Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/02/2021 KARAR TARİHİ : 24/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dilekçesiyle özetle; özelleştirme işlemlerinin bir basamağı olarak davalı ..., mülkiyetindeki dağıtım sisteminin işletme hakkını her hir dağılım bölgesi için ayrı kurulan şirketlere “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” ile devretmiş, bu kapsamda müvekkil şirket ile davalı arasında 24.07.2006 tarihli İşletme Ilakkı Devir Sözleşmesi (...) imzalandığı, ...öncesi dönemde meydana gelen iş kazası sebebiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ... İş Mahkemesi'nin 2013/276 E. sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine açılan rücuen tazminat davasında davanın kabulüne karar verildiği, sözü edilen hüküm Yargıtay .......

    Dava rücuen alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının mevzuat ve işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince dava konusu ödemenin rücuen tazminini isteyip isteyemeyeceği, isteyebilir ise tutarı, davalı ...Elektrik Dağıtım A.Ş'nin husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır....

      Hukuk Dairesi 20.02.2017 tarih 2016/8129 E ve 2017/479 K sayılı ilamı) Davacının yapmış olduğu ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki döneme ait olması nedeniyle bu ödemelerden yukarıda belirtilen işletme hakkı devir sözleşmesinin ve hisse devir sözleşmesinin belirtilen maddelerine göre davalı sorumlu olup, davalıya rücu talebinde bulunmakta haklıdır. Bilirkişi asıl raporunda işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.2 maddesine göre ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden, bazı taleplerin istenemeyeceğini belirtmiş ise de kazanın oluş tarihi, işletme hakkı devir sözleşmesi tarihi ve hisse devir sözleşmesi tarihi göz önünde bulundurulduğundan davacı tüm ödediğini, davalıdan ödediği tarihten itibaren talep edebilir. Toplanan delillere göre mahkeme ilamına dayalı olarak yapılan ödemeden işletme hakkı devir sözleşmesi ve hisset devir sözleşmesinin yukarıda belirtilen maddelerine ve Yargıtay 11....

        Hukuk Dairesi 20.02.2017 tarih 2016/8129 E ve 2017/479 K sayılı ilamı) Davacının yapmış olduğu ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki döneme ait olması nedeniyle bu ödemelerden yukarıda belirtilen işletme hakkı devir sözleşmesinin ve hisse devir sözleşmesinin belirtilen maddelerine göre davalı sorumlu olup, davalıya rücu talebinde bulunmakta haklıdır. Bilirkişi asıl raporunda işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.2 maddesine göre ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden, bazı taleplerin istenemeyeceğini belirtmiş ise de kazanın oluş tarihi, işletme hakkı devir sözleşmesi tarihi ve hisse devir sözleşmesi tarihi göz önünde bulundurulduğundan davacı tüm ödediğini, davalıdan ödediği tarihten itibaren talep edebilir. Toplanan delillere göre mahkeme ilamına dayalı olarak yapılan ödemeden işletme hakkı devir sözleşmesi ve hisset devir sözleşmesinin yukarıda belirtilen maddelerine ve Yargıtay 11....

          Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... ... Müdürlüğü aleyhine açılmadığından ve takip doğrudan ... ... Müdürlüğü aleyhine başlatılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

            Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. -/- 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 24.07.2006 tarihli sözleşme ile dört ilden oluşan elektrik dağıtım bölgesinde yer alan ve TEDAŞ uhdesinde bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesisleri ve dağıtım tesislerinin işletilmesi için zorunlu taşınır ve taşınmazların, mülkiyet hakkı saklı kalmak koşuluyla, işletme hakkı ...EDAŞ'a devredilmiş, sözleşmenin 7. maddesi ile dağıtım faaliyetinden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırılması yoluna gidilmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 16/04/2015 gün ve 2014/692 - 2015/297 sayılı kararı onayan Daire'nin 14/02/2017 gün ve 2016/1607 - 2017/778 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı TEDAŞ arasında 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile mülkiyet hakkı saklı kalmak koşuluyla davacı şirkete işletme hakkının devredildiğini, dava konusu alacağın elektrik direğinin devrilmesi sonucu vefat eden 3. kişinin mirasçılarına mahkeme kararına istinaden yapılan ödemenin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince sorumluluğunun davalıya ait olduğu gerekçesiyle, 116.935,00 TL'nın davalıdan ticari faizi...

                Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini ve "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS)” hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, ayrıca davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                  Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir. Rücuen alacağa dayanak mahkeme ilamı ile meydana gelen iş kazasında davalı ...'ın % 30, davalı işveren ... İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin %50 oranında kusurlu oldukları belirlendikten sonra hüküm altına alınan maddi tazminatın ...'ın yanı sıra davanın yönetildiği diğer davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Anılan kararın temyizi aşamasında harç giderleri davacı ... tarafından yatırılmıştır....

                    Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir. Rücuen alacağa dayanak mahkeme ilamı ile meydana gelen iş kazasında davalı BEDAŞ'ın % 30, davalı işveren Mim İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin %50 oranında kusurlu oldukları belirlendikten sonra hüküm altına alınan maddi tazminatın BEDAŞ'ın yanı sıra davanın yönetildiği diğer davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Anılan kararın temyizi aşamasında harç giderleri davacı BEDAŞ tarafından yatırılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu