WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK'nın 7. maddesi hükmü iki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olacaklarını, ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemeyeceğini, ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmünün geçerli olacağını düzenlediği, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarına ilişkin bir hüküm içermediği, somut uyuşmazlıkta davalının kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu ve kefalet sözleşmesine dayalı olarak borçlu olmadığı, söz konusu maddenin geçerli olmayan kefalet sözleşmesi için uygulanamayacağı açıktır. Bunun yanında kefalet sözleşmesi geçerlilik şartlarının şirket ortağı olan kefil içinde geçerlidir....

    nun takip tarihi itibarıyla ticari kredi nedeniyle 899.031,78 TL asıl alacak olmak üzere 913.429,63 TL toplam alacak, 185.000,00 USD tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmesinden kaynaklanan 932.995,96 TL asıl alacak, 63.796,0 TL işlemiş faiz, 3.347,55 TL BSMV olmak üzere 1.000.139,54 TL toplam alacak, borçlu cari hesap kredisinden kaynaklı 129.672,98 TL asıl alacak, 7.254,94 TL işlemiş faiz, 362,75 TL BSMV olmak üzere 137.290,67 TL toplam alacak, kredili mevduat hesabından kaynaklı 29.986,69 TL asıl alacak, 892,69 TL işlemiş faiz, 44,64 TL BSMV olmak üzere 30.924,02 TL toplam alacak, 500.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmesinden dolayı 500.000,00 TL asıl alacak, 34.626,66 TL işlemiş faiz, 1.731,33 TL BSMV olmak üzere 536.357,99 TL toplam alacak miktarından sorumlu olduğu, davalı ...'nun kefalet limitinin 565.000,00 TL olup bu miktardan sorumlu bulunduğu tespit edilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/351 Esas KARAR NO : 2022/495 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 20/03/2020 KARAR TARİHİ : 31/05/2022 Antalya ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilen Mahkememizin yukarıda esasına kaydı yapılarak Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... Limited Şirketi’nin Türkiye ... Bankası T.A.O.’dan kullanmış olduğu kredi borcuna müşterek olarak kefil olduğunu ve diğer müşterek müteselsil kefillerden birisinin de ... T.C. kimlik numaralı ... olduğunu, ...'nün vefat ettiğini ve yaptıkları araştırmalara göre de geriye mirasçı olarak ..., ... ve ...'...

        Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/414 Esas KARAR NO : 2022/858 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 02/02/2021 KARAR TARİHİ : 29/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı------ kredi kullandığını, kullanılan krediye davalılar borcun ödenmesinin temini maksadıyla bono verdiğini avalist sıfatıyla bunlara imza attıklarını, kredi kullanan dava dışı şirket yanında bankaya olan asıl borçtan asıl borçlu gibi sorumlu olan davalıların müvekkilinin zararını da karşılamaları gerektiğini, davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malların mahkemece tespit edilerek ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, davacının malvarlığındaki eksilmeyi gidermeye yönelik tazminat niteliğindeki taleplerinin kabulüne, bu nedenlerle, davacının uğradığı zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400.000...

            Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

              Gerçekten de sözleşme gereği tahsis edilen çek defteri asıl borçluya ikinci sözleşme tarihinden sonra 05.06.2015 tarihinde teslim edilmiş olup, ticari kredili mevduat kredisi 29.05.2015 tarihinde, taksitli ticari kredi de 10.04.2015 tarihlerinde tahsis edilerek bu krediler kullandırılmıştır. 09.06.2010 tarihli business kart üyelik sözleşmesinde kefil ... olup, bu borç yönünden ise davacının alacak talebi yalnızca davalı ... ile sınırlandırılmış olup, davacının diğer kefillerden bu borç yönünden bir alacak talebi bulunmamaktadır. Davalı ...'un kefalet imzasının bulunduğu 27.05.2010 tarihli sözleşme tarihinden sonra, ikinci sözleşmenin imza tarihine kadar olan dönemde asıl borçluya kullandırılmış bir kredi bulunmamaktadır....

                Ltd, Şti arasında Genel Nakdi ve Gayri nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, iş bu Sözleşmeye ... ve ... kendi el yazıları ile toplam 700.000- TL'ye, 18.12.2016 tarihinde Üye İş yeri Sözleşmesi ve buna bağlı olarak 03.10.2017 tarihinde 200.000- TL, 30.10.2017 tarihinde 100.000- TL olmak üzere toplam 300.000- TL limitli Ek Kefalet Sözleşmesi imzalandığı, ... ve ... kendi el yazıları ile 300.000- TL'ye, 18.11.2016 tarihinde ... Üyelik Sözleşmesi akdedilmiş olup, ... ve ... kendi el yazsısı ile 33.000.- TL'ye müteselsil kefil olduklarını kendi elyazıları ile beyan ettikleri, Genel Kredi Sözleşmesi'nden kaynaklanan işlemler için, ... ve ...'nin kefalet limitlerinin her biri için 700.000-TL, Üye İş Yeri Sözleşmesi'nden kaynaklanan işlemler için, ... ve ...'nin kefalet limitlerinin her biri için 300.000-TL, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi için, ... ve ...'in 33.000- TL olarak belirlendiği, davacı banka 12.09.2019 takip tarihi itibariyle dava dışı ... Ltd. Şti.'...

                  Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır....

                    E. sayılı dosyasında alacağın tahsili amacıyla 360.830,54 TL asıl alacak, 6.341,89 TL faiz, 317,09 TL BSMV olmak üzere toplam 367.489,52 TL bedel ile takip açıldığı, ancak davalının kefil olduğu dava konusu kredi sözleşmesinde kefalet limitinin 200.000,00 TL ile sınırlı olduğu, davacı alacaklının kredilerden kaynaklı asıl alacak tutarı olan 11.925,80 TL'sine %28,80, 8.868,77 TL'sine %27, 80.844,97 TL'sine %36, 168.469,53 TL'sine %34,02, 86.191,20 TL'sine %39,42, 4.224,16 ve 306,11 TL'sine %36 oranlarında takip tarihinden tahsil tarihine kadar dava konusu sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizi talep edebileceği ve davacının kefil olan davalıdan asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV ile masraf toplamı 367.489,52 TL talep edebileceği; Borçlar kanunu 583. maddesinin: " Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

                      UYAP Entegrasyonu