Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın tazminat alacak talebi az olduğundan duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak ve Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm resmi nikahları bulunmayan taraflar arasında menkul eşyalara ilişkin alacak ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli ....ayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2013 (Pzt.) .......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, reddedilen manevi tazminat talebi ve ziynete dayalı alacak davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-davalı ... 22.08.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2016 (Salı)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; velayet, tazminat ve nafakaların miktarları, ziynete dayalı alacak davasında reddedilen kısım yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadın tarafından açılan boşanma ve ziynete dayalı alacak davası kısmen kabul edilmiş, hüküm davacı kadın tarafından velayet, tazminat ve nafakaların miktarları ile ziynete dayalı alacak davasında reddedilen kısım yönünden temyiz edilmiş, davacı daha sonra 27.07.2016 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat etmiştir. Davacı temyizden feragat edebilir ise de, feragat tarihinde kendisine Türk Medeni Kanunu 'nun 429. maddesinde gösterilen bütün işlerde görüşü alınmak üzere ...'un yasal danışman olarak atandığı anlaşılmaktadır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/17 Esas KARAR NO : 2018/201 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 08/01/2018 KARAR TARİHİ : 08/03/2018 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .../.../... tarihinde davalı işleten ... Şoförü ... adlı sürücü sevk ve idaresindeki ... ... ... plaka sayılı otobüsü ile kaza yapması sonucu davacı otobüs içerisinde seyahat halindeyken yaralandığı ve yaşam boyu beden günücü kaybına uğradığını, kaza nedeniyle ......

            Maddesinin "Kanun sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır" hükmü de kanunun ruhunun uygulamada dikkate alınması gerektiğini belirtmektedir. Kanun metninin kaleme alınış şekli itibarı ile anlatım ve ifade yerleşiminin tam olmadığı görülse de “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” dava açılmadan önce denilmek sureti ile kriter olarak alacak ve tazminat talebi öngörülmüştür. Kanun alacak ve tazminat davası ibaresini bilinçli olarak tercih etmemiş bu tür taleplere ait dava türü ayırt etmeksizin arabuluculuğa başvurmayı dava şartı olarak düzenlemiştir. Gerekçeden ve metinden sadece alacak ve tazminat istemli davaların dava şartı arabuluculuk dava şartına bağlandığı sonuç çıkmamakta, alacak ve tazminat istemleri hakkındaki açılacak tüm davaların arabulucuk dava şartına bağlı olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Eda davası veya tespit davası ayrımı arabulucuğa ilişkin anılan düzenlemede yer almamaktadır. İİK.'...

              Davacı taraf, harca esas dava değerini 10.000,00 TL. göstermek suretiyle ve belirsiz alacak davası olarak açtığı davada, taleplerini ayrıştırmadan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş; sorumluluk ve maddi zararın kapsamının belirlenmesinden sonra, talep edilen manevi tazminat miktarlarını bildireceklerini dava dilekçesinde ifade etmiş; mahkeme tarafından verilen süre üzerine de 09.10.2013 tarihli "talep açıklama dilekçesinde" 10.000,00 TL. maddi tazminat ve toplam 140.000,00 TL. manevi tazminatın tahsilini istediklerini bildirmiş; daha sonra verdiği talep artırım dilekçesiyle, davacı ... için maddi tazminat taleplerini 69.691,00 TL'ye yükseltmiştir....

                Bu açıklamalar doğrultusunda, davaya konu iş kazasından kaynaklı tazminat davalarında davacının maddi tazminat alacağının tespiti, yargılama sürecinde taraflarca gösterilecek delillere göre belirlenip hesap edilecek olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının maddi tazminat alacağını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyecek olması nedeniyle ve hukuki nitelendirmenin Hakime olduğu hususu da dikkate alınarak davayı 6100 sayılı H.M.K’nun 107.maddesine dayalı belirsiz alacak davası olarak değerlendirerek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin de bu doğrultuda irdelenmesi, sonucuna göre yargılama sürecinde sunulan maddi tazminatın artırılmasına dair istemin de ıslah olarak değil; talep artırım talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre de zamanaşımının dava tarihi itibariyle tüm alacak yönünden kesildiğinin kabul edilerek talep artırıma yönelik dilekçeye yönelik zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerektiği açıktır....

                  Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

                    itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş olması nedeniyle herhangi bir karışıklığa mahal verilmemesi düşüncesiyle takip talebinde ve icra emrinde diğer borçlu Sadi Kökçü'nün ödeyeceği asıl ve feri borçların kalem kalem yazıldığını, sigorta şirketinin ödeyeceği asıl ve feri borçların ise açıklama kısmında sigorta poliçesi limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile talep edildiğinin ayrıca belirtildiğini, takibe dayanak mahkeme ilamının niteliği gereği takip talebinin ve icra emrinin başka şekilde düzenlenmesinin fiilen mümkün olmadığını, mevcut icra takibinde sehven talep edilen ve hatalı olan alacak kaleminin manevi tazminat ilam harcı ve ilam harcına işlemiş faiz talebi olduğunu, alacak kalemleri dosyanın diğer borçlusu Sadi Kökçü'den talep edildiğini, alacak kalemlerinden feragat edileceğini, sigorta şirketinin kendisinden talep edilmeyen bir alacak kalemi için takibin ve icra emrinin talep edilmesinde hukuki yararının olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı...

                    UYAP Entegrasyonu