WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile davalı (3.Kişi) Empati Çeyiz ve Tekstil Ür. Tic. ve San. Ltd. Şti., (Borçlu) Berfi Tekstil ve Çeyiz Ür. Tic.San. Ltd. Şti. aralarındaki istihkak davası hakkında Mersin 1.İcra Mahkemesinden verilen 17.10.2006 gün ve 455/819 sayılı hükmün davacı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 4949 sayılı Yasanın 101. maddesiyle değişik 363. maddesi hükmüne göre; Yasa'nın yürürlüğe girdiği 30.7.2003 tarihinden sonra icra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.000.000.000 TL.’yi geçmesi gerekir....

    Mahkemece , ziynet eşyaları yönünden davanın reddine, çeyiz eşyaları yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava çeyiz senedine dayalı alacak davasıdır. Davacı davalılardan ... ile gayri resmi evlilikleri sırasında düzenlenen 02.10.2004 tarihli çeyiz eşyası senedinde yazılı olan eşyaların dövülerek evden atılması nedeniyle kendisine verilmediğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuş, davalılar ise cevap dilekçelerinde dava konusu olan çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyalarını jandarmada ifadelerinin alındığı gün davacıya teslim ettiklerini savunmuşlardır. Davalılar bu savunmalarını isbat için tanık göstermiş ve mahkemece bu tanıklar dinlenmiş ise de gayri resmi evlilik 2007/6892-12289 HUMK 293/1 maddesi kapsamında kalmadığı, gibi davacı tarafın HUMK 289. maddesine uygun açık muafakatıda bulunmadığından olayda tanık dinlenemez ve tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulamaz....

      B.. 2-Maliye Hazinesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka, manevi tazminat, altın ve çeyiz eşyasının iadesi istenilmiştir. Mahkemece babalık davası ve buna bağlı istemlerin reddine ilişkin daha önce karar verilmesi nedeniyle bu konuda ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, 50.000,00 TL'lik manevi tazminat, altın ve çeyiz eşyalarından kaynaklanan iade ve alacak davalarının bu davadan ayrılmasına (tefrikine), ayrılan bu davanın genel hükümler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2018/147 Esas ve 2019/482 Karar sayılı boşanma ve alacak (ziynet ve eşya alacağı) dava dosyasından dairemizce tefrik edilen ziynet ve eşya alacağına ilişkindir. Davalı erkeğin alacak davasına verdiği cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında bağıştan rücu davası açacağını belirterek mahkemeden süre istediği, sürenin reddedilerek dosyanın karara çıkartıldığı, bağıştan rücu davası sonucunun çeyiz senedine ilişkin talep yönüyle bağlayıcı olduğu hususunun mahkemece gözetilmediği anlaşılmıştır. Bu halde ilk derece mahkemesince erkeğe bağıştan rücu davası açmak üzere kesin süre verilmesi, sonucuna göre işlem yapılması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, boşanma davasından tefrik edilen çeyiz senedine ilişkin kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanan alacak isteminden kaynaklanmasına, davanın itirazın iptali veya menfi tespit davası şeklinde açılmamış olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 11.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 24.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının bedellerinin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları, taraflar arasında 10.06.2012 tarihli senede bağlanmış olup davalıyı bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davalı ve davalının babasına teslim edildiği, taraflar arasında ihtilaf vukuunda bugünkü bedeli olan yetmişaltıbin TL'nin gerek mal, gerek eşya olarak ödenmesinin belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalı ispatlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca, mahkemece; eldeki somut uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilmeksizin, ispat yükünün davacı tarafta olduğu şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Somut olaya gelince; Davanın çeyiz senedinden kaynaklandığı, aksinin ispatlanamadığı, mahkemenin kabul gerekçesinin isabetli olduğu sabittir. Sonuç olarak; İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı vekilinin istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davacının davasının KABULÜ ile tarafların BOŞANMALARINA, tarafların aralarında düzenledikleri 27/12/2022 tarihli boşanma anlaşmasının aynen hüküm altına alınarak, bu doğrultuda, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak maddi, manevi tazminat, çeyiz senedinden kaynaklı alacak ve mal rejiminden kaynaklı alacak davası talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalının velayet talebinin kabulü ile müşterek çocuklar Hamza Emin Ünlü ve Yavuz Selim Ünlü'nün velayetlerinin davalı anneye verilmesine, velayetleri davalı anneye bırakılan müşterek çocuklar lehine karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00'er TL. iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, velayetleri davalı anneye bırakılan müşterek çocuklar ile davacı baba arasında kişisel ilişki tesisine, davalının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile dava tarihi olan 27/12/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık...

            Sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, ... plakalı çekici ve ... plakalı dorsenin ... plakalı fiat doblo aracın ruhsatlarına, .../... ... mah. ... ada ... parsel ... adına kayıtlı ... nolu bağımsız bölümün tapusuna devirlerinin önlenmesi için tedbir konulmasına, davacının alacak tutarlarının bilirkişilerce hesaplanmasını, davanın kabulüyle şimdilik 1.000 TL alacağa dava tarihine kadar yasal, dava tarihinden sonra temerrüt faiziyle davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememizin 2022/1018 Esas sayılı dava dosyası Uyap üzerinden incelenmiş olup: davacının Nami Altıner ve ..., davalının ... olduğu, davanın kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası olduğu ve tahkikata devam edildiği görülmüştür....

              Dava, çeyiz eşya senedinden kaynaklanan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyası yönünden davanın reddine, eşya bedeli yönünden kısmen kabulüne, 6,095.-TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabında belirtilen bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir. HGK.16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı da bu yöndedir....

                UYAP Entegrasyonu