Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkin açılan dava da ; dava konusu aracın üçüncü şahsa devir edildiği ne yolla devir edildiği araştırılarak hükümden sonra değişen hukuksal durum değerlendirilmek ,oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/350 Esas-2018/371 Karar sayılı ve 05/04/2018 tarihli kararının HMK.'...

    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre açılan davanın garanti süresi de gözetilerek süresinde açılmadığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Somut olayda; Hazine mülkiyet hakkına dayanarak davacının kiracılık hakkı ile bağdaştırılamayan bir iddiada bulunmuştur. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Davacı, ödediği ecrimisili kira bedellerini aşmamak kaydıyla talep edebilirler. Davalı kurumun sorumluluğu aldığı kira bedelini geçmemek üzere kiracı davacının ödediği kira süresince ödenen ecrimisil parası ile sınırlıdır....

        Keza, 30/10/2009 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 30/10/2009 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

          Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu 6098 Sayılı TBK.’nun 309. maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler kiraya verenin tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur....

            a ait olup, özelleştirme idaresinin %100 davalı hissesinin ihaleye çıkarması üzerine dava dışı şirketçe hisselerin tümü satın alınarak hisse satış sözleşmesi imzalandığı ve uyuşmazlığın hisselerin %100 devrini sağlayan ticari işletme devri niteliğinde olan hisse satış sözleşmesine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği, keza taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmamasının kabul edilmemesi halinde bu kez 28/06/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, -28/06/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ........ şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; geçerli araç satış sözleşmesi sonrası, zapta karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay ( 13. ) Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satım sözleşmesi uyarınca zapta karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Maddesi kapsamında dava konusu malı, alıcı statüsündeki davacının elinden alınmasını gerektirecek mülkiyete ilişkin herhangi bir hakkı olmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin "zapta karşı tekeffül" sorumluluğunun mevcut olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davacı ve davalı arasında malın satımı, ve teslimi konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı dolayısıyla malın mülkiyetinin ve zilyetliğinin davacıda olduğu, Konya 2....

                  Maddesi kapsamında dava konusu malı, alıcı statüsündeki davacının elinden alınmasını gerektirecek mülkiyete ilişkin herhangi bir hakkı olmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin "zapta karşı tekeffül" sorumluluğunun mevcut olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davacı ve davalı arasında malın satımı, ve teslimi konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı dolayısıyla malın mülkiyetinin ve zilyetliğinin davacıda olduğu, Konya ......

                    UYAP Entegrasyonu