WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlığın , davacı yanın , icra takibinde talep ettiği vade farkı isteminin ve alım satımdan kaynaklanan asıl alacak arasındaki ------- farka ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Vade farkı talep koşulları ---- belirlenmiş olup, vade farkı kavramı özellikle satış sözleşmelerinde karşılaşılan ve sözleşmede kararlaştırılan bedelin vadesinde ödenmemesi halinde, bedel üzerine oransal olarak eklenecek olan bir miktarın alacaklıya ödenmesini düzenleyen şart veya uygulamadır. ---- göre vade farkı talep edilebilmesi için ; 1-Taraflar arasındaki yazılı sözleşmede vade farkı uygulanacağına ilişkin bir düzenlemenin açıkça yer alması, 2-Fiili uygulama ile yerleşmiş bir vade farkı ödemesinin mevcut olması halinde vade farkı talebinin hukuka uygun olduğu ve talep edilebileceği kabul edilmektedir....

    Davalı vekili, müvekkilinin dubleks daire farkından kaynaklanan borcun 17.850,00 TL'lik kısmını ödediğini, bakiye 2.750,00 TL borcu faiziyle birlikte ödemeye hazır olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; ticari mal satışından kaynaklanan vade farkı alacağına ilişkindir. Davalı vekili, vade farkı isteyebileceğine dair taraflar arsında yazılı bir anlaşma olmadığı gibi bu konuda teamülün de bulunmadığını, dava konusu vade farkı faturasının davacıya geri gönderildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

        Ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalarda gecikme halinde vade farkı uygulanır ibaresinin bulunması, vade farkı uygulanacağı yönünde yazılı bir sözleşme niteliği taşımadığı gibi tek başına vade farkı uygulanması için yeterli değildir. Kaldı ki faturaya itiraz edilmemiş olması da vade farkını kabul anlamına gelmeyecektir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 01/02/2018 tarihli 2016/15270 – 2018/329 sayılı ilamı), somut uyuşmazlıkta davacının düzenlediği vade farkına ilişkin fatura davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı BA formalarında da yer almamaktadır. Bu durumda vade farkına ilişkin alacak kesimi yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibe konu alacağın likit olması zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir....

          - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkide kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu alacağın dayanağının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; kur farkından kaynaklanan dava konusu alacağın davacı tarafça hesaplandığı ancak bu yönde davalıya fatura düzenlenmediği tek taraflı borçlandırma işleminin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Öte yandan 6098 sayılı TBKnun 133. maddesine göre, borcun yenilenmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradeleri ile mümkün olup, mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması borcun yenilendiğini kabule yeterli olmaz.Senet bedelinin navlun farkından kaynaklanan zarar düşülerek verildiği davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin iddianın ispatı için bir delil sunulmamıştır....

              TL'ye çevrildiği fatura tarihinden sonraki öedmeler için kur farkından doğan alacak iddiasında nbulunmamasının açık bir kötü niyet göstergesi olduğunu, Müvekkilinin ödemeleri süresinde yapmadığı, kur farkından doğacak alacak için kestiği 11.04.2017 tarihli faturayı müvekkilinin kabul ettiği şeklindeki davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin sözleşmede yazılı hakediş sonrası ödemesini, Fethiye Belediye Başkanlığı'ndan yapılan hak ediş ödemelerinde nhemen sonra yaptığını, 11.04.2017 tarihli faturayı kabul etmeyerek iade ettiğini ve kullanmadığını beyanla davanın reddine, takibe konu alacağın %20'si tutarında tazminatın müvekkiline ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              doğan alacak nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, ıslah ile talebini 706.244,22 TL’ye artırmıştır....

                Davalı vekili, müvekkilinin dubleks daire farkından kaynaklanan borcun 17.850,00 TL kısmını ödediğini, bakiye 2.750,00 TL borcu faiziyle birlikte ödemeye hazır olduklarını savunarak,davanın reddini istemiştir....

                  DAVANIN KONUSU:Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu