Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 10.000,00 TL'nin gösterilmesi ve davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiş olması, alacak tutarının belirli olması karşısında davayı belirsiz alacak davası haline getirmeyeceğinden, mahkemece, İİK'nın 89/4 maddesine dayalı tazminat isteminin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Diğer taraftan, alacaklıların, davanın açılması sırasında yatırması gereken nispi karar ve ilam harcının peşin ödenmesi gereken kısmını yatırmadığı ve mahkemece yargılama aşamasında da ikmal ettirilmediği anlaşılmıştır....

    Bu durumda davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, dilekçe ve açıklama kapsamında davanın kısmi dava olarak açılmadığı ve belirsiz alacak davası olarak açıldığı dikkate alınarak kanunun izin vermediği durumda belirsiz alacak davası açılamayacağı ve dava şartı olan hukuki yararın sonradan tamamlanamayacağı anlaşılmakla maddi tazminat davasının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; TBK nın 58.maddesi gereğince kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir para ödenmesini isteyebilir. Kural olarak kişilik hakları zedelenen tüzel kişilerin manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmelidir....

      Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı taraf her ne kadar her bir davacı için bir rakam belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olması ve dava dilekçesinde açıkça davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını belirtmiş olması, manevi tazminat davasının da belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmaması karşısında, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 6100 sayılı HMK.'...

        Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından manevi tazminatın tahsili için açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinin incelenmesinden maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak açıldığı, talep edilen manevi tazminat miktarının ise açıkça belirtildiği ve belirsiz alacak davasına konu yapılmadığı ortadır. Şu halde davacının manevi tazminat talebiyle ilgili işin esasına girilerek bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ve tazminat Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 02/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ve manevi tazminat talepleri ile ziynete dayalı alacak davası yönünden bozulması gerekmiştir. 3-Davacı-davalı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden hükmün erkek yararına takdir edilen maddi tazminata ilişkin olarak bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

              Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça fazlaya yönelik talepler saklı kalmak üzere şimdilik 3.000- TL manevi tazminat talep edilmiş ve davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri, öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HMK’nın 107. maddesi “Belirsiz alacak ve tespit davası” başlığını taşımakta olup, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu açıktır....

              Hukuk Dairesi'nin 18/06/2018 tarihli, 2017/1974 esas ve 2018/6207 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; dava konusu alacak belirli veya belirlenebilir ise belirsiz alacak davası açılamaz, ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkün olup, İİK'nın 89/4. maddesine dayalı tazminat alacakları gerçekte belirli bir alacak olduğundan belirsiz alacak davasına konu edilmeleri mümkün değildir. Şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekir. Tazminat davasında ıslah, tazminat davasının bağlı olduğu hak düşürücü süre içerisinde yapılabilir. Alacaklı vekilinin 89/1 haciz ihbarnamesine verilen cevabı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede ıslahta bulunulabilir ve aynı sürede varsa nispi harç eksikliği tamamlanabilir. Hak düşürücü süre içerisinde ıslah ve nispi harç eksikliği tamamlanmaz ise ıslahtan söz edilemez....

              SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminat yönünden ONANMASINA, alacak ve maddi tazminat davası yönünden 2. bentte gösterilen nedenlerle temyiz talebinin REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2007 (Salı)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar, taraflar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tazminat davalarında dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı alınması gerekirken temyiz eden birleşen davanın karşı davada kısmen kabul edilmiş davacı-karşı davalı ... vekilinden eksik olarak maktu temyiz harcı alınmıştır. Temyiz edenden eksik harcın tamamlattırılması aksi takdirde temyiz harcı ödenmedikçe temyiz incelemesi yapılamayacağından HUMK.un 434/3. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu