Bunun karşılığında davalının alacak kaydına esas vade farkı faturalarına ilişkin herhangi bir yazılı delil veya sözleşme sunulmamıştır. Vade farkı istenebilmesi için, taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme hükmü veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın bulunması gerekmektedir. Somut olayda taraflar arasında bu hususta akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığı gibi, vade farkı ödeneceğine dair bir teamülün varlığı da kanıtlanamamıştır. Davalının düzenlemiş olduğu bir adet vade farkı faturasının davacı defterlerinde yer alması da bu konuda bir teamül oluştuğunu kabule yeterli değildir. Bu nedenle davalının vade farkı alacağı iddiası kanıtlanamamıştır. Bu durumda davalı defterlerinde kayıtlı 46.022,94-TL alacaktan 22.500-TL tutarlı davacının ödediği üç adet çek bedeli ile 26.964,88-TL tutarlı davalının kanıtlanamayan vade farkı faturası bedellerinin indirilmesi sonucunda, davacı lehine 3.441,94-TL alacak bulunduğu tespit edilmiştir....
Zira sözleşmede davalı yöneticilik açıkça kur farkından kaynaklanan bedeli ödeyeceğini kabul etmiş, bu kur farkından kaynaklanan alacak temlik edilmediğinden davalı kur farkından sorumlu olacaktır. Her ne kadar kur farkına ilişkin fatura düzenlenmemiş ise de fatura, niteliği gereği hizmetin ifasına ilişkin olduğundan ve hizmetin de davacı tarafça yerine getirildiği uyuşmazlık konusu olmadığından davacının kur farkından kaynaklanan alacağını zamanaşımı süresi içerisinde davalıdan talep etme hakkı vardır. Dava dilekçesiyle; kur farkından kaynaklanan alacak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 USD doları üzerinden açılmış olup bu haliyle dava kısmi dava niteliğindedir. Dava tarihi itibariyle 1 USD 3,00 TL kur üzerinden açılmış olup davacı istemi 30.000,00 TL'sine tekabül etmektedir....
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; mal alım satımına ilişkin kayıtlar yönünden taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, buna göre davacının ödenmemiş 28.354,94 TL cari hesap alacağının gözüktüğü, davacının, geçmiş dönemle ilgili düzenlediği vade farkı faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle taraflar arasında vade farkı konusunda teamül haline gelmiş uygulamanın bulunduğu, bu nedenle geciken ödemeler için davacının vade farkı talebinde bulunabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %120 oranında akdi faiz uygulanmak suretiyle takibin 47.251,10 TL toplam alacak üzerinden devamına, ayrıca alacak likit olduğundan %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/17886 E. sayılı takip dosyasında davalı itirazının kısmen iptali ile takip tarihi itibariyle 48.253,25 TL asıl alacak ve 823,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.076,25 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarınca değişen-azalan oranlarda avans faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı yararına asıl alacak üzerinden %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/447 KARAR NO : 2022/109 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/07/2020 KARAR TARİHİ : 02/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalı Lütfi Baranok’un davacı kooperatifin 42 numaralı üyesi ve 102 numaralı villanın sahibi olduğunu, kooperatifin ... İli, ... İlçesi, ... Mah., ... Mevkii, ... Pafta, .... Ada, .. parselde inşaat yaparak villaları üyelerine teslim ettiğini, davalının kooperatife olan borçlarının 10.991,62-TL gecikme faizini ödemediğini, davalıya borcunu ödemesi için Büyükçekmece .... Noterliğinin 26.06.2019 tarih ... yevmiye no.lu ihtarnamesi gönderilerek 170,57-TL ihtarname masrafı ve 34,70-TL tebligat masrafı yapıldığını; buna rağmen ödeme yapmayan davalıya bu kez Büyükçekmece .......
Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/03/2018 tarih ve 2014/673-2018/147 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili, davalı ... ve ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi, genel müdür ve genel müdür yardımcısı oldukları dönem içinde şirketin vadeli satış yaptığı firmalardan alacaklarını vadesinde tahsil etmedikleri, vade farkından kaynaklanan şirket zararına neden oldukları, yönetici olan davalı ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasında kömür satışından kaynaklanan kur farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davalı, davacıya olan borcun ödenerek ibraname alındığını, bu nedenle borcun kalmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın hüküm fıkrasında “iki ihale arasındaki fiyat farkından kaynaklanan 35.700 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda Merkez Bankasınca uygulanan reeskont faizi ile tahsiline “ilişkin cümlenin silinerek yerine “iki ihale arasındaki fiyat farkından kaynaklanan 35.700 TL tazminatın ilk ihalenin fesih tarihi olan 17.12.2007 tarihinden itibaren değişen oranlarda Merkez Bankasınca uygulanan reeskont faizi ile tahsiline “cümlesi yazılarak düzeltilmesine kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 13.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
takip talebinde bildirilen tutarda asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı bulunduğunun yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını, sözleşme gereğince ödemelerin gecikmesi halinde her ay için aylık %10 oranında vade farkı ödeneceğinin kabul edilmiş bulunduğunu, buna rağmen müvekkilince mevcut piyasa şartları da dikkate alınarak davalı yan hakkında aylık %4 vade farkı işletildiğini ve esasen böylece vade farkından da indirim yapıldığını, İİK.257 maddesi gereğince ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyaten haciz talep ettiklerini belirterek icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.10.2016 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.11.2016 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.11.2016 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.12.2016 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.12.2016 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.01.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.01.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.02.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.02.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.03.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.03.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.04.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.04.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.05.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.05.2017...