Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat-alacak davasına dair karar, davalı-karşı davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat -Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak tazminat davasına dair karar, davalı- birleşen dosya davacısı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece vekaletsiz iş görme hükümlerine göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kiracı tarafından açılan, kiralanana yapılan imalat nedeniyle alacak ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Manevi Tazminat-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm manevi tazminat, alacak ve nafaka istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ :Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2018(Prş.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Tazminat Uyuşmazlık, mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 463. ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 561. maddesi gereğince vedia ( saklama ) sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkin olup taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hükmü temyiz eden davalının temyiz harcı yatırdığına dair belgeye dosya içerisinde rastlanmamıştır. Davalı tarafından temyiz harcı yatırılmış ise buna ilişkin vezne alındı makbuzunun evraka eklenmesi, yatırılmamış ise yatırılmasının temini ile bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Şeklindeki açıklama göz önünde bulundurularak yapılan incelemede; Somut olayda, Dava tarihinin 20.02.2020 tarihi olduğu, davaya konu taleplerin kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, iş arama izni alacağı, bakiye ücret alacağı, haksız fesih tazminat alacağı ile kötü niyet tazminatı alacağı olduğu, kural olarak bu taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri ancak her olayın özelliğine göre denetleme yapmak gerektiği, yerel mahkemece davaya konu alacak kalemlerinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği kabul edilerek hukuki yarar dava şartı olmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda yapılan açıklamalar ışında süpriz karar verme yasağının göz önünde bulundurulmadığı, davanın henüz dairenin yeni uygulamasının resmi gazetede yayınlanmadığı ve makul bir süre geçmediği tarihte açıldığı anlaşıldığından yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak - manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, alacak talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden davanın tefrikine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinde; İş bu temyize konu dosyadan hükümle birlikte tefrikine karar verilen manevi tazminat istemine ilişkin davanın gönderildiği mahkeme ve aldığı esas ile dava sonucu, temyiz incelemesine konu iş bu dosyadan anlaşılamamaktadır....

                Dava, alacak ve tazminat istemine ilişkindir. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca ''konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda'' dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır....

                  Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

                    UYAP Entegrasyonu