Yukarıda aktarılan Kanun hükmünden; cemaatlere mahsus vakıfların, cemaat mensupları tarafından seçilen kişi ve kurullarca yönetileceği, seçimin nasıl ve ne şekilde yapılacağının yönetmelikle düzenleneceği, cemaat vakıflarının İçişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere ilgili makamlarca teftiş edileceği ve denetleneceği, teftiş ve denetim yetkisinin, teftiş ve denetime konu hususlarla sınırlı olmak şartıyla cemaatlere mahsus vakıfların yönetim kurulu seçimlerinin seçim esas ve usulleri ile ilgili olarak düzenleme yapabilme yetkisini de içermesi, bir başka ifadeyle denetim yetkisinin, düzenleme yetkisini de içerdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, dava konusu yönetmeliğin yetki unsuru yönünden sakat olduğu yönündeki davacılar iddiası yerinde görülmemiştir....
İstemin Özeti: Davacı adına, yol ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının tahsili için ödeme emri düzenlenmiştir. Hizmet yapılmadan katılım payı istendiği ve kesinleşmeyen kamu alacağı için ödeme emri düzenlendiği iddiasıyla açılan davayı kabul eden ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve K: ... sayılı kararıyla ödeme emrini iptal etmiştir....
Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi şikayetlerini inceleyen bölge müdürlüğü memurları tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler. Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir”....
Tebliğin 2.maddesinde "Tutulacak Defter, Muhasebe Usul ve Esasları ile Mali Tabloların İlanı" düzenlenmiş olup, dördüncü fıkrasında bilanço esasına göre defter tutan ve malvarlığına ilave edilen gelirleri dahil gayrisafi geliri 100 milyar TL ile 500 milyar TL arasında olan vakıfların, bilanço ve gelir-gider tablolarını yeminli mali müşavirlere, 500 milyar ve üzerinde olan ve halka açık, borsaya kota edilmiş hisse senetlerine sahip olan vakıfların Sermaye Piyasası Kurulunun kabul ettiği bağımsız denetim kuruluşlarına, diğer vakıfların ise, hesap hülasalarını serbest muhasebeci mali müşavirlere tasdik ettirecekleri öngörülmüştür. Vakıflar sürekli olarak gelişmekte ve gelirleri artmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair ... ... Aile Mahkemesi'nden verilen ....02.2013 gün ve 983/98 sayılı hükmün ...'...
Diğer taraftan 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 11. maddesinin 2. fıkrasında; “Özelleştirme programına alınan kuruluşlar, sermayelerindeki kamu payı % 50’ nin altına düşünceye kadar 02.04.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanun ile 24.06.1983 tarihli ve 72 sayılı Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Hakkında Kanun Hükmünde Kararname esaslarına göre denetlenir” hükmü yer almaktadır. 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Mali, İdari ve Teknik Denetim, Denetleme Raporları” başlıklı 39. maddesinde ise, “Teşebbüsler, müesseseler ve bağlı ortaklıklar, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun mali, idari ve teknik yönden sürekli denetimine tabidir. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu; teşebbüslerin, müesseselerin ve bağlı ortaklıkların bir yıla ait hesap ve işlemleri üzerindeki incelemelerini en geç ertesi yılın Ekim ayı sonuna kadar tamamlar. Kurulca düzenlenen raporlar ilgili mercilere verilir” düzenlemesi bulunmaktadır....
Belli günde davalı vek.Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı ... kuruluşundan 44.061.00 YTL alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, taraflar arasında kar ve zarara katılma hesabı sözleşmesi imzaladığını, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun kararı ile müvekkili şirketin faaliyet izninin kaldırıldığını, ayrıca aniden kurulun 10.02.2001 tarihli yazısı ile şirketin münfesih olduğunun bildirildiğini ve şirketin tasfiye haline girdiğini, tasfiye işlemleri tamamlandığından kar ve zarar belirginleşmediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bu yasal düzenlemeler doğrultusunda; su ve kanalizasyon bağlantıları yapılmıyan binaya iskan izni verilmesi mümkün olmadığı gibi, su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payı ödenmeden bu hizmetlerden faydalanmakta mümükün değildir. Ne varki su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payını ödemekle yükümlü kişi, iskan izni almakla yükümlü olan kişidir. Davalı su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payı ödemeden bu hizmetleri vermeyeceği gibi, Belediye İmar Müdürlüğüde Su ve Kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskan izni veremez. İskan izni alınmış binadan daire satın alan 3. kişiler yönünden binanın su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödendiğine dair karine vardır. Harcamalara katılma payı bir defa ödenir. Bir binaya iskan izni verildikten sonra her malik değişmesi durumunda, yeni malikten su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödenmediği gerekçesi ile talepte bulunmak MK'nın 2. maddesinde belirlenen iyiniyet kuralına aykırıdır....
Dairemizde 21.10.1997 gününde yapılan toplantıya katılan Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettisi …, Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişi … ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı … inci Hukuk Müşaviri …'ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra; Gereği Görüşülüp Düşünüldü : İstişari düşünce istemi; Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı müfettişlerinin yükseköğretim kurumları üzerinde inceleme, denetleme ve soruşturma yapma yetkisi hususunda düşülen duraksamanın giderilmesine ilişkindir....
Anayasa ve Kanun ile Devlete verilen çalışma hayatının denetimi ve teftişi ödevi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı yetkili iş müfettişleri aracılığıyla yerine getirilir. Biçimi bakımından iş teftişi faaliyetleri, programlı teftiş ve incelemelerden oluşan program dışı teftiş olmak üzere planlanır. Programlı teftiş, genel çalışma planı kapsamında programlanan ve çalışma hayatındaki sorunların değerlendirilmesi ve önceliklendirilmesi sonucu işyerlerinde gerçekleştirilen teftişlerdir....