Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Dava konusu olayda davalının eksik ve ayıplı imalâtı nedeniyle davacı iş sahibinin ticari itibarının zarar gördüğü gerekçesiyle manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanan yapım işi olmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir....
Mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bent gereğince kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sigorta ve ... Sigorta'nın 2018 ve 2022 yılları arasında ... com.tr kullanarak sigorta poliçesi satmış oldukları, sigorta şirketlerinden gelen yazılar incelendiğinde davalının yazılımının çalıştığı ve kullanıldığı anlaşıldığından davacının davalı tarafın imal ettiği eserin eksik ve ayıplı olduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddi yönünde, manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde ise davalı tarafa yüklenecek her hangi bir hukuka aykırı eylem ve kusur bulunmadığı anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebi olmak üzere her iki talebi yönünden davasının ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu kapsamda takip ve asıl dava konusu alacak, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin olup, alacak likittir.Davalı-karşı davacı tarafından satışa konu ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ileri sürülmüşse de, bu iddia ve buna bağlı talepler karşı davanın konusunu oluşturduğu gibi alacağın likit olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. Davalı-karşı davacının itirazında haksız olduğu da tespit edilmesine göre,asıl davada davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu istemin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
DELİLLER : Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE : Asıl dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen dava ise ayıplı mal satışından kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir. Davacı tarafından, davalıya satılarak teslim edilen mal bedellerinin ödenmediği, bu hususta başlatılan icra takiplerine yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilerek, takiplere yapılan itirazın iptali talebinde bulunulmuş, davalı ise, davacıdan satın alınan malların gizli ayıplı olduğunu, bu hususun davacıya ihbar edildiğini, sözleşmeden dönme nedeniyle davacıya borcu bulunmadığını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen .......
O halde, yukarıda anılan maddeler gereğince nisbi harcın maddi ve manevi tazminat toplamı üzerinden yatırılması gerekmektedir.Ancak dosya kapsamından davacı yanca dava dilekçesinde maddi tazminat tutarı olarak şimdilik 379.090.68 TL ve manevi tazminat tutarı olarak 25.000,00 TL talep edilmesine ve Harçlar Kanunu gereğince nisbi harcın maddi ve manevi tazminat toplamı olan 404.090,68 TL üzerinden yatırılması gerekirken, dava açılırken yalnızca maddi tazminat tutarı olan 379.090.68 TL üzerinden hesaplanan 6.473,93 TL peşin harcın yatırıldığı, mahkemece aşamalarda manevi tazminat talebi yönünden eksik nisbi harcın tamamlatılması yoluna gidilmeden yargılamanın sonlandırıldığı, mahkemece gerekçeli kararda dava dilekçesinde hem maddi hem de manevi tazminat talebinin ileri sürüldüğü, ancak peşin harcın yalnızca maddi tazminat dava değeri üzerinden yatırıldığı, manevi tazminat tutarı üzerinden herhangi bir harç ikmal edilmediği, bu eksikliğin karar anına kadar giderilmediği, bu haliyle usulüne...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Anılan dava dosyasında davalıya, dava dilekçesi ve varsa eklerinin (delilleri) tebliğ edilmediğini, tebligat içerisinden sadece gerekçeli kararın çıktığını, davacının iş bu davadan evvel davalı şirkete göndermiş olduğu ihtarname dolayısıyla konunun davalı şirket iş yerinde yaşanan hırsızlıktan kaynaklanan maddi manevi tazminat talebinin olduğunu ancak Yerel Mahkeme'nin görevsizlik kararına gerekçe olarak belirttiği "ayıplı hizmetten kaynaklı tüketici kanunu kapsamında kalan maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden görevli Mahkeme'nin Tüketici Mahkemesi olduğu" şeklindeki tespitinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında ayıplı bir hizmet söz konusu olmayıp kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının kendi eylemleri ile sebebiyet verdiği hırsızlık olayının söz konusu olduğunu, bu sebeple yargılamada görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu beyanıyla görevsizlik kararının kaldırılmasını...
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... plaka sayılı Volkswagen marka Passat 2.0 TDİ-140 HP Comfortline ,Tiptronik vites tipinde 2006 model ,WVWZZZ3CZ6P038447 şasi ve BKP 027164 motor numaralı aracın ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malın davacı tarafından davalıya iadesine, dava konusu araçta hasar nedeni ile oluşan 1.000 TL değer kaybının mahsubu ile davacının ayıplı mala ödediği 70.513,50 TL nin aracın iade tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik istemi ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş;hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ... süresinin bitmesinden sonra gizli ayıplar nedeniyle sıksık...
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve tedaviden zarar gören hastalara ödemelerin dava dışı ... Ltd.Şti. adına yapılmasına ve bu konuda şirket talepte bulunabileceğine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı ayıplı mal nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir. Dava dışı ... Ltd Şti. ile 2006/16130-2007/3477 davalı arasında imzalanan 17.12.2002 tarihli sözleşme gereğince kira bedellerine karşılık verilen senetlerde davacı borçlu olup, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/447E 2005/511 K sayılı kesinleşen dosyası ile sözleşmenin, malın ayıplı olması nedeniyle feshedildiği ve senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığı tesbit edildiğine göre, bu senetler nedeniyle yapılan haciz işlemleri de haksız hacizdir....
Karşı dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı/karşı davacının, 4400 USD, bağıştan rücu, kendisinden olmayan çocuklar için yaptığı masraflar ve boşanma dava dosyasından kaynaklanan vekalet ücreti, masraf ve tazminat alacakları nedeni temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının dava dilekçesinde mehir senedindeki bağıştan rücu talebi yönünden reddine; davalı/karşı davacının evde biriktirdiği ve sakladığı, davacı/karşı davalının evden giderken çalarak götürüdüğü iddia edilen 4.400 USD ile kendisinden olmayan çocuklar için yaptığı masraflar ve boşanma dava dosyasından kaynaklanan vekalet ücreti, masraf ve tazminat alacaklarına ilişkin yönünden de ayrı bir dava konusu olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....