Somut olayda; 30.09.2009 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile davalı ...'da %100 hissesi bulunan ... hisselerinin satışını dava dışı ... Enerji Dağıtım ve Pazarlama Satış Hizmetleri A.Ş.'ye yapmış ve böylece ... özelleşmiş, özelleşme sonrası ...'ın tüzel kişiliği aynen devam etmiştir. Özelleştirme öncesi 2006 yılında ... %100 hisseye sahip iken ... ile İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalamış, özelleştirme sonrasında da bu sözleşmenin hükümleri aynen kabul edilmiştir. İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile davacı abonenin de yer aldığı tarımsal sulama abonelerine ait tüm borçlar ...'tan ...'a devredileceği kabul edilmiştir. Ancak; gerek İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, gerek Hisse Satış Sözleşmesi ile davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan borç ve alacakların aidiyetine ilişkin hükümler TBK'nın 203.maddesine göre davacı bakımından hüküm doğurmaz....
"Ben hisseyi devir alan olarak yukarıda hissesini devir edenin beyanında yazılı olduğu şekilde adı geçen şirketteki hissesini devir aldım. DEVİR BEDELİNİ KENDİSİNE NAKDEN VE TAMAMEN ÖDEDİM..." şeklinde beyanda bulunmuş ve Noter huzurunda tarafların ikrark ve kabulleri ile devir işlemi gerçekleşmiş olduğunu, bu işlem akabinde de devir işlemi Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, Fethiye 6....
Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı zamanda işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkanı vermez. İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemizin kökleşmiş kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir....
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez. İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemizin kökleşmiş kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir. Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır....
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez. İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemizin kökleşmiş kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir. Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır....
Hizmetleri A.Ş'ye devir edilmesi amacıyla taraflar arasında Büyükçekmece ...... Noterliğinin 13/11/2018 tarih ve ...... yevmiye nolu sözleşmesiyle düzenleme şeklinde devir sözleşmesi tanzim edildiğini, hali hazırda ...... İlkokulu-Ortaokulu-Lisesinin devir sebebiyle kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının davalı şirket ...... kurumları A.Ş'ye devir edildiğini ve bu hususun ....... Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün kayıtlarıyla sabit olduğunu, davalı ile dava dışı ..... Kurumları Ticaret A.Ş arasında düzenlenen Büyükçekmece .... Noterliğinin 13/11/2018 tarih ve .........
DAVA TÜRÜ : ALACAK ......
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya kapsamında incelenmesine ihtiyaç duyulduğundan; davacının çalıştığı tüm işyerlerinin işyeri ünvan ve tescil belgelerinin, her iki davalı işyerinin alt işvereni, taşeronu, anahtar teslim sözleşmesi yapan yüklenicisi, müteahhidi, ihale alan yüklenicisi olup olmadığını gösteren tüm belgelerin, bu işyerlerinin ünvanı, ortakları, devir, birleşme, ünvan değişikliği varsa buna dair belgeler, ortak değişimleri, adres değişimleri, davacının çalıştığı işyeri adresi, yapılan iş, yapılan işin her iki davalı şirket ile olan ilgisi ve benzeri belgelerin, davacının çalıştığı görünen tüm işyerlerinde işe giriş ve işten çıkış bildirgelerinin SGK’ndan celbedilerek dosyaya eklenmesi, ile her iki davalı işyeri arasında davacının çalıştığı döneme ilişkin imzalanmış sözleşmelerin temini ile dosyaya eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, dosyanın eksiklik giderildikten sonra Bölge Adliye Mahkemesi...
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller kapsamında dava dışı ... ile davacı arasında ... işlemle hisse devri sözleşmesi bulunduğu tartışmasız olup dava dışı hisseyi devralanın sözleşme kapsamında bedele ilişkin olarak yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği noktasındadır. Davalı taraf hisse devir sözleşmesi kasamında şirketteki hisselerini davacıya devretmiştir. Davacı iddialarına göre davanın özünün, davacının 01.04.2014 tarihli '... Hisse Satış ve Devir Sözleşmesi' uyarınca davalılara ödeme yaptığı, yani sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü ifa ettiği, ancak davalıların sözleşmesel edimlerini yerine getirmediği iddiasına dayalı davacının alacak talebi olduğu görülmektedir. Davalılardan müvekkil şirket ... Ambalaj A.Ş.'...
Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 4857 sayılı Kanun'un 120. maddesi uyarınca yürürlüğe devam eden 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz....