Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönünden ise zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulune karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine emsal incelemesi yapılarak, üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK'nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazine'den ve zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davalı ... Başkanlığından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki araç satım sözleşmesine (zapta karşı tekeffül) ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Devlet evveliyatı orman olan bir yer hakkında tapu kaydı oluşturmuş ve özel mülkiyete konu olabileceğini tekeffül etmiş ise bunun sonuçlarına katlanmak ve BK 96. maddesi hükmü de dikkate alındığında alıcının gerçek zararını tazmin etmek zorundadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalı ... Belediyesinin taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması gerekir. Aksi düşünce ile verilen hükmün davacı yararına bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

        Devlet evveliyatı orman olan bir yer hakkında tapu kaydı oluşturmuş ve özel mülkiyete konu olabileceğini tekeffül etmiş ise bunun sonuçlarına katlanmak ve BK 96. maddesi hükmü de dikkate alındığında alıcının gerçek zararını tazmin etmek zorundadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalı ... Belediyesinin taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması ve dolayıyla aksi düşünce ile verilen hükmün bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

          Devlet evveliyatı orman olan bir yer hakkında tapu kaydı oluşturmuş ve özel mülkiyete konu olabileceğini tekeffül etmiş ise bunun sonuçlarına katlanmak ve BK 96. maddesi hükmü de dikkate alındığında alıcının gerçek zararını tazmin etmek zorundadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalı ... Belediyesinin taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması ve dolayıyla aksi düşünce ile verilen hükmün bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

            Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zabta karşı tekeffül borcundan sorumlu olması için aranan koşullar; satılan malın alıcıya teslim edilmiş olması; mala el koyan üçüncü kişinin satılan üzerinde zabtı sağlayacak bir hakka sahip olması ve bu hakkın en geç sözleşmenin kurulması sırasında mevcut olması; üçüncü kişinin kısmen veya tamamen zapta girişmiş olması; ...’nun 215.maddesinin ... fıkrasına göre satılanın zabtı ile tehdit edilen alıcının aleyhine dava ikame edilmiş ise bunun satıcıya ihbar edilmesi; ...’nun 214.maddesinin ... fıkrası uyarınca alıcının satım sözleşmesinin kurulması zamanında zabıt tehlikesini bilmemesi; ...’nun 214 maddesi ... . fıkrası gereğince satım sözleşmesinin tarafları arasında zapta karşı tekeffül borcunu kaldıran veya sınırlayan bir anlaşmanın bulunmaması olarak sayılabilir. Zapttan sorumluluk üçüncü kişinin üstün hakkının bulunmasına dayalıdır ve üstün hak en başta mutlak haklar olabilir....

              Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

                karşı tekeffül hükümlerini düzenleyen 214 ve devamı maddeleri olduğu, yasal süresi içinde davaya cevap vermeyen davalının süresinden sonra ileri sürmüş olduğu zamanaşımı definin reddi gerektiği, aksi kabul edilse bile kanunda zapta karşı tekeffül davalarına ilişkin özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden somut ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresinin sözleşme ilişkilerindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi olarak kabulü gerektiği, bu halde 2012 yılında satışı yapılan araç nedeniyle eldeki davaya konu takibin ve iş bu davanın açıldığı tarih gözetildiğinde 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, sözleşmeye konu aracın davacıya satışını gerçekleştiren davalının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca oluşacak zarardan sorumlu olduğu, davacı alıcının, satılanın zaptı halinde davalı satıcıya karşı ileri sürebileceği istemlerin kabul edilebilmesi için, satıcının kusurlu olup olmamasının sonuca etkili olmadığı, zira davalı satıcının bu konudaki sorumluluğunun kusursuz sorumluluk...

                  İşlem tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK'nun 189( yeni BK 214) maddesinin birinci bendinde, "Bayi, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından bey’in akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden müşteriye karşı mes'ul ve zamindir." hükmü yazılıdır. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi mevcut zapt ister subjektif bir haktan, isterse objektif bir hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olup olmamasından sorumludur. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumlulukta alıcının zapt nedeniyle uğradığı zarar gerçek zarar kadardır. Somut olayda davacı, davalıdan taşınmaz satın almıştır. Davacı zapta karşı tekeffül hükümleri kapsamında davalıya başvurabilir....

                    Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Kabule göre ise davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. BK.nun 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır. Mahkemece uyuşmazlığın BK.nun zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu