Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümleri gereği satım bedelinin tahsili talepli davada verilen ihtiyati tedbir isteminin reddi kararına itiraz talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece aracın satın alındığı tarih ve Asliye Ceza Mahkemesinin kararından sonra 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davacının aracı 08.05.2013 tarihinde polis ekipleri tarafından Asliye Ceza Mahkemesinin kararına istinaden Gümrük Müdürlüğü'nün parkına çekilmiştir. O halde davacının aracının zapt edildiği tarih olan 08.05.2013 tarihinden itibaren davanın açıldığı 02.08.2013 tarihine kadar zamanaşımı süresi gerçekleşmemiştir. Mahkmece işin esasına girilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, T.B.K'nın 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

      Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm davacının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır.Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

        Ticaret Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde oluşturulan bir gerekçe ile biçimlendirildiğini, dava dilekçesi olmak üzere hiçbir aşamada davacı tarafından bu nitelendirilmenin zikredilmediğini, davacının kusur-zarar-illiyet bağı kavramlarını temellendirmeden salt zarar olgusunu vurgulayarak eldeki davayı açtığını, kusurun nasıl oluştuğu, kusur ile zarar arasında nasıl bir illiyet bağı olduğunun belirsiz ve temelsiz olduğunu, ayıba karşı tekeffül hükümleri uygulanacak olsa dahi davacının hiçbir şekli prosedürü yerine getirmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönden bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

          Bu durumda davacı alıcının TBK'nın 214 ve devamı maddeleri gereğince ödemiş olduğu miktarı zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince akidi olan davalıdan tahsilini talep etmekte haklı olduğu, davalı satıcının davacı alıcıya karşı hukuki ayıbı bilmese dahi sorumlu olmasına, zira satış sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğunun kusursuz sorumluluk niteliğinde bulunmasına, dolayısıyla davalının iyi niyetli olup olmadığının sonucu ve verilen karara etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının zapta karşı tekeffülden kaynaklı zararının satış bedeli olduğu anlaşılmakla davacının zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince ilk talebinin kısmen kabulü ile; 20.079,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve taraflar arasındaki işlemin ticari satıştan kaynaklanmadığı, ticari satışlarda uygulanan avans faizinin uygulanamayacağı anlaşıldığından avans faizi uygulanmasına ilişkin talebin reddine...

          in  Borçlar Kanununun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta  karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olduğu, Hazinenin ise Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu olduğu, tazminat alacağının farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in davacı şirketlerin zararlarından   müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazinenin hem davacı şirketlere hem de davalı ve karşı davacı ...'e aynı anda tazminat ödemeye mahkum edilemeyeceği, mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...’in ödemesine karar verilen zararın miktarına, alım satım işlemi nedeniyle ödedikleri ve edindiklerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararı söz konusu ise bu miktarın Hazineden alınarak davalı ve karşı davacı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; Ağlasun Noterliğince düzenlenen 27.07.2007 tarihli Araç Satış Sözleşmesi ile davalılar tarafından davacıya satılan kamyonun 3. kişilerce zaptedildiği iddiasıyla, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak aracın bedelinin, uğranılan gelir kaybının ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine, Hukuk işbölümü İnceleme Kurulunun 24.11.2015 günlü ve 2015/30294 E. 2015/179803 K. sayılı ilamı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için dairemize gönderilmiştir. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda 15.02.2016 günlü ve 2015/179299 E. 2016/18235 K. sayılı ilam ile eksikliklerin giderilmesi için dava dosyası yerel mahkemeye geri çevrilmiş, eksiklikliklerin giderilmesinden sonra gelen dava dosyası... sırasına kaydedilmiştir....

              Davacının kira sözleşmesine rağmen, çekişmeli dükkanın kiracı davacıya teslim edilmediği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. ./.. 2011/6416 - 2011/9205 -2- Borçlar Kanununun hasılat kirasına ilişkin hükümlerine göre, hasılat kirasında kiralayanın, birlikte kiralanmış menkul şeyler varsa bunlar dahi dahil olduğu halde kiralananı sözleşmenin öngördüğü şekilde kullanma ve işletmeye elverişli durumda teslim (BK m. 272 f. 1) ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmak (BK m.273 göndermesiyle), ayıba karşı tekeffül borcu (BK. m. 251), zapta karşı tekeffül borcu (BK m. 275,276), mükellefiyet ve vergileri yüklenme borcu (BK m.283), teminat verme mükellefiyeti, esaslı tamiratları yerine getirme borcu (BK m. 273) gibi borçları vardır....

                Dava dilekçesindeki bu açıklamalara göre, davacı Borçlar Kanunu’nun satımda zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanmaktadır. Anılan Yasanın 189. maddesi gereğince satıcı, satılan şeyin bir üçüncü kişi tarafından sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut bir hak sebebiyle kısmen veya tamamen zapt edilmesinden alıcıya karşı sorumlu ve zamindir. Zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak açılan davalarda B.K.’nun 125. maddesindeki on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. (Yargıtay 13. H.D.’ nin 24.11.1986 tarih, E. 4482, K. 5734 sayılı kararında da aynı zamanaşımı süresi benimsenmiştir. Bkz. Turgut Uygur- Borçlar Kanunu, Özel Borç İlişkileri, Ankara 1991, 3. Cilt, S. 311) Bu durumda, mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle davanın davalı şirket bakımından zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinde isabet görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu