Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi'nin yetkisizlik nedeniyle reddettiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin Kayseri İli olduğunu, yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkeme tarafından verilen kararın ortadan kaldırılmasını, dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ayıplı mal/araç satımı iddiasına dayalı ücretsiz onarım, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

    Somut olayda, davacı ayıplı konutun onarım bedeli ile birlikte manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlığın toplam tutarına göre, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece onarım bedeli ve manevi tazminata ilişkin talebin ayrılmasına karar verilmesi davacının hukuki durumunu değiştirmeyecektir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile görev sınırının belirlenmesinde ayrılmasına karar verilen manevi tazminat talebi bedelinin hesaba katılmayacağı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. 3- Kabule göre de, davacının ayıplı konut satışı nedeniyle uğramış olduğu manevi zararla birlikte onarım bedelinin tahsilini talep ettiği, taleplerin aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu halde manevi tazminata ilişkin talebin ayrılmasına karar verilmesi usül ekonomisi ilkesine aykırı olmuştur....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 770,42-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, (84,52-TL); Takdiren 2.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, aracın ayıplı olduğu ve dava dışında sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin karşılandığı ve ancak bunu aşan maddi zararının bulunduğu iddiası ile maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      etkileri görülen kaza müvekkilin geçimini ve iş yaşamını da sekteye uğrattığını, biçerdöverin ayıplı ifası sebebi ile mekanik hatasından kaynaklanan maddi ve manevi zararların davalı şirketçe karşılanması gerektiğini, 19.07.2018 tarihinde biçerdöver makinesinin altında temizlik yaparken makinenin aniden hareket etmesi sonucunda yaralanan müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik ...'...

        Vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde davacının usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığını kanunun hükümlerinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini dava konusu aracın ayıplı olmadığını aracın ayıplı olduğu iddiasının hiç bir delile dayanmadığını sözleşmeden dönme yönündeki taleplerin orantısız güçlük ve menfaatler dengesi karinesine aykırı olduğunu manevi tazminat koşullarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Bakırköy 5....

        Esas, ... karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava satım sözleşmesi nedeniyle verilen bono nedeniyle menfi tespit ve manevi tazminat istemine ilişkindir Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının spor salonu işlettiğini, 26.03.2010 tarihli sözleşme ile davalı ...'den 29 kalem mal satın alındığını, 02.05.2010 tarihli sözleşme ile de 1.000,00.TL bedelli mal alındığını, 28.000,00.TL nin peşin olarak ödendiğini, kalan 15.000,00.TL için 02.05.2010 tanzim tarihli 01.01.2011 vade tarihli 15.000,00.TL bedelli bono keşide edilerek teslim edildiğini, sözleşmede belirtilen bir takım mallar yerine her iki işlevi gören tek makine gönderildiğini, ayrıca makinelerin ayıplı olduğunu, ayıp ihbarında bulunulduğunu, semenin tenzili haklarını kullandıklarını, 15.000,00.TL bedelli bononun bedelsiz kaldığını belirterek borçlu olmadığının tespitine ve 2.000,00.TL manevi tazminatın davalı ...'...

          Yabancı mahkemede açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 9.6.2006 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Davacının isteğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı, TMK’nun 174.maddesine dayanılarak açılan maddi ve manevi tazminat ile ev eşyalarının bedelinin iadesi olmadığı takdirde aynen iadesi isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

            Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi, ayıplı mal teslimi sonucunda uğranılan maddi zararın ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/277 Esas KARAR NO: 2022/567 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 06/03/2018 KARŞI DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat KARŞI DAVA TARİHİ: 19/04/2018 KARAR TARİHİ: 08/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ve karşı dava olarak Maddi ve Manevi Tazminat davalarının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki kurulduğunu, bu ilişki çerçevesinde müvekkilinin davalıya emtia satıp teslim ettiğini, bakiye satış bedelini tahsil edemeyince davalı aleyhine ------ dosyasında icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu