işleme alıp malları iade almasına rağmen ikinci ihbarın ardından iade için gerekli işlemlerin yapılacağının söylenmesine rağmen kötü niyetle iade işlemlerinin yapılmadığını, ilk olarak yapılan ayıplı mal ihbarı sorgulanmaksızın ve hiçbir itiraz olmaksızın kabul edilerek iade işlemlerinin yapılması ve iade faturası verilmesinin akabinde müvekkili şirketçe ikinci bir ayıplı mal ihbarında bu tarz kötü niyetli şekilde hareket edileceğinin düşünülemediğini ve haliyle ilk ihbarda olduğu gibi davacı şirketin satış sorumlusu olan Adem Yılmaz'a ayıp ihbarında bulunulduğunu, daha önceki ayıplı mal sebebiyle ürünler iade edilirken ileri sürülmeyen hususların, işbu davada ileri sürülerek ayıplı malların bedellerinin tahsiline çalışılmasının kötü niyetli olduğunu, Yargıtay 19....
alıp malları iade almasına rağmen ikinci ihbarın ardından iade için gerekli işlemlerin yapılacağının söylenmesine rağmen kötü niyetle iade işlemlerinin yapılmadığını, ilk olarak yapılan ayıplı mal ihbarı sorgulanmaksızın ve hiçbir itiraz olmaksızın kabul edilerek iade işlemlerinin yapılması ve iade faturası verilmesinin akabinde müvekkili şirketçe ikinci bir ayıplı mal ihbarında bu tarz kötü niyetli şekilde hareket edileceğinin düşünülemediğini ve haliyle ilk ihbarda olduğu gibi davacı şirketin satış sorumlusu olan ...'...
Mahkemece, davanın kabulü ile;dava konusu ayıplı aracın davalılara iadesine ve araç bedeli olarak davacı tarafından ödenen 27.055 YTL’nin davalıların temerrüt tarihi olan 04.06.2006 tarihinden itibaren yasal reeskont faizi ile davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının belgelendirilmeyen maddi tazminat talebi ve şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların 2008/15098-2009/5358 aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davaya konu araç davacı yedinde olup, davacı aracı, davalı taraf da satış tarihinden itibaren davacı tüketicinin ... olduğu satış bedelini kullanmıştır....
feragat ettiği dikkate alınarak bu talepler yönünden istemin reddine, ancak feragat edilen alacak ve manevi tazminat yönünden davacı-karşı davalı lehine yargılama giderine hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, ticari satımdan kaynaklanan bakiye alacağının tahsilini temin etme amacıyla ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, tarafların yerleşim yerinin İzmir olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, sadece faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini, söz konusu satım ilişkisi sebebiyle müvekkili tarafından ayıplı mal teslimi nedeniyle açılan tazminat davasının müvekkili lehine sonuçlandığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tarafların yerleşim yerinin Ümraniye olmadığı, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından muterizin açmış olduğu tazminat davasında haklı bulunarak ayıplı mal satıldığının kabul edildiği gerekçeleriyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....
Şti. vekili 24/03/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin teknik verilere dayandırılmadığını, düdüklü tencerenin labaratuvar ortamında incelenmediğini, kullanım hatasının varlığına ilişkin değerlendirme yapılmadığını, oysa davacının kullanım klavuzuna aykırı olarak düdüklü tencereyi kullandığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı mal bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal iddiasıyla açılan davada İstanbul 10. Asliye Ticaret ve İstanbul 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı tarafından ithalatı ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla trafik kazası sırasında hava yastığının açılmaması üzerine meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6....
Davalı dava ve taleplerin zamanaşımına uğradığını. bu nedenle reddi gerektiğini, davacının aracı kullandığı 5 yıllık süreçte söz konusu olayın meydana gelip gelmediğini davacının ispatlamakla mükellef olduğunu savunarak, davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, sübut bulmayan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının temyiz sebepleri bakımından; davacı eldeki dava ile ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmenin iptali ile araç bedelinin iadesini ve manevi zararının giderimini talep etmiş; mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı ödenen bedelin tahsiline ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; koltuk takımındaki sekiz adet kolun üstüne oturulması nedeniyle sünger ve kolon deformesi gerçekleşip kolun çöktüğü ve kullanım hatası olduğu görüşü bildirilmiş ise de; dosyada toplanan delillere göre bu konuda yeterli açık değerlendirme ve tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda davacıya ait koltuk takımındaki sekiz adet kolun üstüne oturularak sünger ile kolon deforme olup koltuk kollarının çöktüğü sonucuna ne şekilde varıldığı konusunda bilimsel bir açıklamanın yapılmadığı, dosyada buna ilişkin bir kabul ve delil de bulunmadığı anlaşılmakla, alınan bilirkişi raporu yetersiz olup bu rapora göre davanın reddine karar verilmesi hatalıdır....
Davacı tarafça, taraflar arasında davalıya ait ticari minibüsün alım satımı hususunda sözleşme düzenlendiği, ancak satın alınan aracın ayıplı çıktığı belirtilerek ayıplı mal satışı iddiasına dayalı eldeki tazminat davası açılmış, davalı taraf davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....