Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 01.02.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olan davacının, kiralananın mülkiyetinin dava dışı Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğundan bahisle zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda davalı kiralayana borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından fesih iradesine ilişkin belgelerin gözden kaçtığı savunması ile temyiz edilmiştir....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde (6098 sayılı Kanun madde 214 vd...) düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. ... Borçlar Kanununun 192. maddesinde ( 6098 sayılı Kanun madde 217 ), "atılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, isteyebileceğini hükme bağlamıştır....

      - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin davacıdan muhtelif tarihlerde aldığı içkilere..... Kaçakcılık, İstihbarat ve.... Müdürlüğü tarafından el konulduğunu, davacının da el konulan içkiler karşılığında zapta karşı tekeffül hükümlerine göre takip konusu faturalar ile yeni sevkiyat yaptığını, bu hususta taraflar arasında protokol yapıldığını ancak davacının bu protokole ilişkin sözleşmeyi yırttığını ve müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

        (BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen TBK'nun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3. kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcının, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. TBK'nun 217. maddesinde (BK 192) "satılanın tamamı alıcının elinden alınmışsa, satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir" yazıldıktan sonra aynı maddenin (1) bendinde de "satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ... olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini isteyebilir" yazılıdır....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Borçlar Kanunundan kaynaklanan zapta karşı tekeffüle dayalı alacak davasıdır. İstinaf incelemesi HMK 355....

          Zapta karşı tekeffül veya hukuki ayıba dayalı sözleşmeden cayma iradesi ile acılan davalarda davacının mahkemeden elindeki ayıplı malı karşı tarafa iade talebinde bulunması koşulu aranmamakta, feshin şartları gerçekleşti ise hakimin resen ayıplı malı satıcıya iadesine karar vermelidir. Tüm Yargıtay daireleri ve Dairemizin istikrarlı inançları da bu yöndedir. Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğuna ilişkin olarak kusursuz sorumluluk /ağırlaştırılmış sebep/ ağırlaştırılmış objektif sorumluluk/ tehlike sorumluluğuna ilişkin kurallar uygulanır. Taşınmazların tapu siciline kaydedilmesinde ve doğru sicillerin oluşturulmasında Devletin sorumluluğu o kadar önemlidir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde (743 sayılı TKM. M. 917); “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder” hükmü öngörülmüştür. Kısacası Devletin sorumluluğu aşırı özen ve kusursuz sorumluluktur....

            Değerlendirme : Dava; zapta karşı tekeffül iddiası ile açılan tazminat davasıdır. Davacı, davalı FON'dan gerekli usule uyarak satın almış olduğu Bilecik, Bozüyük, Düzağa Köyü 245 parsel sayılı taşınmazın adına tescilinden sonra taşınmazda inşaat yapmak üzere girişimlere başlamasından sonra bu taşınmazın orman olarak ilan edildiğini öğrendiğini, bilahare dava dışı Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonrasında verilen ve kesinleşen karara göre taşınmazın orman olarak tescil edildiğini, bu durumun satıcının zapta karşı tekeffül sonucunu doğurduğu iddia ederek davalıdan taşınmazın güncel değerinin tazminini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkillinin davalılardan ... ile pazarlık etmek suretiyle 60.000,00 TL bedel karşılığında kayıt maliki diğer davalı ...’den 1 adet kamyonu resmi şekilde satın aldığını, araç satış sözleşmesinde 45.000,00 TL olarak gösterildiğini satışa konu aracın şase numarasında change yapıldığı iddiasıyla Cumhuriyet savcılığı tarafından araca el konularak müvekkilinden alındığını, bu olay nedeniyle zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince akdin fesholunduğunu ve müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, araç bedeli 60.000,00 TL ile 10.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihi olan 31/01/2013 tarihinden...

              Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zabta karşı tekeffül borcu satım sözleşmesinin kanun bir hükmi olması dolayısıyla kanuni bir borçtur. Satım sözleşmesinde bu hususta bir taahhüt bulunulmasının sonucu değildir. Ne var ki, taraflar bu sorumluluğu kaldıran veya daraltan sözleşme yapabilirler....

                Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; zapta karşı tekeffül hükümleri kapsamında zararın giderilmesi istemlidir....

                UYAP Entegrasyonu