Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar İSTİNAF EDEN DAVACI : VEKİLİ : İSTİNAF EDEN DAVALILAR : VEKİLLERİ : MÜTEVEFFA : TASFİYE MEMURU : DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 30/12/2022 YAZIM TARİHİ : 10/01/2023 Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

    - K A R A R - Dava, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak için girişilen takibe karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalıca icra dosyasında davacının kefil sıfatıyla borçlu olmadığı beyan edildiğinden ve takibin maddi hata sonucu yapıldığı bildirilen ve bu bağlamda dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, 5464 sayılı Yasanın 44/1 maddesi hükmü ve davacının sıfatı gözetildiğinde görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava dilekçesinde, 987,26-YTL borçlu olunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkeme kararı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK.nun 432/4. maddesi hükmü uyarınca REDDİNE, 27.10.2009 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dilekçesinde, 254,12-YTL borçlu olunmadığının tespiti istenilmiş olup, mahkemece davanın görev yönünden reddine ilişkin verilen karar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından, davacının temyiz isteminin HUMK.nun 432/4. maddesi hükmü uyarınca REDDİNE, 13.10.2009 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Dava, icra takibine konu edilen ödeme nedeniyle bedelsiz kalan senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı, görevsizlik kararı verilmesini istemiş, aksi halde davanın esastan reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının borçlu olmadığını iddia ettiği alacak miktarının 6.100 TL olduğu ve miktar itibariyle açılan davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırları dahilinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bayramiç Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacının vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,, 05.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            . - K A R A R - Dava, takibe konulan çekteki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle borçlu olunmadığının tespiti ile takibin durdurulması istemine ilişkindir. Davalı vekili çekin bizzat davacı tarafından keşide edildiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, imza incelemesine ait rapor ve temel ilişkiye dayalı alacak iddiası söz konusu olmadığı gerekçesiyle, icra dosyasına ait davacı ...'in davalı ...'e borcu olmadığının tespitine, takibin durmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.02 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Somut olayda ise, davalı salt ödeme ve benzeri nedenlere dayanarak borçlu olmadığını değil, davacı kooperatife peşin ödemeli üye olduğunu ve bu sebeple aidat bedellerinden sorumlu olmayacağını da savunduğuna göre, davalının peşin bedel ödeyerek ortak olduğunun, diğer anlatımla normal statüde ortak olmadığının tespiti istemine dayalı itirazın iptali davası bakımından hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik bu dava, salt malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden, görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır....

                  Bu açıklamalar ışığında somut olayda; karar iptali ve üye olunmadığının tespiti istemleri bakımından, mahkemenin gerekçeli kararında; bu hususun genel kurulun yetkisinde olduğu, mahkemeden istenemeyeceği belirtilmekle birlikte, yönetim kurulu kararının genel kurulca iptal edildiği, bu nedenle ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçeleriyle iptal ve üye olunmadığının tespiti istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, kısa kararda, bu karardan ve kararın gerekçesinden farklı olarak, çelişki oluşturacak şekilde, iptal istemi bakımından yalnızca daha önce ilgili kararın genel kurulca iptal edildiği, ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı belirtilmiş, üye olunmadığının tespiti bakımından ise gerekçede belirtilenin aksine hüküm fıkrasında davanın reddine değil karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                    Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde Dava, tanzim tarihi olmadığından kambiyo senedi vasfı bulunmayan belge nedeniyle başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. ... 5. İcra Dairesi ... Esas dosyasının tetkikinden 30/07/2013 tarihli 317.000 -TL tutarlı senedin davalı lehtar olacak şekilde düzenlendiği, senet üzerinde tanzim tarihine yer verilmediği, davacı ve dava dışı avaller adına kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiği , takip dayanağı senette tanzim tarihi yer almadığından senedin kambiyo vasfının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) kambiyo senetlerine ilişkin hükümler poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun koyucu, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise, ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (TTK m. 778 ve 818)....

                      UYAP Entegrasyonu