Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olup, gayrimenkul ipoteğine dayalı alacak olduğu 2. ve 3. sıradaki alacakların ise menkul rehninden kaynaklanan alacaklar olduğu, İİK.'nun 206. maddesi gereğince rehinli alacakların ilk sırada yer alacağının düzenlendiği, bundan sonraki sırada ise işçi alacaklarının geleceğinin düzenlendiği bu nedenle düzenlenen 30/06/2011 tarihli sıra cetvelinin yasaya ve iflas dosyası kapsamına uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. .../... S.2. Dava, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Şikayet olunan...'nın birden çok taşınmaz üzerinde ipotekleri bulunduğundan, bu ipoteklerin iflas masasına yazılı borcun teminatı için verilip verilmediğinin araştırılması bu borcun teminatı için verildiğinin anlaşılması halinde karşıladığı miktar kadar rüçhanlı olarak kaydedilmesi gerekir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/244 Esas KARAR NO : 2021/676 DAVA : Menfi Tespit, İpotek Terkini (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/06/2020 KARAR TARİHİ : 23/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, İpotek Terkini (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin eski ortağı ve müdürü olan ... olduğunu, davalının gerçekte hiçbir alacağı olmadığı halde, müvekkili şirket adına tescilli olan bir gayrimenkul üzerine kendisinin alacaklı olduğuna dair ipotek tesis ettirdiğini ve bu işlemi de hem borçlu şirket müdür hem de alacaklı asil sıfatıyla kendisi bizzat imza ettiğini, ardından şirketteki hisselerini ...'ya devrettiğini, şirket aleyhine .... İcra Müd. 2020/ ... E....

      Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler....

        Davalı ......AŞ vekilinin 12.07.2018 tarihli cevap dilekçesinde; 1447 sayılı Ticari İşletme Rehin Kanunu uygulama esaslarını düzenleyen, ticari işletme rehini tüzüğünün 5. maddesiyle, rehinin nasıl kurulması gerektiğinin belirtildiğini, ticari işletme ve rehinin yapıldığını, tapudaki sicilin ihzari olmasına rağmen ticari işletme rehininin ihdasi nitelikte olduğunu, ticaret sicil müdürlüğünün bu rehini araştırdığını, ticaret işletme rehini ile menkul rehininin karıştırıldığını, ticaret işletme rehininin geçerli olabilmesi için sicile kayıt gerektiğini, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davacının dava dışı ...... LTD ŞTİ, ... LTD ŞTİ ile sahipleri arasında akrabalık ilişkisi bulunduğundan ..........

          Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. ------ TTK 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme şeklinde tanımlanmıştır....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/736 KARAR NO : 2017/695 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAVAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2017 NUMARASI : 2015/372 ESAS, 2017/128 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi T1 davacı T7 ile davalı arasındaki ticari ilişkinin teminatı olmak üzere kendisine ait Samsun ili Asarcık ilçesi Gökgöl Köyü 125 ada 451 parsel, 107 ada 78 parsel, 282 ada 2 parsel, 282 ada 15 parsel, 107 ada 103 parsel, 107 ada 96 parsel ve 107 ada 98 parsel sayılı 7 adet taşınmaz üzerinde davalının sahibi ve yetkilisi olduğu T13 Lehine ipotek tesis ettirdiği, müvekkili Emin İnşaat - T7 hakkında alacaklı gözüken Fahri Keklik tarafından borcunun ödemediği iddiası ile İstanbul Anadolu 10....

            Davacı tacir olmadığı gibi, yukarıda açıklanan gerekçelerle dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre davacının ticari işletme işletmediği, bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için TTK 4. madde hükümlerinde belirtildiği üzere her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu hali ile eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

              Davacının incelenen ticari defterleri ile davalının incelenen işletme defterinden, takibe konu faturaların davalının işletme defterinde kayıtlı olduğu, işletme defterinin borç alacak ilişkisini belirtecek kayıt olmadığı işletme defterinde kayıtlı olan takibe konu tüm faturalar yönünden davalının ödediğini ispat yükü altında bulunduğu (emsal Yargıtay 19. H.D. 2013/6511 E -2013/10361 K), davalının ödemeyi ispat edemediği, davacının ticari defterlerinde yer alan 46.615,00 TLfatura alacağının bu nedenle kabul edilmesi gerekteği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının Antalya ... İcra Müdürlüğünün .../......

                Noterliğinin 03.11.2014 tarih 25906 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Ticari işletme Rehni Sözleşmesi ile ticari emtia üzerine müvekkili banka lehine 5.560.000 TL bedelle ticari işletme rehni tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kapatılarak borçlulara Ankara ......

                  İcra Müdürlüğü'nün 2014/3062 sayılı dosyasına gönderildiğini, sıra cetvelinin haciz tarihleri dikkate alınarak düzenlenmesinin gerektiğini ayrıca alacaklarının 6183 sayılı kanun 21.maddesi gereği rehinli alacaklının hakkına göre rüçhanlı alacak kapsamında olduğunu ileri sürerek sıra cetveli kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., alacağının taşınır rehninden kaynaklanan alacak olduğunu, satışı yapılan aracın ücretli olarak muhafaza edildiğini, daha sonra taşınız rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını ve aracın bu takipten sonra satıldığını, davacının alacağının kendi alacağına karşı rüçhan hakkı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... AŞ. vekili, davacının alacağının eşyanın aynından kaynaklanan bir amme alacağı olmadığından rüçhan hakkı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre,... 7....

                    UYAP Entegrasyonu