çalışan ....'ın işine son verilmesi durumunda tazminatının devir alana ait olacağı konusunda özel hüküm bulunduğu, dava dışı ....'...

          Maddesinde, "İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm iş hukukunda işyeri devri ve bunun iş sözleşmesi üzerindeki etkisini düzenlemektedir....

          Şirket yetkilisi, ... tarafından ödendiği, taraflar arasındaki Özel Eğitim Kurumları İş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı devir sözleşmesi ve eki niteliğindeki düzeltme beyanname kapsamında davacının, davalı devralandan bu ödemenin rücuen tahsilini talep edebileceği, ödenen vergi borç tutarı olan 341.491,13 TL tutarında alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki özel öğretim kurumları işyeri açma ve çalışma ruhsatı devir sözleşmesi kapsamında devreden davacı tarafından ödenen vergi borçlarının devralan davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Somut olayda; davacı ile davalı arasında imzalanan İzmir .... Noterliği’nin 05.03.2018 tarihli ... yevmiye numaralı “Özel Öğretim Kurumları İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı Devir Sözleşmesi” ile Özel ......

            Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; taraflar arasında işyeri devri sözleşmesi yapıldığı ve buna istinaden dava konusu bonoların verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafça sözleşme gereği davalının müşteri çevresini de devretmesi gerekirken bu edimin ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmedeki menkul malların dışında ayrıca işyeri devir bedeli olarak belirlenen tutarın karşılığı olan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, davalı tarafça ise sözleşmede yazılı edimlerin yerine getirildiği ve bonolardan dolayı alacaklı olduğunun savunulduğu, her ne kadar davacı tarafça davalının müşteri portföyünü devretmediği iddia edilmiş ise de, sözleşme içeriğinde bu hususta bir madde bulunmadığı, işyeri demirbaşlarına ve işyeri devrine dair düzenleme yapılmışsa da, davalının ticari ünvanını devir kapsamı dışında tutup bu ünvan altında iş yapma hakkını da saklı tutmuş olduğunun görüldüğü, anılan "işyeri devri sözleşmesi"nin adi yazılı şekilde yapılmış olup...

            UYAP Entegrasyonu