WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalılar aleyhine tüzel kişilik perdesinin tespiti ve kaldırılması amacıyla tespit mahiyetinde dava açtığı, davacı tarafından da davanın tespit davası olarak nitelendirilmiş olması nedeniyle maktu harç yatırıldığı, davalı tarafın alacak üzerinden nispi harç yatırılması gerektiği yönündeki itiraza davacı tarafından dosyaya sunulan 13/04/2021 havale tarihli dilekçede açıkça davanın bir eda davası veya eda davasının öncüsü olmadığını, huzurdaki davanın münhasıran tespit davası olduğunu beyan ettiği, bu bağlamda davacı tarafından davalılar aleyhine tüzel kişilik perdesinin kaldırılması suretiyle alacağın tahsiline yönelik eda davası açmadığı, eda davası açılacak durumlarda tespit davasının açılamayacağı, bu şekilde açılan davada davacı tarafın hukuki menfaati bulunmadığı, her dava için hukuki menfaat dava şartı olduğundan açılan davanın hukuki menfaat dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği kanaat...

    gerektiğini, esasen davacı şirketin iddiasının hukukta son derece istisnai hallerde ve açık ve somut delillerle desteklendiği sürece uygulama alanı bulan tüzel kişilik perdesinin aralanması ve organik bağ teorilerini kullanmanın ya tutarsa düşüncesiyle başvurduğu bu yolla alacağına kısa yoldan kavuşmak olduğunu, söz konusu teorilerin dayanağının TMK m.2'de düzenlenen dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı olduğunu, bu çerçevede ele alındığında anılan teorilerin tüzel kişilere hakim olan bağımsızlık ve ayrılık ilkelerinin kötü kullanılarak hukukun yasakladığı bir sonucu elde etmek veya belirli bir yükümlülükten kurutulmak amacıyla kullanılmasını önlemekte ve bir tüzel kişiliğin davranışından kaynaklanan sorumluluğun diğer tüzel kişiliğe doğru genişletilmesine olanak verdiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinin Türk hukukunda uygulanmasının sözleşmeden ya da kanundan doğan her türlü yüküm, borçlardan ve sorumluluklardan kurtulmak için araç olarak kullanılmasının...

      A.Ş. ile davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığı ve tüzel kişilik perdesinin aralanması ile birleşen davanın davalılarının alacaktan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktalarında toplanmaktadır. Tüzel kişilik perdesinin aralanması (Disregard of the legal entity veya Lifting the Corparete Weil) teorisinin amacı tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek, hakkaniyet sağlamaktır. Perdeyi aralamak teorisiyle tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek perdenin arkasındaki kişi sorumlu tutulabilmektedir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmaktadır (Coşkun Koçak, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması 1....

        Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır. Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir....

          nin gerek sözleşmedeki imzası gerekse de tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi gereği müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu, birleşen dava konusu taleplerinin protokolle açıkça gerçek kişi davalıların taahhüdü ve kefaleti altında olduğunu, somut uyuşmazlığın 818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı Kanun)'nun 111 nci maddesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğunu, hisse devir sözleşmesinin 6 ncı ve 10 uncu maddelerinde hisselerin fiili devri tarihinden önceki dönemlere ait şirketin vergi, resim, harç vb'nin davalılar tarafından ödeneceğinin açıkça kabul edildiğini, içeriği itibariyle düzenlenen sözleşmenin üçüncü kişi yararına bir sözleşme olduğunu, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık konularının vakıalara ilişkin olduğunu, hakimin hukuku resen uygulamasının gerektiğini, şirketler arasında mal varlığı aktarımı yapıldığından ihtiyati tedbirin uygulanamadığını, bu nedenle tüzel kişilik perdesinin aralanmasının gerektiğini, içtihatlarda da tüzel kişilik perdesinin...

            Kardeş şirketler arasında perdenin aralanması teorisine başvurabilmek için tek bir iktisadi işletmenin yürütüldüğü farklı faaliyetler için birbirinden bağımsız tüzel kişiliklerin kurulmuş olması gerekmektedir. Hukuken iki farklı tüzel kişilik gibi görünen bu şirketler aslında özdeştir, alacaklılardan mal kaçırmak ya da sorumluluktan kurtulmak amacıyla kötü niyetli olarak iki farklı tüzel kişilik gibi kurulmuştur. Bu bağlamda organik bağın varlığı da tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir. (Emsal: Yargıtay HGK., 01.07.2020 t., 2019/11-808 E., 2020/504 K.)....

              Uyuşmazlık, davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağı, davacının davalı Prekons A.Ş.'den olan ve genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağını davalılardan talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; davacı yan aşamalarda davalı şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, davalı Prekons A.Ş.'nin markasını diğer davalı şirkete bedelsiz olarak kullandırdığını, şirketler arasında organik bağ bulunduğunu iddia etmiştir. İddianın ileri sürülüş şekli karşısında ispat külfeti davacı üzerinde olup, davacı hile, dürüstlük kuralına aykırı davranılıp hakkın açıkça kötüye kullanıldığını, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiği iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Davacı tarafından prekons markasının davalı Prekons A.Ş. tarafından davalı Prekomoz A.Ş.'...

              taraflarınca ve bilirkişi tarafından tespit edilen diğer faktörler bir arada değerlendirilip, tüzel kişilik perdesinin aralanması, ortakların bu perde ardında ticari faaliyetlerini sürdürmesi sebebiyle tüzel kişi üzerinden girdikleri borçlarını ödemesi, borçtan sorumlu olduğunun kabulü davası olduğunu, inşaat piyasasında yıllardır davalı ......

                Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bir kararında açıklandığı üzere; tüzel kişilik perdesinin aralanması, 6102 sayılı TTK’nın 125. maddesi gereğince tüzel kişiliği ve kendisini oluşturan kişilerin malvarlığından bağımsız bir malvarlığı olan ticaret şirketlerinin borçlarından sorumlu olmayan tüzel kişiliği oluşturan gerçek veya tüzel kişilerin, borç ve sorumluluktan kurtulabilmek amacıyla tüzel kişiliğin bir araç olarak kullanıldığı hâllerde, şirketin borç ve sorumluluklarından sorumlu olmasını ifade eder (Kararın tamamı için bkz. Yargıtay HGK, 01/07/2020 tarih, 2019/11-808 K. 2020/504 K.). Perdenin aralanması teorisi başlı başına bir dava türü olmayıp, bir davada uygulanması, uyuşmazlığın çözümünü öngören bir ilkedir. Bu haliyle şirketler arasındaki tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması talebi mutlak ya da nispi ticari dava değildir....

                  Bilindiği üzere temel hukuk kurallarının en önemlilerinden bir tanesi alacak haklarının nisbiliği ilkesidir. Alacak hakkı ancak hukuki ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Kural olarak borç ilişkisinin dışında bir başka gerçek ya da tüzel kişiye karşı borç ilişkisinden doğan alacak hakkı ileri sürülemez. Ticaret şirketlerinde ise sınırlı sorumluluk ilkesi ayrı ve bağımsız malvarlığı oluşumunu yaratmaktadır. Tüzel kişi ile ortakları arasında malvarlığı ile sorumluluk ayrılmaktadır. Ticaret şirketlerinde sınırlı sorumluluk ya da ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için Kıta Avrupası ve Anglo-Sakson hukuk sistemlerinde “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” geliştirilmiş ve tüzel kişiliğin arkasına sığınarak durumu kötüye kullanan ortakları veya kardeş şirketleri sorumlu tutma imkanı getirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu