Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, tanıştırdığı kişi veya kuruluşlarla REMAX Karun’un onayı olmadan taşınmaza ilişkin satış ve/veya satış vaadi/kiralama işlemi yapmamayı peşinen kabul ve taahhüt eder.”, 5.7. maddesinde ise, “REMAX Karun eğer satış işlemine aracılık ediyorsa, müşteri işbu sözleşmenin 5.1,5.3,5.4,5.5,5.6 maddelerindeki tahhütlerini yerine getirmemesi halinde REMAX Karun’a üçüncü maddede taşınmazın satış bedeli olarak belirlenen meblağın %6+KDV’sine denk düşen 18.000,00TL’yi cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmü düzenlenmiştir....

    Hukuk Dairesi'nin 2020/845 Esas, 2021/4880 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı ...'ün üzerinde iki katlı ev bulunan 25 ada 3 parsel sayılı taşınmazını davalıya temlik ettiğini, temlik tarihinde davalının henüz çocuk olup satın alacak maddi gücünün bulunmadığını, ayrıca mirasbırakanın davalıya Peugeot marka bir de araç satın aldığını, işlemlerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürerek taşınmaza ilişkin kaydın iptali ile mirasçılar adına tescilini olmadığı taktirde saklı payın tenkisini, araç için de saklı pay bedelinin faiziyle ödenmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı babasından değil 3.kişiden bedelini ödemek suretiyle satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

      İlk derece mahkemesince, davacı Kamil Yüksek'in mirasçılıktan çıkarılması sebebi olarak gösterilen hususların ispat edildiği, mirastan çıkarmaya ilişkin işlemin Kanun'na uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, bu karardan sonra davacı T1 açıkça tenkis talebinden feragatı ya da vazgeçmesi bulunmadığı halde tenkis talebi incelenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. ^ 3- 6100 sayılı HMK' nın 165. maddesi; "(1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. (2) Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tenkis KARAR : Karşıyaka 1....

      (HGK .23.10.2002 gün ve 2-854 Esas -852 Karar) Bu araştırma sonucunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde de, sözü geçen TMK 564 maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir....

        miktarlarına yükselteceğimizi belirterek, eldeki davayı "belirsiz alacak davası" olarak ikame ettiklerini, yapılacak yargılama sonucunda sabit olacağı üzere; muris ile davalı arasında yapılan dava konusu "bağış işleminin" müvekkilemizin saklı paylarını etkisiz kılma” amacı ile yapıldığının kabulü ile, her birinin yasal miras ve saklı payları oranları üzerinden, her birinin yararına olmak üzere ayrı ayrı tenkisine, taleplerinin "belirsiz alacak" olarak kabulüne, taleplerini her bir müvekkil için, Bilirkişi raporlarıyla ayrı ayrı tespit edilecek toplam tenkis tutarlarının tamamına yükselteceğimizi belirterek, her bir müvekkil yararına ayrı ayrı 1.000'er TL. olmak üzere toplam 4.000,00 (dörtbin) TL....

        Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

          Bilindiği üzere 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 107. maddesinin 1. fıkrasında “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” Aynı maddenin 2. fıkrasında “ Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir.” düzenlemesine yer verildiği açıktır....

            Bilindiği üzere 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 107. maddesinin 1. fıkrasında “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” Aynı maddenin 2. fıkrasında “ Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir.” düzenlemesine yer verildiği açıktır....

              UYAP Entegrasyonu