Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacılar, miras bırakanları ... ile karşı taraf davalılar murisi ... ... arasında yapılan 06.11.1971 tarihli yazılı sözleşme ile senette sınırları yazılı tapusuz taşınmazın 12.000.TL bedelle satın ve teslim alındığını, 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile taşınmazın ... adına tespit gördüğünü, ancak 1980 yılında taşınmazın önceki maliki ve ... ...’ın miras bırakanı ... ...’ın terekesine iadesi için dava dışı 3.şahıs ... tarafından Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda, tapunun iptali ile taşınmazın ... ... mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, kararın 13.09.2001 tarihinde kesinleştiğini, davalıların zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olduklarını ileri sürerek 20.000.TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişler, ıslahen bu taleplerini 34.000.TL’ye yükseltmişlerdir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir....

    Yine lisans verenin ayıba karşı tekeffül borcu da bulunmakta olup; yazılımın ayıplı olabilmesi için, vaat edilen özellikleri taşımaması ya da herhangi bir vaat bulunmasa dahi kendisinden beklenen vasıflara haiz olmaması gerekmektedir. Bu kapsama giren her tür ayıplar haricinde, tekeffül edilmediği sürece yazılımın değişim değeri ve kullanılma elverişliliğinde ciddi düzeyde olumsuz etkisi bulunan ya da bu nitelikleri ortadan kaldıran unsurlar da, yazılım lisans sözleşmeleri açısından, lisans verenin ayıba karşı tekeffül borcu kapsamında olduğu kabul edilmektedir. Dava konusu olaya bakıldığında sözleşmenin öncelikle, davalı tarafından, sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle, ------ihtarnamesi ile haklı nedenle feshedildiği görülmektedir....

      in Borçlar Kanunun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu tutulduğu, Hazinenin ise Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu tutulduğu, iddiaya göre tazminat alacağı farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in, davacı şirketlerin zararlarından müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazine hem davacı şirketlere hem de davalı ... karşı davacı ...'e aynı anda tazminat ödemeye mahkum edilemez. Mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise, tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...'in ödemesine karar verilen zararın miktarına, alım satım işlemi nedeniyle ödedikleri ve edindiklerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararı söz konusu ise, bu miktarın Hazineden alınarak, davalı ... karşı davacı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, kiracı tarafından kiralayan aleyhine ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince açılan alacak istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli taşınmaz satım sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık ve hüküm; ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

            in sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçerli satıştan kaynaklanan BK. 189 ve sonraki maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanması gerekir. Davacının .... plaka numaralı aracı 26.10.2000 tarihinde gerçek satıcı davalı ...’den noter senedi ile satın alıp ... sattığı bilahare aracın çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine, emniyetçe8.7.2002 tarihinde zapt edilip araç sahibine iade edildiği, davacının ... parasını iade ettiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı ,geçerli araç satış nedeniyle aracın gerçek malik tarafından çalıntı olduğundan bahisle elinden alınması halinde aracın rayiç değerini isteyebilir ise de, bu değerin dava tarihi itibariyle değil,sözleşmeye konu aracın elinden alındığı 8.7.2002 tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca faizede zapt tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir....

              Özelleştirme işlemine konu 30/10/2009 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi hükümleri incelendiğinde, HDS 9.3 maddesi ile 9.4. maddesinde; alıcının ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, fınansal ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve şirketin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında her hangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak, idareden veya ...'tan talepte bulunmayacağı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, şirkete yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya şirketin idare ve ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 18.02.2009 gününde verilen dilekçe ile kira alacağı ve karşı davacı-davalı vekili tarafından karşı davalı-davacı aleyhine 18.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve karşı davanın reddine dair verilen 07.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2289 ada 90 sayılı parselin 09.05.1999 başlangıç tarihli sözleşmeyle davalıya kiraladığını, kiranın günlük hasılatın %15’i oranında ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının 2000-2001 ve 2002 yıllarında 6.909,83 TL kira borcu bulunduğunu, 2003 yılının ocak ayında ödenmesi gereken kiranın da ödenmediğini ve mecurun terk edildiğini, toplam 7.309,83 TL...

                  Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir. Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacı bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, talep edilen ecrimisilin ve davalıya ödediği kira bedellerinin tahsilini istemektedir. Davacı, ödediği ecrimisili, kira bedellerini aşmamak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren talep edebilir....

                  Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir. Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacı bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, talep edilen ecrimisilin ve davalıya ödediği kira bedellerinin tahsilini istemektedir. Davacı, ödediği ecrimisili, kira bedellerini aşmamak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren talep edebilir....

                  UYAP Entegrasyonu