Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelin davalı idareden tahsili ile el atılan taşınmazın davacı üzerindeki tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    "İçtihat Metni" TARİHİ : 11/06/2015 NUMARASI : 2015/60-2015/428 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak kabul ile sonuçlanan davanın infazından doğan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak kabul ile sonuçlanan davanın infazından doğan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davacı tarafın alacak talepleri 05/01/2010 tarihli sözleşmeye dayalı olduğundan alacak talepleri zamanaşımına uğramış olup zamanaşımı definin dikkate alınmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup taraflar arasındaki hukuki işlemin tesis edildiği 05/01/2010 tarihindeki mülga 808 Sayılı Borçlar Kanunu zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiğini, uyuşmazlıkta her ne kadar taraflar arasındaki 05/01/2010 tarihli satış sözleşmesi 28/07/2017 tarihli sözleşme ile feshedilmiş olsa bile şekil şartı uyulmadan düzenlenen 28/07/2017 tarihli sözleşme yapıldığı andan itibaren geçersiz olup tarafları bağlayıcı borcun taraflara yüklenemeyeceğini.mahkemenin 28/07/2017 tarihli sözleşme ile taraflar arasındaki 05/01/2010 sözleşme ile müvekkili tarafından tahsil edilen 150.000 TL'lik taşınmaz satış bedelinin 90.000 USD'ye çevrildiği şeklindeki kabulün hatalı olduğunu,ilk sözleşmenin tesis edildiği 2010...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli asıl dava ile birleştirilen dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davaların kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Asıl dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacılar, mirasbırakanları ...’nin bedelini ödediği 2967 parsel sayılı taşınmaz ile ... plakalı ... birlikte yaşadığı davalı ... adına tescil ettirdiğini, mirasbırakanlarının dava konusu taşınmaz ve aracın alımı sırasında davalıya verdiği çekişme konusu taşınmaz için 50.000,00 TL, araç için 25.000,00 TL toplam da 75.000,00 TL’nin miras payları oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....

          Uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre, bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde, her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere, rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan kurulan rehine, toplu rehin (kollektif rehin - müşterek rehin, birlikte rehin = Gesaptpfand) denilmektedir (Köprülü-sınırlı-haklar-İstanbul 1982- 1983,2.bası sh.291 vd.). Yine aynı Kanun'un 873/3. maddesinde ise; aynı alacak için birden çok taşınmazın rehnedilmiş olması halinde, rehnin paraya çevrilmesi isteminin, taşınmazların tamamı hakkında yapılacağı düzenlemesi mevcuttur. Buna göre, toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısı, alacağı gününde ödenmemişse, açıklanan yasa hükmü gereği, üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorundadır. Bu zorunluluk, alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmayı önlemeye yöneliktir (HGK.27.11.2002. T, 12-823/1020 K.)....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın tespiti ve alacak istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              A.Ş.’nin alacak talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayandığı, bu durumda alacağın doğum tarihinin sebepsiz zenginleşmenin doğduğu tarih olduğu, bu tarihin ise menfi tespit davasının kesinleşme tarihi olduğunun kabulü ile bu alacağın iflas tarihinden sonra doğan bir alacak olduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi de iflastan sonra devam eden davaların iflasın kaldırılması davasına etkisi olmayacağı kabul edilmiş ise de, ... Oto.. A.Ş.’nin alacak iddiasının dayanağı iflas öncesi ticari ilişkiye ve 06.07.1999 tarihli taşınmaz devrine dayanmakta olup, ... Oto... A.Ş. tarafından açılan dava kayıt kabul davasıdır. Bu durumda derdest olan kayıt kabul davasının sonucu beklenilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile iflasın kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17....

                Mahkemece, davalının sahtelik iddiası çözümlenmeden, davacıyı temsilen davalı tarafından dava dışı 3.kişiyle yapılan resmi şekildeki taşınmaz satım sözleşmesinde satış bedeli olarak gösterilen 61.500,00 TL'nin davacıya verildiğinin ispat yükünün davalıda olduğundan ve davalının bunu yazılı delille ispat edemediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, davacı tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına rağmen mahkemece alacağın tam ve kesin olarak belirlenmeden dava dilekçesindeki miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği ileri sürülerek karar temyiz edilmiştir. Dava, belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmişse da dava 30/06/2015 tarihinde açılmış olup 6100 sy. HMK'nın 109. maddesindeki kısmi dava açma yasağı 01/04/2014 tarihinde kaldırıldığından bu dava kısmi alacak davasıdır....

                  Ayrıca tasarrufun iptaline ancak takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, sadece dava konusu hacizli makinalarla ilgili olarak borçlu ve 3.kişi arasında yapılan devir işleminin iptaline, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak verilmesi gerekir. Taşınmaz olan fabrika istihkak davasının konusu olmadığından alacaklının bu taşınmaz satışı ile ilgili tasarrufun iptali istemi bağımsız olarak açılacak tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturacak ve görevli mahkeme ise dava değerine göre Asliye Hukuk mahkemesi olacaktır. Mahkemece, davalı-karşılık davacı alacaklının tasarrufun iptali davasının taşınır mallara ilişkin olan isteminin takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak kabulüne, taşınmaz satışı ile ilgili istemi yönünden ise görevsizlik kararı vererek talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                    UYAP Entegrasyonu