Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Mahkemece davacının ödediğini belirttiği ecrimisil ödemelerine ilişkin belgelerinin dosyaya getirtilerek davacının ödediği ecrimisil bedelini geçmemek kaydıyla kira bedeli iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Mahkemece davacının ödediğini belirttiği ecrimisil ödemelerine ilişkin belgelerinin dosyaya getirtilerek davacının ödediği ecrimisil bedelini geçmemek kaydıyla kira bedeli iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ...'...

      Mahkemece; davacı vekilinin muhteviyatını duruşmada tekrar ettiği dilekçesi ile satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre dava açtığını bildirdiği, tapusu iptal edilen taşınmazı davacıya.....'un sattığı, bu nedenle davalı sıfatının bu kişiye ait olduğu, Hazinenin davalı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verlimişse de, mahkeme davcının bildirdiği maddi olay ile bağlı olup, bu olayın vasıflandırması ile bağlı değlidir. Dava dilekçesinde bildirilen maddi olaya göre dava, Medeni Yasanın 1007. maddesi hükümlerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle doğan zararın 1007. madde hükmüne göre tazmini istemine ilişkindir. Bu davada Hazinenin davalı sıfatı vardır. Bu nedenle, davanın husumetten reddine karar verilmesi yasal değildir....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacı, satışa konu aracın hukuki ayıplı olduğu iddiasındadır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Davacı, dava konusu aracı satış sözleşmesine göre davalı ...' den satın almıştır. Zira davalı ...' de aracı davacıya sattığını kabul etmekte ancak kendisinin de ayıptan haberdar olmadığını savunmaktadır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalı ...' den isteyebilir....

          Mahkemece 6762 sayılı TTK.’nun 25/4. maddesinde belirtilen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı ticari davalarda satılanın daha uzun süreli garanti kapsamına alınması durumunda, garanti süresi sonuna kadar dava açılabilir.Dosya içerisinde bulunan ve taraflarca imzalanan sipariş formundan satıma konu malların 2 yıl süre ile garanti altına alındığı anlaşılmakla mahkemenin bu gerekçesi doğru olmadığı gibi uyuşmazlığın çıktığı tarihte 6102 sayılı TTK.'nın 23. maddesinde zamanaşımı süresi öngörülmemiş olup, bu maddenin yollaması ile 6098 sayılı TBK.’nun 231/1. maddesi uyarınca ticari satımlarda ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak davalarında zamanaşımı süresi 2 yıldır. Bu durumunda gözetilmemesi doğru değildir....

            Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06.09.2018 gününde oy birliği ile karar verildi. .......

              A.Ş.vekili, TTK.nun hükümlerine göre ayıba karşı tekeffül taleplerinin zamanaşımına uğradığını, aracın ayıplı olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..... Benz A.Ş.vekili, muayene ve ihbar sürelerinin geçmiş olması sebebi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                HUKUK DAİRESİ Dava konusu uyuşmazlık; geçerli satış sözleşmesinden kaynaklı ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak açılan istirdat davası niteliğindedir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 09/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  a satıldığı ve 23.11.2008 tarihinde araca Emniyet tarafından change oto olması nedeniyle el konulduğu, taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi satıcının kanundan kaynaklanan ayıba ve zapta karşı tekeffül sorumluluğunun bulunduğu ve bunun kusura dayanmayan bir sorumluluk türü olduğundan satıcının, aracın alıcının elinden alınmasından kaynaklanan zararını karşılamakla yükümlü olduğu, birleşen 2011/292 E. sayılı dosya davalısı .....'nin satım sözleşmesinde taraf olduğuna dair herhangi bir belge ya da bilgisinin olmadığı, sözleşmesel garantisinin de bulunmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen 2009/327 E. sayılı davaların kabulüne; birleşen 2011/292 E. sayılı dosyada davacının davalı ... ....'ye karşı açtığı davanın husumetten reddine, davalı ...'a karşı açtığı davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davacı ..., davalı ....'nden satın aldığı araca Emniyet tarafından el konulması sonucu .....'...

                    Mahkemece yeniden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, araç üzerinde teknik inceleme yapılarak ve davacı iddialarına yönelik değerlendirmeleri içeren yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                      UYAP Entegrasyonu