Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine BK'nun 194. maddesi gereğince de, satıcı varlığını bilmese bile usulsüz yurda sokulan araca el konulması nedeniyle davacıya karşı sorumludur. Zapta karşı tekeffül borcunda ise zamanaşımı süresi on yıldır. Böyle olunca mahkemece, 07.07.2009 tarihinde açılan bu davanın süresinde olduğu gözetilerek, işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonucu uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava,zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak davasıdır. Davalı tarafça mahkememizin yetkili ve görevli olmadığı ayrıca alacağın zamanaşımına uğradığı yönünde itirazda bulunulmuş olup mahkememizce öncelikle görev, yetki ve zamanaşımı konusunda aşağıdaki değerlendirmeleri yapmak gerekmiştir. Davalı taraf süresi içinde verdiği cevap dilekçesiyle usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmuştur. Ancak Yargıtay 13....

    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

      Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zabta karşı tekeffül borcundan sorumlu olması için aranan koşullar; satılan malın alıcıya teslim edilmiş olması; mala el koyan üçüncü kişinin satılan üzerinde zabtı sağlayacak bir hakka sahip olması ve bu hakkın en geç sözleşmenin kurulması sırasında mevcut olması; üçüncü kişinin kısmen veya tamamen zapta girişmiş olması; ...’nun 215.maddesinin ... fıkrasına göre satılanın zabtı ile tehdit edilen alıcının aleyhine dava ikame edilmiş ise bunun satıcıya ihbar edilmesi; ...’nun 214.maddesinin ... fıkrası uyarınca alıcının satım sözleşmesinin kurulması zamanında zabıt tehlikesini bilmemesi; ...’nun 214 maddesi ... . fıkrası gereğince satım sözleşmesinin tarafları arasında zapta karşı tekeffül borcunu kaldıran veya sınırlayan bir anlaşmanın bulunmaması olarak sayılabilir. Zapttan sorumluluk üçüncü kişinin üstün hakkının bulunmasına dayalıdır ve üstün hak en başta mutlak haklar olabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı, eldeki davayla hem ayıba hemde zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak satış bedelinin ve araç için yaptığı masrafların davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı araçtaki işlemlerle ilgili her hangi bir bilgisi olmadığını, kendisinin de aracı bir başkasından satın aldığını savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda devam eden ceza dosyasına rağmen aracın şase ve motor numarasının orijinal olduğu kanaati bildirilmiş itiraz üzerine alınan ek raporda ise heyet daha ayrıntılı inceleme yapılabilmesi için uzman bir bilirkişi heyetine dosyanın gönderilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu haliyle mahkemece alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğundan bahsedilemez. Araca el konulmasına neden change işlemiyle ilgili ayrıntılı bir inceleme yapılmak üzere yeniden konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması gerekmektedir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/652 KARAR NO : 2022/581 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞARKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/68 ESAS, 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Zapta Karşı Tekeffül Borcundan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Şarköy Cumhuriyet Mahallesi 17 ada, 4 parsel sayılı taşınmazda kullanıcı olduğunu, buranın 15/06/2004 tarihinde çay bahçesi olarak Şarköy Belediyesinden kiralandığını, davacının hem belediyeye hem de maliyeye ecrimisil bedeli ödediğini, Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2015/5 Esas, 2015/193 Karar sayılı dosyada davanın kabulüne karar...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde sözleşme bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Zapta karşı tekeffül, satılan malın üçüncü bir kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Bu sorumluluk, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir. 14. Konunun düzenlendiği ve eldeki uyuşmazlıkta uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’un (BK) 189. ve devam eden maddelere göre; satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için; satılan malın alıcıya teslim edilmiş olması, üçüncü kişinin satılan şey üzerinde zaptı sağlayacak bir hakkının satım sözleşmesinin kurulmasından önce kazanılmış ve sözleşmenin yapılması sırasında da mevcut bulunması şarttır. Bunun yanında üçüncü kişinin üstün hakkının varlığı, alıcı tarafından akdin kurulması sırasında biliniyorsa, ayrıca tekeffül taahhüdünde bulunmuş olmadıkça satıcının sorumluluğuna gidilemez. 15....

                Davacı, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Yargıtay’ın sapma göstermeyen kararlarına göre özel mülk olarak tescile tabi olmayan bir taşınmaz, her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilerek hakkında sicil oluşturulmuşsa , bu sicil taşınmazın tescile tabi olmayan yerlerden olduğu sonucunu değiştirmez. ( HGK 22.2.1990 gün, 1989/1-700 esas , 1998/101 karar ve 18.10.1989 gün 1989/1-419 esas, 1989/528 karar , 11.6.2003 gün, 2003/13- 414 esas, 410 karar) Buna göre davacı, taşınmazın öncesinin orman olmadığını bilemeyeceğini, iyi niyetli olduğunu, yani MK 931. maddesindeki tapu siciline itimat prensibini ileri süremez.Taşınmazın davacıya satıldığı 1.6.1992 tarihinde evveliyatının orman olduğunun bilinmesi alan ve satan için yasa hükmü gereğidir. Orman alanlarının özel mülkiyete konu olması ,devir ve temliki hukuki sonuç doğurmaz....

                  UYAP Entegrasyonu