Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde davacı taraf, dava dilekçesinde 20.000,00 TL harca esas değer gösterilmek suretiyle dilekçede belirtilen 2 adet taşınmaz, 1 adet araç, para nedeniyle alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki davacı beyanlarına göre dava konusunun ne olduğu katkı payı, katılma alacağı veya değer artış payı alacağından hangilerinin talep edildiğini, dava konusu mallardan ne miktarda talep ettiği açıklattırılmadığı gibi talep edilen miktarlar üzerinden harç tamamlanmadan yargılamaya devamla harcı yatırılmamış miktar üzerinden yargılamaya devam edilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda öncelikle mahkemece yapılacak iş, 6100 sayılı H.M.K'nın 31. maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacıya talep ettiği alacak kalemlerinin her biri yönünden talep ettiği alacak miktarını ayrı ayrı açıklattırılması gerekir....

    Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, TMK'nın 881 ilâ 897. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde ipoteğin tanımı yapılmaksızın, ipoteğin amacı ve niteliği (m. 881), kurulması ve sona ermesi (m. 882- 887), hükümleri (m. 888- 891) ve kanuni ipotek hakları (m. 892- 897) ile ilgili hususlar ele alınmıştır. Taşınmaz rehninin temel ilkelerinden biri belirlilik ilkesi olup, bu ilke ipoteğin kurulmasında alacak ve taşınmaz bakımından kendisini göstermektedir. İpoteğin alacak bakımından belirli olması, taşınmazın ne miktar alacak için güvence teşkil edeceğinin tapu kütüğünde açıkça gösterilmesidir. Bu husus, TMK’nın 851. maddesinde "Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir" şeklinde ifade edilmiştir....

    Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, TMK'nın 881 ilâ 897. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde ipoteğin tanımı yapılmaksızın, ipoteğin amacı ve niteliği (m. 881), kurulması ve sona ermesi (m. 882- 887), hükümleri (m. 888- 891) ve kanuni ipotek hakları (m. 892- 897) ile ilgili hususlar ele alınmıştır. Taşınmaz rehninin temel ilkelerinden biri belirlilik ilkesi olup, bu ilke ipoteğin kurulmasında alacak ve taşınmaz bakımından kendisini göstermektedir. İpoteğin alacak bakımından belirli olması, taşınmazın ne miktar alacak için güvence teşkil edeceğinin tapu kütüğünde açıkça gösterilmesidir. Bu husus, TMK’nın 851. maddesinde "Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir" şeklinde ifade edilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/04/2022 NUMARASI: 2021/373 Esas - 2022/307 Karar DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2021/934 ESAS - 2021/819 KARAR SAYILI DOSYASI DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022 Taraflar arasında görülen dava neticesinde asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinafı üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; GEREKÇE: Asıl ve birleşen davada davalı vekilince asıl ve birleşen davalarda verilen hükümler istinaf edilmiş ancak tek istinaf başvuru harcı yatırılmış, birleşen dava için 220,70-TL istinaf başvuru harcının yatırılmadığı anlaşılmakla, eksikliğin giderilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne geri çevrilmesine karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Yukarıda yazılı eksik harcın tamamlanmak üzere H.M.K.'...

      Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Davacı vekilinin muhdesatın tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın tespit edilerek beyanlar hanesine şerh verilmesi olmazsa alacak istemine ilişkindir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmaz hakkında 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine dayanılarak açılan ve kesinleşen bedel tespit ve tescil davasında belirlenen kamulaştırma bedelinde maddi hata yapıldığından kamulaştırılan taşınmaz bedelinin yeniden tespiti ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl ve birleştirilen davanın kesin hüküm nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, muvazaa nedenine dayalı miras hissesi oranında tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, dava konusu taşınmazın değerinin 20.000 TL olarak belirlendiği, davacının murisin veraset ilamındaki hissesinin 1/4 oranında olduğu, buna göre iptali istenen kısmın değerinin 5.000 TL olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazın yargılama aşamasında satışı nedeniyle davanın alacak davasına dönüştüğü, dava dilekçesinde 8.000 TL alacak/bedel talebi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            Mahkemece, dosya kapsamı ve kesinleşen Antalya 1.Asliyet Ticaret Mahkemesinin 2006/342 esas 2007/466 karar sayılı kararına göre, davacının asıl alacak miktarının 24.093,85 TL olduğu, itiraz edilen asıl alacak tutarının 962,75 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 962,75 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              2019/4514, 2019/4515, 2019/4516 ve 2019/87473 Esas sayılı takip dosyalarındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere İPTALİNE, davacıya iptale konu taşınmaz üzerinde cebri icra yolu ile alacağını tahsil yetkisi verilmesine, dair karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece tapu iptali ve tescil istemi reddedilmiş, alacak isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı alacak yönünden temyiz etmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu