Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki 2012/11475-16676 maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. BK.nun 192. maddesı de, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini, hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın, tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ... olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım bedeli nedensiz kalır....

    Şirketi tarafından aynı alacak nedeniyle dava açıldığını, yargılamının devam ettiğini ve bu dosyanın mahkemece incelenmesini talep etmiştir. ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/13 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacının ... Petrol Ür. Gıda İnş. Şirketi, davalının ise ... olduğu, davalının vekil sıfatı ile sattığı ve bedelini tahsil ettiği taşınmazlara ilişkin olarak taşınmazların mahkeme kararı ile şirketin elinden alınması sebebiyle, zapta karşı tekeffül hükümleri uygulanarak şirketin gerçek ve müspet zararının tahsili istemiyle dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır. HMK'nun 165/1. maddesinde "Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmüne yer verilmiştir....

      KARAR Davacı, 5 parselde bulunan taşınmazı davalılardan Kepez Belediye Başkanlığı'ndan satın aldığını, davalı ... tarafından taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığından tapu iptal tescil davası açıldığını, tapunun iptal edilerek hazine adına tesciline karar verildiğini, Borçlar Kanununun 189 ve devamı maddelerine göre zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince Kepez Belediyesi'nin sorumlu olduğunu, diğer davalı hazinenin ise, tapu sicillerinin doğru ve düzgün oluşturmamasından dolayı Medeni Kanununun ilgili maddeleri gereğince devletin sorumluluğunun söz konusu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 31.752,70.-TL'nin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Kepez Belediyesi, davanın konusu itibarı ile idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak,diğer davalı ise husumet itirazında bulunarak davanın reddini dilemişlerdir....

        Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık yasal satıştan kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmakta olup, B.K.nun 192. maddesinde satılanın tamamen zaptolunması nedeniyle satımın münfesih olduğu, bu durumda davalının davacıya ödemiş olduğu bedeli isteme hakkı bulunduğu, davalının ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/206-495 sayılı 21.06.2006 tarihli kararıyla dava konusu araç ile ilgili olarak dava dışı sanıklar hakkında beraat kararı verildiği ve aynı mahkemenin 08.08.2007 tarihli kararı ile dava konusu aracın ruhsat sahibine iadesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen ceza mahkemesi kararları üzerinde durulup, tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

          Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık yasal satıştan kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmakta olup, B.K.nun 192. maddesinde satılanın tamamen zaptolunması nedeniyle satımın münfesih olduğu, bu durumda davalının davacıya ödemiş olduğu bedeli isteme hakkı bulunduğu, davalının ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/206-495 sayılı 21.06.2006 tarihli kararıyla dava konusu araç ile ilgili olarak dava dışı sanıklar hakkında beraat kararı verildiği ve aynı mahkemenin 08.08.2007 tarihli kararı ile dava konusu aracın ruhsat sahibine iadesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen ceza mahkemesi kararları üzerinde durulup, tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece, satış sırasında geçerli tapu kaydı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının davalılar ... ile Yaşar mirasçılarından 14.9.1995 tarihinde tapu ile satın aldığı taşınmazın Orman Genel Müdürlüğünün açtığı dava sonunda tapusunun iptal edilerek elinden alındığı hususu dosya kapsamı ile sabittir.Davalıların dava konusu taşınmazın davacının elinden tapusunun iptal edilerek alınması nedeniyle BK 217-189 ve devamı maddeleri uyarınca zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlulukları mevcuttur. Tapunun devirden sonra iptal edilmesi nedeniyle davalıların sorumlu olmayacağına ilişkin mahkeme kararı doğru değildir....

              Davalı vekili, davacının takasa verdiği aracın zapta karşı tekeffül sorumluluğunun davacıda bulunduğunu, araç üzerindeki hacizler nedeniyle takasa verdiği aracın davalı adına tescil edilemediğini, aracın trafikten men edilip otoparka çekilmesinden davacının sorumlu olduğunu, bu nedenle davalının otopark ücreti, çekme ücreti ve trafik cezalarından sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının mülkiyeti kendisine geçirilemeyen, satış işlemi yapılamayan ve mahkeme kararı gereğince davacıya teslim ile sorumlu olduğu ......

                Somut olayda mahkemece hüküm kurulurken kısa kararda Islah edilen davanın kabulüne, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre 8.590,90 Tl alacağın 500,00 TL sinin dava tarihinden itibaren kalan kısmının ıslah tarihi 17/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, ” denilmiş, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise kısa karardan farklı olarak "Islah edilen davanın kabulüne, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre 8.500,90 TL alacağın 500,00 TL sinin dava tarihinden itibaren kalan kısmının ıslah tarihi 17/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine," denilmiş olmakla kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuş olup, bu ise az yukarıda açıklandığı üzere usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

                  Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Mahkemece davacının ödediğini belirttiği ecrimisil ödemelerine ilişkin belgelerinin dosyaya getirtilerek davacının ödediği ecrimisil bedelini geçmemek kaydıyla kira bedeli iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                    Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, davacı satın aldığı taşınmazın hukuki ayıp nedeniyle zaptedilmesi karşısında bu davayı satıcıya, Hazineye, Belediyeye ve Orman İdaresine karşı yöneltmiş olup, her bir davalının sorumluluğu, ve illiyet bağı üzerinde ayrı ayrı durulması gerekmektedir. Davacıların murisi tarafından bir kısım davalıların murisi ... ...’ndan satın alınan taşınmazın evveliyatının orman olduğu gerekçesi ile tapusunun iptal edildiği çekişmesizdir. Tapulu taşınmazın satış işlemi resmi şekilde yapıldığı için geçerli bir satıştır. Bu itibarla taşınmazın tapuya ilk tescili yolsuz tescil olsa da sonuç önemli olmayıp, satılan hukuki ayıplı olduğuna göre, satıcı, zapta karşı tekeffül ve özellikle B.K.’nun 96.maddesi hükmüne göre tam zarardan sorumludur. Satıcının ödemesi gereken tazminat alıcının ödediği paranın denkleştirilmesi suretiyle elde edilecek bedel değil taşınmazın rayiç değeri olmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu