Davalı taraf ise cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunmuş, aktif ve pasif husumet itirazlarını ileri sürmüştür.Her ne kadar mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığından taraflar arasında vekaletsiz iş görme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz iş görme TBK'nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup başkasının hesabına iş gören o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, iş görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir.İş görenin vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabi sayılmaz. Bu alacak hakları TBK'nun 147....
Davacı işveren tarafından vergi borçlusu olan davalı işçi adına vergi borcunun yasa gereği ödenmesi işlemi Türk Borçlar Kanunu uyarınca vekaletsiz işgörme niteliğinde olup yapılan bu ödemeler nedeniyle davalı işçiden talep edeceği alacak T.B.K 146. maddesi uyarıncı 10 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. Bu husus emsal nitelikteki dosyalara ilişkin ge Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 8 HD 'nin 2021/2003 E - 2021/1883K sayılı - Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2018/4676 E- 2021/505 K sayılı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 2020/263 E -2020/307 K sayılı ilamları içerikleri ile de sabittir. İlk derece mahkemesi tarafında dava zaman aşımının vekaletsiz iş görme hükümlerine göre 10 yıl olarak belirlenmesinde ve davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında hata bulunmamaktadır....
Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....
Davalılar vekilinin vekaletsiz iş görme alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 526. maddesinde, vekaleti olmaksızın başkasının hesabına işgören kişinin, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü olacağı düzenlenmiştir. Buna göre, vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulama alanı bulabilmesi için öncelikle, iş görenin başkasının hesabına hareket ediyor olması gerekmektedir. Davalı ...’ın savunması ve tüm dosya kapsamının birlikte incelenmesinde, davalının taşınmazı uzun yıllardır malik olduğu düşüncesi ile kullandığı, bu iddia ile ... Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/38 Esas sayılı dosyası kapsamında tapu iptali ve tescili talebinde bulunduğu, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı kendi hesabına tasarruf ettiği anlaşılmaktadır....
Vekâletsiz iş görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz iş görme ve gerçek olmayan vekaletsiz iş görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabidir. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın iş sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü iş, gerçek vekâletsiz iş görmedir. Gerçek vekâletsiz iş görmede, iş gören iş sahibinin menfaatine ve yararına iş görme iradesi ile hareket etmektedir. TBK'nın 530. maddesinde ise iş görenin başkasının işini kendi menfaatine görmesi suretiyle oluşan gerçek olmayan vekâletsiz iş görme düzenlenmiştir. Bu hükme göre göre iş sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, iş görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, iş görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür. Görüleceği üzere gerçek olmayan vekâletsiz iş görmede, iş görende başkasının işini görme iradesi bulunmamaktadır....
Davacı ile vekalet verdiği davalı ... arasındaki ihtilaf vekaletsiz iş görmeden kaynaklanmaktadır. Vekaletsiz iş görme TBK'nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup başkasının hesabına iş gören o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, iş görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir. Vekaletsiz iş görme halinde özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden,TBK'nun 146.maddesindeki (BK 125.Mad.) 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulaması gerekmektedir....
Vekaletsiz işgörme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir.Bununla birlikte,vekaletsiz işgörme de bir borç kaynağı olup,burada iş görenle iş sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. ../... -3- Eldeki somut uyuşmazlıkta;mahkemece dosya kapsamında yer alan 3 ayrı bilirkişi raporu alınmış ve bu raporlardan 01.01.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de,hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamında yer alan diğer iki bilirkişi raporunun yukarıda ifade edilen vekaletsiz işgörme hükümlerine uygun hesaplamalar içermediği ve bu nedenle de hükme esas alınamayacağı açıktır....
Öte yandan taraflar tacir ve iş de ticari işletmeler ile ilgili ticari iş niteliğinde olduğundan 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi uyarınca kabul edilen alacak için takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi yerine reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur. Kararın belirtilen nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı eldeki dava ile davalı adına yapmış olduğu harcamaların tahsili amacıyla başlatmış olduğu takibe vaki itirazın iptalini istemiş, mahkemece davacı ile davalının şirket ortağı oldukları, bu ilişki dikkate alındığında ödemelerin davalının bilgisi çerçevesinde gerçekleştiğinin kabulü gerektiği ve bu nedenle vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı, uyuşmazlığın şirketin tasfiyesine ilişkin ticari davada çözülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; davacı bu davada şahsi olarak davalı adına yaptığını ileri sürdüğü harcamaların vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak tahsilini talep etmektedir. Mahkemece gerekçede sözü edilen ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/969 Esas KARAR NO : 2022/186 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/03/2020 KARAR TARİHİ : 24/02/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... tarafından Bakırköy .... İş Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasıyla işçilik alacaklarının tazmini için son çalıştığı şirket olması sebebiyle kendilerine dava açıldığı, mahkemece hükmedilen tazminat tutarının, hak ediş alacaklısı oldukları ... Belediyesi tarafından hak ediş alacaklarından yapılan kesinti ile dava dışı işçiye ödendiği belirtilerek .... Belediye Başkanlığının ihale ile verdiği Güvenlik Hizmet Sözleşmesi işinin diğer davalılar tarafından muhtelif dönemlerde yerine getirildiği, dolayısıyla üst işverinin davalı .......