Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HUMK.m.236 yemin (HUMK.m.344) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davada yazılı sözleşmeye dayanılmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı gibi bir delile de dayanılmadığından tanık sözleriyle hüküm kurmak olanaksızdır. Ne var ki davacı, gerek dava dilekçesinde gerekse delil dilekçesinde "her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayılır. Bu nedenle, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmalı, istem bunun sonucuna göre hükme bağlanmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; inanç sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı, davalı ile birlikte 2003 yılında satın aldıkları 1205 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, o tarihten beri taşınmazın bir kısmını kendisinin kullandığını, 4.1.2007 tarihinde aralarında harici satış sözleşmesi yapmalarına rağmen davalının hissesini vermediği gibi kullanmasını da engellediğini belirterek dava konusu taşınmazın 3600 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmaz ise 30 000-TL bedelin sözleşme tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; davalılardan ... davayı kabul etmiştir. Dava konusu taşınmaz 121 ada 13 sayılı parsel numarasını alarak üç katlı betonarme bina ve arsa vasfı ile davalılar ... ve ... adlarına 1/2'şer hisse ile tapuda kayıtlı bulunduğundan, kabul eden davalı yönünden kabule değer verilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Diğer taraftan; davacı, iddialarını yazılı delil veya delil başlangıcı ile kanıtlayamamıştır....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davada yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı gibi bir delile dayanılmamış ise de davalı karşı davacı delil dilekçesinde “sair kanuni deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayılır. Davalı karşı davacıya, davacı karşı davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken davanın eksik incelemeyle reddi doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 14.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde "her türlü kanuni delil" ve 28.04.2000 havale tarihli delil listesinde de “yemin delili” demek suretiyle yemin deliline dayandığını bildirdiğinden, mahkemece davacıya yemin delilini kullanıp kullanmayacağı hatırlatılarak HMK’nun 225 ve devamı maddeleri (Eski HUMK.nun 337 ve devam eden maddeleri) gereğince işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
GEREKÇE ; Dava; Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Davacı vekili 18/01/2022 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak gelmediğinden, mahkememizce aynı duruşmada "taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK'nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına" karar verilmiştir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı 18/01/2022 tarihinden bu yana geçen 3 aylık süreye rağmen davanın yenilenmediği anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/5. maddesi gereğince davacının davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE ; Dava; Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Davacı vekili 18/01/2022 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak gelmediğinden, mahkememizce aynı duruşmada "taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK'nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına" karar verilmiştir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı 18/01/2022 tarihinden bu yana geçen 3 aylık süreye rağmen davanın yenilenmediği anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/5. maddesi gereğince davacının davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/37 Esas KARAR NO : 2022/49 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/01/2022 KARAR TARİHİ : 20/01/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Eldeki dosyanın taraflar arasında ticari nitelikteki banka garanti sözleşmesinden kaynaklanan Alacak Davasına ilişkin olduğu anlaşılmakla; Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/11/2021 tarih 1232 sayılı kararı gereğince Bankacılık Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi ihtisas mahkemesi olarak belirlendiğinden eldeki davada mahkememizce gönderme kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Dosyanın 25/11/2021 Tarihli 1232 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince Antalya 4....
No:42 İç Kapı No:10 Nilüfer/ BURSA DAVA : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/09/2021 KARAR TARİHİ : 16/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; Davacının, ihtiyacı olan iş makinasını alımı konusunda ... ile anlaşma sağladığını, 650.000 TL'ye el anlaştıklarını, davacıda bulunan ... plakalı, Mercedes Benz marka, NMB37540812149126 şasi numaralı ticari aracı ...'a 500.000 TL'den sayarak iş makinasının 500.000 TL'lik kısmının ödemesi karşılığında da anlaşma sağlandığını, geriye davacının ödemesi gereken 150.000 TL'lik kısım kaldığını, bu kalan kısım için satıcı ... ile şirket müdürü ... toplam 150.000 TL'lik her biri 25.000 TL değerinde olan 6 adet senet imzalama konusunda anlaşmaya vardıklarını, bu anlaşma üzerine davacının yanında bulunan ve davacının kiraya vereni ve arkadaşı olan ...'...